Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Öteki Günler Gibi Bir Gün

Demir Özlü

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Bütün içe kapananların, tutkuyla titreyenlerin, o sonu olmayan, belirsiz, gövdelerini sürükleyenlerin acılı şiirini yazmak için eğiliyor sanki kâğıtların üzerine. Kendiliğinden çıkıyor satırlar kaleminden.
Sayfa 8 - Soyut Yayınları
"..Nerelerden gelip, insanı kavrayıp, sürüklüyor bu başdöndürücü duygu? Daha çok uzaklardayken, tozlu, pis, yozlaşmış, kötü yapıların arasından, kentin yüksekliğini, dinçliğini koruyamamış, aşınmış, yayvanlaşmış tepelerinden buraları gözlerden bilemezdim kulenin rutubetli, sakin, ıssız Demir sahanlığından dibe bakarken kişiyi içine çeken boşluğunu."
Sayfa 12 - Soyut YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"..Umutsuzca derleyip toparlayamadığı, bir temele indirgeyemediği, ya da genelleştirip bir ana kavrama vardıramadığı görgülerinin sürüp duracağını sanıyordu. İçinde zaman zaman başkaldıran öfke "böylesine gerçeği çarpıtmış bir yerde kalmak zorunda değilsin" diyordu ama..."
Sayfa 75 - Soyut YayınlarıKitabı okudu
"..akşamüzeri gezintisinden dönünce, duvarları doldurmuş kitaplardan birini çekip okuyor; ya da içsel yaşamasını anlatan, anılara dayanan şiirler yazmaya çalışıyordu."
Sayfa 67 - Soyut YayınlarıKitabı okudu
".."Amacım bu değildi" diyordu kendi kendine, "amacın Şişhane'den Tepebaşı'na doğru yürümek, yapıları gözden geçire geçire, güneşten, ilkbaharın güneşinden yararlana yararlana Taksim'e varmak; ilkbaharda yaptığım günlük gezintilerden birini de tamamlamak böylece." "
Sayfa 65 - Soyut YayınlarıKitabı okudu
"..içinde kaldığım süre içinde, elimden geldiğince kavramalıyım buranın gerçeğini diyordu ağırbaşlı, düşünceli bir tavırla. Öyle yetiştirilmemiş miydi aslında, doğrusu ciddi şeyleri araştırmaya hazırlıklı bir biçimde yetiştirildiğini pek iyi bilirdi Ahmet Nedim. Ona yaşamanın ciddi bir iş olduğu öğretilmeye çalışılmıştı, birtakım amaçlar edilmesinin gerekliliği belirtilmişti; gördüğü, yaşadığı şeyleri doğruca kavramak isteğini uyarmıştı bu kendisinde. Doğrusunu söylemek gerekirse bir yandan öğrenimini tamamlarken, bahar geldiğinde çıktığı bu gezilerde, gezinmek, hava almak amacıyle davranıyordu ama, bilincinin gerisinde derinden derine taşıdığını bildiği ciddi amaçları da vardı: yaşadığı kenti kavramak; giderek yaşamayı ve çevresine olup biteni anlamlandırmak, dünyaya bir anlam vermek; böylece de yaşamanın anlamını bulup çıkarmak ortaya."
Sayfa 77 - Soyut YayınlarıKitabı okudu
Reklam
“Rüzgar esiyor, yıkılmış duvarlar üzerinde, taşların arasından fışkırmış, tozlu incir yapraklarını sallıyor; denizse ötede, çırpınıp duruyor öylece.”
Sayfa 13 - Soyut YayınlarıKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.