Osmanlı’da Diplomasi, Siyaset ve Savaş
Hacer KılıçaslanOsmanlı’da Diplomasi, Siyaset ve Savaş Sözleri ve Alıntıları
Osmanlı’da Diplomasi, Siyaset ve Savaş sözleri ve alıntılarını, Osmanlı’da Diplomasi, Siyaset ve Savaş kitap alıntılarını, Osmanlı’da Diplomasi, Siyaset ve Savaş en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Cafer Talha Şeker
"Bağdat Demiryolu imtiyazı olarak bilinen projeyle Almanlar Mezopotamya'ya girseler de bölgede petrol çıkarsa bunu işletme hakkı Sultan Abdülhamid'in elinde kalmıştı."
Sayfa 72 - Kronik KitapKitabı okudu
"Almanlar, İngiliz-Fransız-Rus ittifakına karşı savaşa başladıklarında sadece Avusturya ile ittifak etmekle kalmak istememişler, Osmanlı ülkesindeki yatırımları ve nüfuzlarını da kullanarak bu ülkeyi savaşa çekip cepheleri genişletmek istemişlerdi."
Sayfa 88 - Kronik KitapKitabı okudu
Betül Küçük
"Balkan devletleri arasında yayılan ve ulusal uyanışı meydana getiren milliyetçilik ideolojisi, Balkan halkları arasında en geç Arnavutluk'ta ortaya çıkmıştır."
Sayfa 219 - Kronik KitapKitabı okudu
Menderes Kurt
"Osmanlı Devleti, Yirmisekiz Çelebi Mehmet Efendi'nin 1722 yılındaki Paris sefaretine kadar sürekli temsil anlayışının dışında kalmıştır."
Sayfa 41 - Kronik KitapKitabı okudu
Menderes Kurt
"Avrupa'ya dair bilgi ve bağlantıları Yahudi göçmenlere, 16.yüzyıl Osmanlı diplomasisinde de önemli bir yer sağlamaktaydı. Bu sayede Yahudiler, devletin Avrupa'ya dair bilgi ve istihbarat devşirdiği önemli bir kaynak durumuna geldiler."
Sayfa 44 - Kronik KitapKitabı okudu
Cafer Talha Şeker
"1914'ün başlarında Alman General Liman von Sanders, Osmanlı Orduları Umumi Müfettişliği'ne tayin edildiğinde artık Almanya'nın Osmanlı Ordusu üzerindeki nüfuzu İngilizleri geçmiş sayılırdı."
Sayfa 87 - Kronik KitapKitabı okudu
Zahit Atçıl
"Osmanlı sultanı ve yönetici eliti, XVI. yüzyılın ortalarında, yani genişleme politikasının maddi ve ideolojik olarak sürdürülebilir bir şey olmadığını anladıkları bir zamanda, diplomasiyi dış politikanın temel aracı olarak kullanmaya başladılar."
Sayfa 21 - Kronik KitapKitabı okudu
1914'ün başlarında Alman General Liman von Sanders Osmanlı Orduları Umumi Müfettişliğine tayin edildiğinde artık Almanya'nın Osmanlı Ordusu üzerindeki nüfuzu İngilizleri geçmiş sayılırdı.
Sayfa 87 - Kronik KitapKitabı okudu
Osmanlıların kuruluşundan beri getirdiği genişlemeci politikalar 16.yüzyılın ortalarında barış temelli politikalara dönüştü. Osmanlı ordusu bu anlaşmalardan sonra da doğuda ve batıda savaşmış ancak savaş gerekçesi olarak, retorik düzeyinde,karşı tarafların Osmanlı sınırlarının içine akınlar yaparak veya Osmanlı tüccarlarının mallarına el koyarak barışı ihlâl etmeleri öne sürülmüştür.
Sayfa 36Kitabı okudu
Zahit Atçıl
"Türk-Moğol bozkır arka planı ile kurulmuş olup İslam geleneği ile beslenmiş ilk Osmanlılar yırtıcı hayat tarzlarını, genişlemeleri esnasında dini gaza motivasyonu ile birleştirdiler."
Sayfa 19 - Kronik KitapKitabı okudu
Osmanlı-Safevi rekabeti
Safevilerin 16. Yüzyıl başındaki yükselişi İslam dünyasına birçok yenilik ve değişim getirmiştir. Kurucusu Şah İsmail Akkoyunlu başkenti Tebriz'i 1501 de ele geçirerek Kızılbaş Türkmen konfederasyonu kurdu. Türkmen kabileleri kendine çekerek Osmanlıların Anadolu'daki toprak bütünlüğünü ve demokratik yapısını tehdit ediyordu. "Tasavvufi Pir", "Şii İmam" gücü elinde tutan "siyasi lider" gibi üç rolü kendi şahsında birleştirdi.
Sayfa 28
"Balkanlardaki isyan ve bağımsızlık hareketlerinin en trajik sonuçlarından biri kuşkusuz insanların yerlerinden yurtlarından koparılmaları ve göçe zorlanmalarıdır. İmparatorluk ana topraklarına doğru büyük göç hareketlerinin yapıldığı bölgelerin başında Arnavut nüfusunun yaşadığı bölgeler gelmektedir. Osmanlı'nın Balkan fetihlerinde kuvvetli bir direnç noktasını oluşturan Arnavut coğrafyası 15. Yüzyılda tamamen fethedilmiş zaman içerisinde bölge nüfusunun önemli bir kısmı İslamlaşmıştır. 19. Yüzyılda ise Fransız İhtilali ile yayılan milliyetçilik fikirleri Müslüman Arnavutların yaşadığı coğrafyayı derinden etkiledi."
Sayfa 13 - Osmanlı'da Diplomasi, Siyaset ve Savaş, Ed: Mehmet Yaşar Ertaş, Hacer Kılıçaslan, Kronik Kitap, İstanbul, 2020.
Alman Şansölye Otto von Bismarck'ın oğlu Alman diplomat Herbert Bismarck'ın 1886 yılındaki tespitlerine göre Paris'te siyaset ve finans çevresindeki çoğu insan Avrupa'daki gelecek savaşın İngiltere ve Fransa arasında yaşanacağını düşünüyordu. Almanya ise Avrupa siyasetinde güçlü olmak, deniz aşırı ülkelere uzanabilmek için İngiliz-Alman ilişkilerinin seyrini izleyererek, gelişmeleri yakından takip ediyordu.
Sayfa 64 - Cafer Talha Şeker, "Osmanlı Jeopolitiğinde İngiliz-Alman Rekabeti:Diplomasi, Çıkarlar ve Darbeler, 1909-1914"
Osmanlı-Safevi ilişkilerinde Amasya Anlaşması Edirne anlaşmasına benzer bir rol oynamıştır. Nahçıvan seferi sonunda Osmanlı Safevi yöneticileri Barış Antlaşması'na mutabık kalarak yarım Yüzyıllık rekabeti sonlandırdı. Buna göre her iki taraf diğerinin toprak bütünlüğünü ihlal etmedikçe barış yürürlükte olacak, Safeviler ilk 3 halifeye yönelik "lanet okuma" merasimine son verecek, Osmanlılar Safevi topraklarından gelen hacıların Hİcaz'a gitmesine izin verecekti. Amasya Anlaşması ile Osmanlı-Safevi sınırları belirlendi. Erzurum, Kars, Van, Bağdat gibi önemli şehirler Osmanlılarda kaldı. Gürcistan'ın Azarbeycan Safevilerin hâkimiyetinde oldu. İki taraf evrensel imparatorluk hayallerini bırakıp birbirini egemen bölgesel güç olarak tanıma noktasını uzlaştılar.
Sayfa 33 - Zahit Atçıl, "Fütuhattan Diplomasiye Geçiş:XVI. Yüzyıl Osmanlı Devleti'nde Dış Politikanın Görünümü"
Osmanlı-Habsburg rekabeti
1530'larda Macaristan sahası savaşları bir süre durulsa da özellikle Akdeniz Bölgesi'nde Osmanlı-Habsburg rekabeti sürmüştür. Şarlken Ceneviz Kaptan Andrea Doria ile Süleyman Barbaros Hayrettin ile ittifak ederek Akdeniz'deki rekabeti kızıştırmıştır. Andrea Doria'nın 1532 Koron ve 1535 Tunus'u almasına cevap olarak Osmanlı donanması Puglia'yı yağmaladı. Ayrıca Preveze Koyunda Osmanlı Kaptan-ı Deryası olan Barbaros Hayrettin Papalık, İspanya, Ceneviz, Venedik ve Maltaʼdan oluşan Kutsal İttifak donanmasını 1538'de yendi. Üstelik Osmanlı Fransa ile olan ittifakı çerçevesinde 1540'da Osmanlı ve Fransız donanmaları günlükte İspanya kıyılarına vurdular.
Sayfa 24 - Zahit Atçıl, "Fütuhattan Diplomasiye Geçiş: XVI. Yüzyıl Osmanlı Devleti'nde Dış Politikanın Görünümü"