Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Çarşamba Perisi

Özgecan

Bahaettin Kabahasanoğlu

Özgecan Hakkında

Özgecan konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

Songül ASLAN-Anne İnsanları çok sevmeni, insanlara güvenmeni sana ben öğretmiştim, şimdi çaresizim ve ne söyleyeceğimi bilemiyorum." Mehmet ASLAN-Baba ?Özom'un romanını yazmayı düşündüm fakat bana göre olmadığını anladım. Herhalde her satırında, her sayfasında mum gibi erirdim ve sonunda ne ışık kalırdı ne de ben." Beste ASLAN-Abla Özgecan, bir gün ?kadınlar neden sardunyaları çok sever" diye sormuştu, cevap veremediğimi görünce ?ikisinin de kırıldıkça yeşeren dalları var, o yüzden" demişti. Barış ASLAN-Kardeş ?Küçük küçük kavgalarımız olurdu ama seni çok özledim abla..." Nazlıcan AKTAŞ-Arkadaş ?Onun için dua ediyorum, sesini dinliyorum, belki rüyamda görürüm diye fotoğrafına bakarak uyuyorum. Bahaettin KABAHASANOĞLU ?Özgecan, ülkenin adına iliştirilmiş bir hüzün notu olarak sürekli hatırlanacak." Baba Mehmet Aslan, yazarla sohbetinde bir rüya gördüğünü ve rüyasında Özgecan'ın kendisine inci taneli tesbihle birlikte iki lâle verdiğini gözleri dolarak anlatıyor. Yazar, cebindeki inci taneli tesbihi hatırlıyor ve çıkarıp ?Bu sizin" diyerek uzatıyor. Tesbihi alan Mehmet Aslan, gittikçe daha da artan hıçkırıklara boğuluyor ve ?Olmaz böyle bir şey" diye söyleniyor çünkü tesbihin ucunda iki lale vardı. Bahaettin KABAHASANOĞLU, bu durumu ?Roman bana geldi" diye özetliyor
Tahmini Okuma Süresi: 13 sa. 50 dk.Sayfa Sayısı: 488Basım Tarihi: Nisan 2016Yayınevi: Librum Kitap
ISBN: 9786056559990Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 83.7
Erkek% 16.3
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Bahaettin Kabahasanoğlu
Bahaettin KabahasanoğluYazar · 6 kitap
Trabzon’un Yomra İlçesine bağlı Çınarlı Köyünde demir geçmelerle kafeslenmiş küçük pencereleri olan, kapı üzerinde kıvır kıvır koç boynuzu asılan, ocak arkasındaki kül yığını altında uğur getirsin diye sürekli at nalı bulundurulan ahşap taş karışımı kiremit örtülü bir evde doğan yazar, dedesinin anlattığı seferberlik hikâyeleri ve ninesinin bilmeceleriyle büyüdü. Tavuğa “kışşt”, köpeğe “hoşşt” ve arkadaşlarına da “hişşt” demeyi bu yıllarda öğrenen; karayemiş, ıhlamur, dut, defne, akasya, erik, elma ve nar ağaçları arasındaki koşuşturmalarını, çimen çiçek cenneti Harmancık’taki çelik çomak oyunlarını, yağmur dualarını, “mora” adını verdikleri ve kendi tellerine dizdikleri yaban çileklerini, denize giderlerken annesinin “boğulursanız sakın eve gelmeyin” uyarısını, dört yapraklı yoncaları yastığının altına koyarak tuttuğu dilekleri unutamayan, dallar beyaz örtünün altında kamburlaştığında elindeki sapanıyla yollara düşen, gazete kağıdı ve yaprakları sarıp sarmalayarak oluşturdukları topla karanlık iyice çökünceye kadar oynayan, yeri göğü birbirine bağlayan ebemkuşağının altından geçmeye çalışan altı çocuklu ailenin, İsmail’le Hatice’nin üç numarası... Adını, babasının Türk Petrolleri A.Ş. Batman Tesisleri’nde çalıştığı sırada çok sevdiği kan kardeşinden alan Bahaettin Kabahasanoğlu, ilk ve ortaokulu Yomra’da okuduktan sonra Lise ve Eğitim Enstitüsünü Trabzon’da tamamlayarak 1979 yılında Sosyal Bilgiler Öğretmeni olarak göreve başladı. Ortaokuldaki Türkçe Öğretmeni Ayşe Kasapbaşı’nın tatil ödevini sınıfta okumasıyla hayal gücünün farkına varan, Lisedeki şiir yarışmasında aldığı ilk ödülü Mişel Strogof (Jules Verne) sayesinde kalem ve kâğıtla daha da yakınlaşan yazar; öğretmelik görevi sırasında edebi çalışmalarını aralıksız sürdürdü. “Kuzey Haber” ve “Karadeniz Gazetesi”ndeki yazılarının ardından “Uzunsokak” ve “Horon” dergilerini çıkaran ekipte yer aldı. “Fujiwara/Kubilay’ın Kılıcı”yla fantastik seriyi sürdürmek isteyen yazarın; “Aksüt” (Hikâye/MEB Öğretmen Yazarlar Yarışması 1993-Mansiyon), “Denizlerin Dağların Çocukları” (Deneme), “Nesini Seviyorsun” (Şiir), “Yetişmeyen Yetişkinler” (İnceleme Araştırma), “Toplu Oyunlar” (Tiyatro) ve “Dün, Çok Kötü Bir Şey Oldu” (Roman) adlı eserleri yayınlandı. “Yuva” adlı TV dizisinde senarist olarak yer alan Bahaettin Kabahasanoğlu’nun; “Ormanya”, “Tatlı Şubat”, “Haskız”, “Beşik Kertmesi”, “Yağmurcan ile Bircan” adlı oyunları sergilendi, İstanbul Yeşilköy My Showland, AKM, Ankara MEB Şûra Salonunda toplam 13 kez sahnelenen “Bu Toprağın Çocukları/Bir Kurtuluş Destanı“ Müzikali 30.000 izleyiciye ulaştı. “Bir taraf dağ, bir taraf deniz, ortasında biz, biz dağ aslanları, deniz kızları, biz denize benzeriz” sözleriyle yaşadığı coğrafyayı özetleyen, 1996-2010 yılları arasında İstanbul Bakırköy Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü görevini yürüttükten sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı’na geçen, “Gelibolu/İnsanlığın Savaşı Yendiği Yer” ve “Karadeniz/Dansın Doğduğu Deniz” adlı müzikal ve senaryo çalışmalarını da sürdüren, edebiyatla ilgilenmek isteyenleri “tek yapmamız gereken 29 harfi yan yana getirmek” diyerek yüreklendiren yazar evli ve iki çocuk babasıdır.