Paf ve Puf
Salâh BirselPaf ve Puf Gönderileri
Paf ve Puf kitaplarını, Paf ve Puf sözleri ve alıntılarını, Paf ve Puf yazarlarını, Paf ve Puf yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Batılılık ne Doğu'da ne de Batı'dadır.
Onu arayacaksak dışarda değil, kendi içimizde aramalıyız.
Sayfa 54 - Sel yayınlarıKitabı okudu
Lenin
Haberalma ajanları sadece çok konuşan adamlara dikkat ettikleri ve çok okuyup çok öğrenen, köşesine çekilmiş insanların, dünyanın ihtilale sürüklenmesi konusunda en tehlikeli rolü oynadıklarını bilmedikleri için, eskicinin evinde oturan bu önemsiz adam üzerine hiçbir bilgi toplamazlar.
Sayfa 46 - Sel yayınlarıKitabı okudu
Hitler
- Eğer Yahudi diye bir insan olmasaydı, onu biz kendimiz yaratırdık
Sayfa 25 - Sel yayınlarıKitabı okudu
Doğrusunu söylemek gerekirse Hitler'in Yahudilerle alıp veremediği bir şey yoktur. Onun bütün düşüncesi, adını işkencebilim tarihine altın harflerle geçirtmektir.
Sayfa 25 - Sel yayınlarıKitabı okudu
görüyorsunuz ya insanlar anılara çokça önem veriyor
Sayfa 12 - Sel yayınlarıKitabı okudu
Şu gizli kalmasın ki, Türkiye'nin kurtulması, Türkiye'nin kalkınması, Türkiye'nin çağdaşlaşması yalnız, yazarların kafa patlatmalarıyla da olmaz. Yurttaşlarımız da, siyasa adamlarımız da bunu istemelidir. Çünkü, bir işin üstesinden gelmek için ilkin o işin üstesinden gelmeyi istemek gerekir. Bu yolda, belki baş döndürecek, göz kamaştıracak şeylerden uzak durmak da gerekir ama, ne yapalım, bunun başka bir yolu yoktur.
Çünkü, bütüncü yapıya göre düzenlenmiş toplumlarda -Doğu'daki toplumlar hep böyledir- insanlar kendilerine güven duymazlar. Bunlar sadece bağlı oldukları aile, topluluk, parti ya da hükümetten medet umarlar. Oysa bireyci yapıya kucak açan topluluklarda insanlar kişisel girişimlere el atacak, kendi başlarına iş kuracak niteliktedirler.
Şu gerçek ki, Almanlar, İsviçreliler ya da belli bir uygarlığa erişmiş öteki Avrupa ulusları bugünkü çizgilerine; direnmeleri, zorluklara ve yoksunluklara katlanmaları ve de çalışmaları yüzü suyuna ulaşmışlardır. Yollarını da bilim ve teknik aydınlatmıştır.
Ahmet Mithat, Eyfel Kulesi'nden söz açarken, en üst kata çıkmaya korktuğunu ve ikinci katta kaldığını çekinmeden açıklar. Bir ara kendisine şöyle bir öğüt de verecektir:
"Hadi gayret, şunun tepesine kadar çık da üzerinde yaşayan insanlarından hiçbirinin tamamiyle hoşuna gitmeyen bu dünyadan, hiç olmazsa 300 metre uzaklaşmış olmakla övün."
Gönlünden geçeni öldürmek sevginin ta kendisidir.