Bizler annemi sustuğunda duymaya başladık. Hani nasıl sürekli akan bir çeşmenin sesine alışıp işitmez olursunuz da aniden kesildiğinde farkederseniz ya, işte öyle.
Dışarıda ev yemeği diye önüne getirilenlerde yavanlık oluyordu hep. Ne kadar iyi malzemeler kullanılıp ne kadar özenilirse özenilsin belki de kime yapıldığı belli olmadığından hep birşeyler eksikti bu yemeklerde.
Acaba ben, bana ve hatıralarıma yabancı, sorumsuz ve bencil bir yığın insan içinde anlattıklarımı dinleyecek ya da sustuğumu fark edecek birilerini bulabilecek miyim?
Yazmayan bir kalemi tutup fırlattığımızı görse hemen yerden kaldırır, durduğu yerde sürekli zikreden, ağzı dili olmayan bu savunmasız varlıklara kötü davranmanın Allah'ın gücüne gideceğini söylerdi.
Bizler annemi sustuğunda duymaya başladık. Hani nasıl sürekli akan bir çeşmenin sesine alışıp işitmez olursunuz da aniden kesildiğinde fark edersiniz ya, işte öyle.