Osmanlı’dan Cumhuriyete Güç Odaklarının Mücadelesi
İlker BaşbuğEn Eski Osmanlı’dan Cumhuriyete Güç Odaklarının Mücadelesi Sözleri ve Alıntıları
En Eski Osmanlı’dan Cumhuriyete Güç Odaklarının Mücadelesi sözleri ve alıntılarını, en eski Osmanlı’dan Cumhuriyete Güç Odaklarının Mücadelesi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Atatürk ;
“Ancak hür fikirli insanlardır ki vatanlarına faydalı olurlar .Onlardır ki vatanlarını kurtarıp onu koruma kudretine sahip olurlar “
Sayfa 269 - Kırmızı KediKitabı okudu
"Unutulmasın ki Tarih ilerisini göremeyenler için çok Acımasızdır"
Sayfa 15
ORDU Türkçe bir sözcüktür ..
ORDU sözcüğüne ,Orhun anıtlarında rastlanmaktadır. TÜRK Ordusunun kurumsal düzeyde oluşumu ise M. Ö .209 yılında Hun Imparatorluğu zamanına kadar götürülür. .
Kelime anlamı olarak ORDU ... "amaç " ve "nitelik" yönlerinden "benzeyen " insanların bütününe verilen isimdir ..
Sayfa 19
Hun Türkleri / Attila (liderlik görüşleri )
"Asla hakem tayin etmeyin ..
"Bu üçüncü bir kişinin sizin kaderinizi belirlemesidir"
Sayfa 29
Savaşlar 'üretim " biçimidir ..
"Türk toplumlarında askerlik adeta yaşamın bir parçası olmuştur ..Göçebe dönemlerde neredeyse herkes askerdir ..
"Türk toplumlarında iki özellik dikkati çekmektedir ..Güçlü askeri yapı ve güçlü merkezi devlet
Sayfa 32
Türk sözcüğü güçlüler, güç ve sertlik ve eylem ve cesaret anlamlarını taşımaktadır.
Sayfa 25
Asla hakem tayin etmeyin. Bu üçüncü bir kişinin sizin kaderinizi belirlemesidir.
Değersiz kişileri kendinize düşman etmeyin.
Ulusumuzun gücü, liderlik bir kişiye bağlı kaldığı sürece, bir dünya gücüne dönüşemez.
Attila
Sayfa 29
"Ağır ve kati bir kararın doğruluğuna inanmak için durumu her köşesinden incelemek lazimdir"(M.K.Atatürk )
Sayfa 327
Ordu içindeki yüksek rütbeli subaylar padişaha ve halifeye sadık, Hürriyet ve İtilaf Fırkası'na Mensuptular, Genç subayların çoğu ise İttihatçıydı. Bu durum komutanlar ile genç subaylar arasındaki emir ve komuta iletişimini etkilemiş ve neredeyse yok etmişti.
Sayfa 257
Yönetenler, sahip oldukları niteliklere ve erdeme bakmadan, yönetilenlerin emirlere hep baş eğmelerini istememişler midir?