Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 2. Kısım

İsmail Hakkı Uzunçarşılı

Sayfa Sayısına Göre Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 2. Kısım Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 2. Kısım sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 2. Kısım kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kırımgiray Han
Kırım hanı attan düştükten sonra Eflak beyinin ajanı Rum doktor sırpolo tarafından zehirlenerek öldü. Baron dö Tott,Kırımgiray'ı bu rum doktora karşı ikaz etti ise de ehemmiyet vermemişti. Han öleceğini hissedince nevbet çalınmasını emretti ve mızıkanın yanık sesleri arasında can verdi
III.Selimgiray
Ur boğazı savunması sırasında otuz bin rus ve altmış bin Nogay tatarının birlikte Ur boğazına yaptıkları taarruzda Kırımlıların bağımsız olacağız diye yardım etmeyerek dağılmaları üzerine, serasker İbrahim Paşa esir düşüp Bahçesaray'da bulunan Semlimgiray da kaçtığından Kırım halkı şaşkın ve başsız bir halde kalmıştır.
Reklam
Maksudgiray
Boğazına ve nefis yemeklere düşkün olup savaşta bile tedariki mümkün olmayan şeyler isteyerek gıda iaşecisini sıkıştırdığından dolayı kendisine aynen erzak verilmeyip bedeli verilmişti.
XVIII asırda Mekke-i mükerreme emirleri
Bu asayişsizlik, Urbanın(çöl Arapları) yağmacılığından ileri gelmekle beraber, çok zaman emirliği elde etmek isteyen şeriflerin mücadeleleriyle vukua gelmiş ve bunlardan herhangi bir tarafin Urbanı elde etmeleri bu yağmacıların Mekke, Taif ve diğer şehirleri yağmalamaları ve kan dökmelerine sebep olmuştur. Kısa olarak söylemek lâzım gelirse, Hicaz'daki asayişsizliğe Urbandan ziyade şeriflerin mücadeleleri sebebiyet vermiştir.
XVIII asırda Mekke-i mükerreme emirleri
Osmanlı hükümdarlarının İslâm halifesi olarak tanımalarına mebni Hicaz kıtasındaki asayişin teminine ve muhtelif İslâm bölgelerinden gelen ziyaretçilerin emniyet içinde hac farizsını ifa etmeleri hususunda göstermiş oldukları gayrete rağmen, maalesef çok zaman burası ve bilhassa Mekke ve havalisi asayişsizlik içinde kalmıştır.
"1774'deki Kaynarca Muahedesi'yle Ruslar Boğdan ve Eflak'ın iç işlerine müdahale eylemek suretiyle bir takım menfaatler elde edip aynı zamanda Eflâk ve Boğdan halkına da imtiyazlar ve mühim kazançlar sağladılar."
Sayfa 82 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Reklam
XVIII.Asırda Eflak ve Boğdan'ın Siyasî durumları
1768'de Osmanlı - Rus muharebesi, Osmanlı devletinin Eflak ve Boğdan üzerindeki nüfuzunu çok azaltmıştı. Bu sefer esnasında Ruslar, Mora ve Arnavutluk taraflarındaki hıristiyan tebaayı isyan ettirdikleri sırada, Dirmanos ismindeki bir casusu da Eflak ve Boğdan'a yollayarak, ruhani reisleri ve o vasıta ile reayayı isyana teşvik ile kendilerini himaye edeceklerini vaadetmiş ve bu suretle buralardaki halk ayaklanarak çeteciliğe başladıklarından, muharebe esnasında Osmanlı ordusunu ihata edercesine vaziyet tehlikeye girmişti.
"Eflâk'ın gerek bayrak ve gerek armasında güneşle ayın arasında ve bir dağın üzerinde oturan ve ağzında haç tutan bir karga resmedilmişti; Boğdan bayrak, arma ve mühürlerinde ise yalnız öküz başı görülmektedir."
Sayfa 85 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
"Avrupa kısmında muharebe olduğu zaman Eflâk ve Boğdan voyvodalarının yaya ve atlı tüfenkendaz kuvvetler ile sefere gelmeleri kanundu. Eflâk ve Boğdan voyvodalıklarının bir tecavüze karşı müdafaası devlete aitti."
Sayfa 88 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
"Eflâk ve Boğdan voyvodaları, memleket işleriyle hudutlara taallûk eden malûmatı ve Avrupa ahvaline dair aldıkları haberleri Klaraş veye Karalaş denilen ulakları ile yazılı olarak hükûmete bildirirler ve yine aynı vasıta ile hükûmetten talimat alırlardı."
Sayfa 100 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
157 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.