Asude'nin kalemiyle tanışmam Daima Aşk Kazanır ile olmuştu ve Tekin'ciğimi pek sevmiştim. Ancak Pabucumun Ajanı 1 ile Tuna'yı daha çok sevdim. Ben kitaplardaki kadın karakterleri genelde hayran olacak kadar sevmem ama Deniz favorilerimden biri oldu. Ben de uzun süredir işsiz olduğum için Deniz'in yaptığı gibi bir yöntemle holding basmayı düşünmedim değil. Kitabın konusuna gelirsek, Deniz iş arama süreci başarısızlıkla sonuçlanınca sonunda canına tak ediyor ve saçma bir özgeçmiş hazırlayarak rastgele bir plazaya dalıyor, üst katlara çıkabilmek için de uydurma bir isim vererek o kişinin yakını olduğunu söylüyor. Asansörde çok yakışıklı, takım elbiseli bir adamla karşılaşıyor, anında Tuna'dan etkileniyor. Deniz, Tuna sarhoşluğunu üzerinden atıyor ve özgeçmişini bir şekilde holdinge bırakıp evine dönüyor. Ertesi gün beklenmedik bir telefon ile işe başlaması söyleniyor, çünkü kızımızın verdiği isim holding hissedarlarından birinin ismi çıkıyor. Sevgili patronu ise tabiki Tuna. Sonrasında ise aralarındaki sürtüşmeler ile çıkan kıvılcımların alevlere dönüşmesi çok sürmüyor. Keşke ikinci kitabın baskısı olsaydı da onu da hemen alıp okusaydım. Tuna ve Deniz'in hikâyesini okumanızı kesinlikle tavsiye ediyorum.