18. yüzyıl siyasi tarihinin, sanatsal gelişmeler ışığında felsefi sorgulamalarla ele alındığı, toplumsal hareketlenmenin sadece ekonomi-politik alanda gerçekleşmediği, buna bir çok toplumsal kültür biçimlerinin de katıldığını düşünen Starobinski'nin, Fransız devrimi ile Aydınlanma Çağı arasında denk kurarak resim ve mimari merkezli sanatsal gelişmeleri anlattığı güzel kitabı.
Aslında Fransız devrimi politik getirileri sayesinde sanatı etkilemiş ve değiştirmişken, sanat da aydınlanma çağının yükselmesinde ana unsur olmuştur. 18. yüzyıl özelinde toplumsal evrim bu şekilde gerçekleşmiş, ta ki 20. yüzyıla girdiğimiz zaman sanat bir çok şeyi doğrudan etkileme ve değiştirme niteliği kazanmıştır. Starobinski bu nokta konuya sanat merkezli yaklaşarak her şeyi sanata bağlamıştır ancak 18. yüzyıl nispeten daha farklı şekillenmiştir. Starobinski'nin bu şekilde değerlendirmiş olmasını ''özgürlük'' kavramını merkeze alarak anlatım yoluna gitmiş olmasına bağlıyorum. Çünkü özgür düşüncenin ilk adımı aydınlanma çağıyla atılmışken diğer adımı sanat ile gerçekleşmekteydi.
Sembolik anlam ve düşünceyi irdeleyen Starobinski, sanatta imge olgusunu politikadaki temsil ve sembol olgusuyla birlikte düşünerek, yaşanan değişimleri ve farklılaşmayı bu yolla anlatmaktadır kitabında. Özgürlük kavramını da aklımızdaki sembol, sanattaki imgeden öteye ne kadar geçirip geçiremediğimizin felsefi sorularını da sormuş. Bu yönüyle oldukça güzeldi. Çünkü istemsizce kendinizi sorguladığınız bir noktaya geliyorsunuz. Eğer sanat tarihi ve 18 yüzyıl kıta avrupası tarihine meraklıysanız bu kitabı okuyun derim.