Her istediği yapılan çocuk ve her zaman haklı olduğu vurgulanan çocuk,toplumsal gerçeklikten uzak ve sosyal normları tanımayacak derecede ütopik bir dünyada yetişmiş olur.
Dengesiz eğitim/disiplin anlayışının yaygın olduğu ailelerde çocuklar genelde suça eğilmli,psikososyal yönleri hastalıklı olarak yetişirler;çünkü çocuk nasıl davranacağını bilemez.Dolayısıyla stresli ve endişeli olurlar.
Çocukluğundan itibaren akıllıca bir disipline tabi tutulan,bazı mahrumiyetlere katlanan ve aksi şartlara alışan insanların maddi ve manevi bakımdan çok daha dayanıklı oldukları biliniyor.
Bir disiplin medeniyeti oluşturmak için,her şeyden önce geleceğin neslini oluşturacak evlatlarımızı iyi tahlil etmemiz ve onları iyi yetiştirmemiz gerekir.
"Özgürlük, herhangi bir kısıtlamaya,
zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme veya davranma, herhangi şarta bağlı olmama durumudur. Her türlü dış etkiden
bağımsız olarak insanın kendi düşüncesine
dayanarak karar vermesi durumudur."
"Otorite, çocuğun dengesi için gereklidir. Kararlı otoriteyle yetişen çocuk, yavaş yavaş ve kendi kendine hakim olmaya başlar. Küçükken her istediğini yapan çocuk ileride bir kurala uyması gerektiğinde büyük zorluklar çeker. Toplum içinde yaşamı, okulda ilişkileri güçleşir. "12 Bu da çocukta motivasyon eksikliğine sebep olarak sosyalleşme sinde büyük sorunlar oluşturur.
Sevgiye dayalı kararlı bir disiplin, çocuğun sosyal hayata intibakında aynı zamanda kişiliğinin müspet yönde oluşmasında zorunlu bir yöntemdir.
Eğitim aşamasında çocuğa uyulması gereken birtakım ilkelerin ve kuralların varlığı benimsetilmemişse ileride "Niçin serseri bir nesil yetişiyor" diye hayıflanmamız çok anlamsız olacaktır.