Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Osmanlı'dan Günümüze Türkiye'de Siyasal Hayat

Kolektif

En Yeni Osmanlı'dan Günümüze Türkiye'de Siyasal Hayat Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Osmanlı'dan Günümüze Türkiye'de Siyasal Hayat sözleri ve alıntılarını, en yeni Osmanlı'dan Günümüze Türkiye'de Siyasal Hayat kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tek Parti Döneminde Kürt sorunu 1923 yılına kadar olan süreçte eskiden Osmanlı egemenliğinde olan butun halklar bağım sızlıklarını kazanmışken. Ortadoğu'nun kadim halklarından biri olan Kürtler dort parçaya dağılmış ve herhangi bir uluslararası güvenceden yoksun olarak kalakalmışlardı. Bu, günümüze kadar çözülemeden gelecek olan Kürt
Sayfa 308 - Yordam kitap, Ocak 2022Kitabı okudu
...Sonuçta Lozan'da sadece gayrimüslimler azınlık kategorisi içine dâhil edildi ve Kürtler Antlaşmanın 38. Maddesine göre 'Türk halkının tümü’ içinde sayıldılar. Antlaşmada Musul sorunu ile ilgili maddelerin dışında Kürtlerden söz edilmiyordu. Üstelik Kürtler, daha sonraki yıllarda, Lozan'da tüm Türk uyruklarına tanınan bazı
Sayfa 309 - Yordam kitap, Ocak 2022Kitabı okudu
Reklam
Burjuva kapitalizmi
Sanayi burjuvazisi 1920'lerde ve genel olarak tek parti döneminde oldukça zayıftı ama sonTürkiye'de ön plana çıkacak sanayici grup ve ailelerin bazılarının kökleri bu yıllara uzanır. Koç, Sabancı, Çukurova, Yaşar, Bezmen grubu gibi büyük sermaye gruplarının kurucuları iş dünyasına ilk adımlarını bu dönemde attılar. Vehbi Koç, kurduğu bir
Sayfa 221 - Yordam kitap, Ocak 2022Kitabı okudu
Yurt ve Dünya'dan Çalgılı Gazinolar Çağı 1941'in Ocak ayında yayın hayatına başlayan ve içinde Adnan Cemgil, Pertev Naili Boratav, Hüseyin Avni Şanda, Niyazi Berkes, Behice Boran ve Mediha Berkes gibi sol eğilimli yazar kadrosuna sahip olan Yurt ve Dünya dergisi Kemalist devrimi sahiplense de mevcut iktidara karşı eleştirel bir mesafe içerisindeydi. Ağırlıklı olarak faşizm ve emperyalizm karşıtı yazılara yer veren derginin sıklıkla değindiği konulardan biri de II. Dünya Savaşı yıllarında gittikçe derinleşen toplumsal eşitsizlik ekseninde kırdaki ve kentteki sınıf ilişkilerinin değişen yapısıydı. II. Dünya Savaşı yıllarında çok yüksek kârlar elde eden büyük toprak sahipleri ve tüccarların yaşadığı dönüşümün kültürel boyutları 1943 tarihli Yurt ve Dünya dergisinde şöyle tasvir edilmekteydi: Anadolu'daki sermaye birikmesi ve ticari gelişme yüzünden meydana gelen yeni tüccar tipleri İstanbul'un maruf mağazalarını satın almaktadır. ... [Göç] eğlence yerlerinin miktarını da artırmıştır. Anadolu'dan gelen kasaba tüccarı ve zengin köylüyü eğlendirmek için, çalgılı gazinolar çoğalmıştır. Bu gazinolarda ekseriyetle Anadolu şarkıları söylenmekte, köylü kıyafetine girmiş kadın artistler, Konya'nın kaşık havasını taklit ederek rumba ile karışık oyunlar oynamaktadırlar.(*) Osmali'dan günümüze Türkiye'de siyasal hayat Gökhan Atılgan, E.attila aytekin, Ebru Deniz Ozan, Cenk Saracoğlu, Mustafa Şener, Ateş Uslu, Melih Yeşilbağ, s.234, Yordam kitap, Ocak, 2022 (*)Aktaran; Oya Köymen, Kapitalizm ve Köylülük (İstanbul: Yordam Kitap, 2008), 133.
Sayfa 234 - Yordam kitap, Ocak 2022Kitabı okudu
Türkiye'de ve benzer kapitalist ülkelerde uygulandığı şekliyle bu 'devletçilik' kapitalizme alternatif ya da onu aşan bir politika değildi. Tam tersine kapitalist gelişme modeliyle uyumlu bir kalkınma stratejisi, bir 'devlet kapitalizmi'ydi. Özel sermayeye karşı değildi, aksine onun tamamlayıcısıydı. Bunu hem uygulamanın
Sayfa 209 - Yordam kitap, Ocak 2022Kitabı okudu
13 Şubat 1925 tarihinde patlak veren Şeyh Sait ayaklanması ise daha birkaç ay önce reddedilen sıkıyönetim ilanının bu kez Meclisten sorunsuz geçmesini sağladı. Sıkıyönetimi TpCF' de (Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası) destekledi ve Kâzım Karabekir Mecliste bu yönde bir konuşma yaptı. Zaten iki partinin Kürt meselesine dair bakışlarında önemli
Sayfa 224 - Yordam kitap, Ocak 2022Kitabı okudu
Reklam
Burjuva devriminin ve savaşın belirsiz sınırlarında
Kapitalist işgücü piyasası, 'evde işi görülen erkek birey' varsayımı üzerine kuruludur.(*) Kapitalizmin geliştiği koşullarda kâr maksimizasyonu sağlanmasının en önemli koşullarından biri, kadınların yeniden üretim faaliyetlerini (yemek yapma, ev temizliği ve çocuk bakımı gibi faaliyetleri) ücretsiz bir şekilde üstlenmelerini teminat altına almaktı. Başka örneklerde olduğu gibi Osmanlı kapitalizminin gelişim sürecinde de erkekler üretim alanında ücretli işçi olarak istihdam edilirken kadınlar ev içinde yaptıkları emek faaliyetiyle erkek işgücünün, dolayısıyla üretim sürecinin bekasını sağladılar. Kastamonu'da 1909'da bazı erkeklerin silahlanarak, dini argümanlara başvurarak ve devlet kurumlarının desteğini alarak kadınların Dokuma tezgahlarında çalışmalarını engellemeleri(**) kapitalist üretim biçiminde kadınların ev-içi alanda yeniden üretim faaliyetleriyle sınırlamalarına bir örnek olarak verilebilir. Osmali'dan günümüze Türkiye'de siyasal hayat Gökhan Atılgan, E.Attila alAytekin, Ebru Deniz Ozan, Cenk Saracoğlu, Mustafa Şener, Ateş Uslu, Melih Yeşilbağ, s.108, Yordam kitap, Ocak, 2022, 4.Basım (*) Gülnur Acar Savran, Feminizm Yazıları: Kuramdan Politikaya (Ankara: Dipnot, 2018), 20. (**) Kadir Yıldırım, Osmanli'da işçiler(1870-1922): Calsima hayatı, Örgütler, Grevler(Istanbul: iletişim, 2013), 83-84
Sayfa 107 - Yordam kitap, Ocak 2022Kitabı okudu
. "İsyanları doğuran nedenler arasında tarımsal verimliliğin düşmesi, nüfus artışı, iklim değişikliği gibi etmenler sayılsa da daha doğrudan bir etmen askerî sınıf içi ilişkilerin aldığı yeni seyirdi.(*) Zaten yaşanan toplumsal hareketlilik esasen köylülere dayandığından, isyanların kökeninde sınıfsal ilişkilerin yatması da doğaldır. 16.
Sayfa 40 - Yordam kitap, Ocak 2022Kitabı okudu
Kapitalistleşme ve merkezileşme kavşağında
Ekonomide görülen eğilimlerden biri ticarileşmeydi. İç ve dış ticare düzenli biçimde artmış, tarımın genelinde geçimlik tarım hâkimiyetini sürdürürken bazı bölgelerdeyse hızlı bir ticarileşme yaşanmıştı. Bu dönemde Osmanlı ekonomisi gitgide daha çok dışa açıldı ve dünya ekonomisiyle entegre oldu. Artan dış ticarete ek olarak 19. yüzyılın ortalarından itibaren dış borçlanma ve etkileri imparatorluğun hem ekonomisi hem de dış politikasında hatırı sayılır bir rol oynamaya başladı. Osmanlı topraklarına yapılan yabancı sermaye yatırımları artarken serbest ticaret politikaları iktisat politikalarına damgasını vurdu. Bir önceki bölümde ele aldığımız gibi, vergi toplama hakkının özel kişilere devredilmesine dayanan iltizam sistemi 18. yüzyılda 'malikâne', yani vergi toplama hakkının hayat boyu devredilmesi biçimine evrilerek varlığını sürdürdü. Malikâne kurumu neticesinde yüzyıl boyunca merkezde ve taşrada bazı kişiler ciddi bir sermaye birikimi sağladılar. İmparatorluğun farklı bölgelerinde malikâneye ek olarak ticaret, tefecilik' gibi yollarla sermaye birikimi sağlayan toplum kesimleri ortaya çıktı ve bu kesimler bir süre sonra siyasette söz sahibi olur hale geldi. Aşağıda ayrıntılı ele alınacağı üzere, 19. yüzyılın başı, imparatorlukta yeni bir yönetici sınıfın kristalize olduğu dönemdir. Neticede merkezi devlet bürokrasisi, büyük toprak sahipleri ve zengin tüccarların oluşturduğu ittifak 19.yuzyil refomlarinin arkasındaki ana toplumsal güç oldu.
Sayfa 48 - Atılgan, E.attila aytekin, Ebru Deniz Ozan, Cenk Saracoğlu, Mustafa Şener, Ateş Uslu, Melih Yeşilbağ, Yordam kitap, Ocak 2022Kitabı okudu
"Kirsavan'daki isyan 19. yüzyıl köylü isyanlarının belki de en önemlisidir; zira orada köylüler 1861'e kadar yaşayan ve demokratik temsile dayanan bir yönetim kurmayı başarmışlardı."
Sayfa 55
Reklam
"Bizans'ın pronoia sisteminde olduğu gibi tımarlı sipahiler de Osmanlı'da soylu bir yerel toprak beyleri zümresiydi."
Sayfa 37
"Osmanlı hanedanıyla ilgili göze çarpan ilk şey sürekliliğidir. Örneğin yaklaşık 1000 yıl süren Bizans İmparatorluğu'nu 10'dan fazla farklı hanedan yönetmişken, 600 yıllık Osmanlı İmparatorluğu'nda tek hanedan hüküm sürmeyi başarmıştı."
Sayfa 32
"İsyanın bastırılması hareketin sonu olmadı; Şeyh Bedreddin isyanın önderi olarak efsaneleşti. Bedreddinî tasavvuf hareketi 17. yüzyıla kadar Balkanlar'ın çeşitli bölgelerinde varlığını korudu; ... Balkan Aleviliğinin oluşumunda Şeyh Bedreddin kültü önemli bir rol oynadı. ... Merkezi devletin hareketin dinsel kanadına başlangıçta gösterdiği kısmi hoşgörü 16. yüzyılın başından itibaren Osmanlı ortodoksisinin keskinleşmesine paralel olarak sona erdi. Sünni karakteri gittikçe belirginleşen devlet sapkın ilan edilen diğer tasavvuf hareketleri gibi Bedreddin'in izleyicilerini de sürekli baskı altında tuttu. Ancak buna rağmen hareketin ideolojik mirası Cumhuriyet dönemi sosyalist hareketlerini etkileyecek ölçüde canlı kaldı. Örneğin sosyalist şair Nâzım Hikmet, Bedrettin'in destanını yazacak; Bedreddin üzerine ilerleyen dönemlerde yürütülen tartışmalar genelde sosyalist referanslarla yapılacaktı."
Sayfa 30
"Rumeli'nin kozmopolit ortamının etkisiyle Musa'nın rejimi heterodoks İslama daha açıktır; bu, Bedreddin'i en yüksek yargı makamı olan kazaskerliğe atamasından bellidir."
Sayfa 28
'Fetret Devri', 1416 Isyani ve Şeyh Bedreddin
"Osmanlı devletinin Ankara Savaşı sonrası çöküşü ve toparlanma sancıları alternatif modeller için uygun bir ortam yaratmıştı. Bu anlamda yaşanan toplumsal kalkışma, imparatorluğun ilk dönemindeki siyasal rejime ve egemen toplumsal ilişkilere yöneltilen güçlü kitlesel bir itiraz olarak görülmelidir. Aslında Şeyh Bedreddin Isyanı olarak bilinen bu kalkışma, birbiriyle yakından alakalı iki isyandan oluşmaktadır. Şeyh'in öncülüğündeki isyan, Balkanlar'da Dobruca bölgesinde gerçekleşirken, müridi Börklüce Mustafa, Ege'de Karaburun yarımadasında ayarlanmıştır."
Sayfa 28
55 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.