Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Öteki Olarak Ölmek

Kolektif

Öteki Olarak Ölmek Gönderileri

Öteki Olarak Ölmek kitaplarını, Öteki Olarak Ölmek sözleri ve alıntılarını, Öteki Olarak Ölmek yazarlarını, Öteki Olarak Ölmek yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Yas tutmak ve vedalaşmak yaşama devam edebilmek için çok temel bir ihtiyaç.Nedeni bilinmeyen ölümler,anlamlandırılması zor ölümler,insan eliyle oluşan zalimane ölümler, kalan topluluğun önceki travmaları,ölü bedene ulaşamama, ölü bedenin mezar yerinin olmaması ve ölü bedenlere işkence... Bizlere, yitirdiğimiz canlarımıza, ölülerimize dayatılıyor.Yakınlarını kaybedenlerin ölü bedenlere ulaşamaması yası uzatarak yaşayanların hayatlarını işkenceye çeviriyor.Cenazelerimize ve ölüm ritüellerimize saldırı yaygınlaşıyor.Hayatını kaybeden transların cinsiyet kimlikleri yok sayılıyor.Ölümden sonra transların bedenleri işkenceye maruz kalıyor.Heteroseksist rejim transların bedenlerine saldırarak kendisini yeniden ve yeniden üretmeye çalışıyor."
Sayfa 15
"...Estukyan,Ermenilerin mekâna duydukları aidiyet hissi üzerinden kedilere benzetilebileceğini ifade etti: "Bir yerde mezarınız olunca, oraya aitmiş gibi de oluyorsunuz. Estukyan konuşmasını, hoşgörü bahsiyle sonlandırdı: "Madem o kadar hoşgörülüsünüz, benim babamın mezarını neden beş metrelik duvar koruyor?"
Sayfa 15
Reklam
"Tam adı Kaos Gey ve Lezbiyen Kültürel Araştırmalar ve Dayanışma Derneği olan Kaos GL,Türkiye'de tüzel kişilik kazanan ilk LGBT örgütüdür.Çalışmalarına 1994 yılında KaosGL dergisi ile başlayan Dernek,15 Eylül 2005 tarihin de tüzel kişilik kazanmıştır.Cinsiyet temelli ayrımcılıkla mücadele eden Derneğin faaliyetleri ve yaklaşımı Derneğin web sitesi olan kaosgldernegi. org'da şu şekilde ifade edilmektedir: "Kaos GL grubu kurulduğundan itibaren Kaos GL dergisini çıkarmaktadır.Eylül 2000 tarihinden beri de Kaos Kültür Merkezi'nde kültürel etkinlikler,toplantılar, film gösterimleri düzenlemekte olup ilk LGBT kütüphanesini de oluşturmuştur.Ayrıca sosyal hizmetlerden psikolojiye, hukuktan mülteci alanına kadar birçok konuda danışmanlık ve hizmet vermektedir.2006 yılından beri Uluslararası Homofobi Karşıtı Buluşmayı organize eden Kaos GL Balkan, Kafkas ve Orta doğu ülkelerinde çalışma yürüten yerel homofobi karşı örgütlerin tecrübe paylaşımı ve bir arada mücadele çatısı,Homofobiye Karşı Bölgesel Ağ çalışmasının da kurucusu ve örgütleyicisidir."
Sayfa 11
"Türkiye'de öteki olarak yaşayanlar,öteki olarak yaşarken hangi sorunlarla karşı karşıyalarsa,öldüklerinde de neredeyse aynı,hatta daha ağırlaşmış bir biçimde aynı sorunlarla baş etmek zorunda kalmaktadırlar.Hayattayken, içinde bulundukları sorunlarla baş edebilmek için çeşitli taktik ve stratejiler geliştirme olanağına,en azından teorik olarak sahip olan ötekiler,ölümleri halinde ne yazık ki bu teorik olanağı da yitirmekte ve ölü bedenleri,çoğunluğun,devletin,kamu gücünün, aile gibi çeşitli toplumsal kurumların kendi zihniyetlerine uygun pratiklerine terk edilmektedir.Bu doğrultuda da örneğin eğer farklı bir etnik,cinsel ve dinsel kimliğiniz varsa,ölümünüz halinde,ölü bedeninize ölü bedenin yaşayan sahibinin kimliğinin hilafına her türlü operasyon, tören, müdahale yapma ya da tersinden,haklı olarak yapılmasını beklediğiniz şeyden geri durma,yaptırmama, yapmama hakkını çoğunluk,kamu gücü ya da kamu gücünün terk edildiği çoğunlukçu iktidar şebekeleri ya da çeşitli toplumsal kurumlar ele geçirmektedir.Ötekinin ölü-bedenine yapılan ya da yapılmayanların yaşayanların yaşama pratiklerine ve deneyimlerine apaçık bir etkisi olduğu ve özellikle tüm farklılıklarıyla birlikte yaşamak zorunda olanların,birlikte yaşamalarını olanaksızlaştıracak biçimde,öteki ölü-bedene yapılan ve yapılmayanın zehirleyici bir etkide bulunduğu açıktır."
Sayfa 9
"Öteki olarak işaretlenen herkes ya ölüme ya sıtmaya razı olmaya çağırıldı:Adeta bütün toplum rehin alındı. Bugünlerde ise "ne ölüm, ne sıtma" demekte inat edenlerin vatandaşlıktan atılması konuşuluyor.Böylesine korkunç bir şeyin konuşulabilmesi,çok olağan bir şeymiş gibi konuşulabilmesi kıyametin kopmaması bu ölüm siyasetinin ne kadar başarılı olduğunu da gösteriyor."
Sayfa 8
"Hayat ile ölüm arasında acımasız bir sıkışma ,hayat ile ölümün içiçe geçtiği gayrı-insani bir insanlık hali"
Reklam
"On beş senedir her gün ölü ,her gün diri . Fakat hâlâ... Ölü bedenini görmediğim için hala içimde küçük bir umut var . Belki de yaşıyordur."
Sayfa 105Kitabı okudu
272 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
2015 yılında gerçekleşen bir sempozyum derlemesi olan bu kitap öldükten sonra bile bazı ölülerin “yaşadığını” kanıtlar nitelikte. Totalde 7 bülümden oluşuyor ve hemen hemen her bölümde bir “ötekiye” söz hakkı veriliyor. Cenaze merasimlerinin yas süreci için ne denli önemli olduğunu , yas sürecini saglıklı atlatmayan bireyin geleceğinin nasıl bir muğlaklıkta kaldığının , ölenin ölmüşlüğüne inanılması için gömme merasimimin ne kadar işlevsel olduğunu bizzat ölmüş /öldürülmüş “ötekilerin” yakınlarının ağzından bize iletiyor. “Tarih mezarla başlar “ diyor Eva Domaska, Mezarın toplumun hafızasındaki önemine vurgu yaparak. Muktedirlerin bir topluluğa mal olmuş kişilerin mezarlarının yerini saklaması da tam olarak bundandır. Bu içeriklere rağmen bir propaganda ve ses duyurma kitabı olarak anlaşılmasın kitapta satırlarca not almak isteyeceğiniz zengin alıntı ve çözümlemeler mevcut. Yas , cenaze , kayıp, şok , sömürge, köle-efendi ,devlet,isyancı gibi kavramlar hakkında Freud, Foucault, Fanon ve Benjamin Walter gibi isimlerin çalışmalarından da faydalanılarak verimli kesitler oluşturulmuş. Çocuğunu kaybeden annelerin neden illa bir mezar istediğini ve neden ısrarla ölü bedenini gözleriyle görmek istediğini sebepleriyle ve “Ötekilerin” annelerinin ağzından bizlere iletiyor. Salt bir soru cevap silsilesi olmayan bu kitapta ayrıca çok yalın ve yaşamsal tanımlarda mevcut. Örneğin ; leş kimin ölüsüne denir? Naaş kimin cenazesi için kullanılır? Ceset nedir? Ölüye atfedilen kelimeler kalanları üzerinde nasıl bir etki yaratır gibi soruların cevaplarını da bulabileceğiniz kitaptı. Derleyenlerin eline sağlık .
Öteki Olarak Ölmek
Öteki Olarak ÖlmekKolektif · Dipnot Yayınları · 20166 okunma
Latincede “humanitas” (insan) kelimesi “humando” (gömmek) kökünden gelir. İnsan ölüsünü gömebilen varlık demektir. Kürtçenin Kurmancî lehçesinde “mirin” ile “mirov- meriv” , Dimilkî(zazaca) lehçesinde “merde”ile “merdim - mordem” arasinda da ayni etomolijik ilişki vardir. Tabiatin diğer varlıklarından en temel farkımız ölülerimizi gömebilmektir.
Eğer bu gün insanlar , sokaklarda günlerce kalan köpeklerce parçalanan öldürülmüş yakınlarını alamıyorlarsa onları defnetmeleri engelleniyorsa defnetme girişiminde şiddete maruz kalıyorlarsa yaslarını ritüel gerekler doğrultusunda yaşayamıyorlarsa o topluluk yok edilmenin eşiğine getirilmiş demektir. Ölülere layık görülen muamele aynı zamanda yaşayanlara ve onların bağlı olduğu göreneklere yapılmıştır ve bu hem ölüyü hem de mensup olduğu toplumu aşağılamaktır.
35 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.