Paleolitik’ten Kalkolitik Çağ’a Barınma ve Yerleşim Yerleri

Galip Akın

Paleolitik’ten Kalkolitik Çağ’a Barınma ve Yerleşim Yerleri Hakkında

Paleolitik’ten Kalkolitik Çağ’a Barınma ve Yerleşim Yerleri konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
9/10
1 Kişi
4
Okunma
1
Beğeni
820
Görüntülenme

Hakkında

İnsan yeryüzünde görüldüğü andan itibaren büyük bir yaşam mücadelesi içinde olmuştur. Çünkü insan, yeryüzüne Paleolitik Çağ’dan itibaren yayılmaya başlamasıyla gittiği her çevrenin koşullarına uyabildiği ve çevresini tanıyabildiği oranda daha rahat ve daha kolay yaşayabilmiştir. Ancak Paleolitik Çağ’ın başlangıcından Neolitik Çağ’ın başlangıcına kadar tamamen doğa koşullarında avcı-toplayıcı bir kültüre sahip olarak yaşamıştır. Neolitik Çağ’da yerleşik düzene geçmeye başlamasıyla, bazı bitki ve hayvanları evcilleştirerek ilk kez besin üreticisi olmuştur. Bu durum uygun olmayan gün, hafta ve aylarda ürettiği besinlerle yaşamını garanti altına almasına neden olduğundan doğayı gözlemeye, düşünmeye, anlamaya, doğa problemlerini çözüm yolları aramaya zaman bulabilmiştir. Bu süreçte bilgisi, yeteneği, deneyimi ve bunların sonucu sahip olduğu teknolojik düzeyi oranında da yeni aletler, makinalar, donanım ve yapılar üreterek yaşamı giderek kolaylaşmaya başlamıştır. Bu nedenle Neolitik Çağ’a, günümüzün her türlü olumlu ve olumsuz gelişmelerin tetikleyicisidir diyebiliriz. Yukarıda açıklanan çerçevede, insan başlangıçta mağara ve kaya altı sığınaklarını belirli süreli barınma yeri olarak kullanmıştır. Bu Neolitik’e kadar devam etmiştir. Neolitik’ten itibaren yerleşik düzene geçmeye başlayınca, barınma yerleri, çevresel koşullara göre çeşitlenmeye başlamıştır. Öyle ki tek odalı yuvarlak kulübelerden başlayarak, taş temelli yanları ağaç ve kamışlarla örülüp, bunların üzeri çamurla sıvanarak oluşturulan kulübeler giderek daha düzenli yapılar haline gelmeye başlamıştır. Özellikle çamur ve kilden kerpiç ve tuğla yapımının başarılması, giderek sürekli kalınan ve gün boyu kullanılan tek odalı, daha sonra iki ve çok odalı evlere, bunların da bir araya gelmesiyle küçük yerleşim birimleri (köyler) ortaya çıkmıştır. Kalkolitik Çağ’da kentler oluşmaya başlamış burada saraylar, tapınaklar, konaklar, kamu binaları ve evler yapılarak kent devletleri kurulmuştur. Bütün bunlar günümüze kadar gelişerek gökdelenlerin, akıllı evlerin, devasa bina ve yapıların oluşmasına kadar devam etmiştir. Bu eserde ilk barınak şeklindeki belirli süreli sığınma yerlerinden başlayarak Kalkolitik Çağ sonuna kadar yapılarda ortaya çıkan gelişmeler birçok eserden yararlanılarak elle çizilen örnekler oluşturularak açıklanmaya çalışılmıştır.
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 12 dk.Sayfa Sayısı: 148Basım Tarihi: Ekim 2018Yayınevi: Alter Yayınları
ISBN: 9786051910673Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Yazar Hakkında

Galip Akın
Galip AkınYazar · 2 kitap
1948 yılında Denizli’nin Acıpayam İlçesi’nde doğan Galip Akın, İlk ve orta öğrenimini Acıpayam’da, liseyi Denizli’de tamamladı. 1971 yılında Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesi Fizik Antropoloji Kürsüsü’nden mezun oldu. Milli Eğitim Bakanlığı’ndan burslu öğrenci olduğu için aynı yıl Kırıkkale Lisesi’ne biyoloji öğretmeni olarak atandı ve Temmuz 1987 yılına kadar Kırıkkale Lisesi’nde öğretmen ve idareci olarak çalıştı. Öğretmenlik yaptığı dönem/de, Ocak 1982 yılında Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü’nde yüksek lisansını, Mayıs 1986 yılında da “Sentetik Pyretroid’lerden Decis ve Sumicidin’in Civcivler Üzerine Etkilerinin Morfolojik ve Histolojik Olarak İncelenmesi” başlıklı doktora tezini tamamlayarak Doktor unvanını aldı. Temmuz 1987 yılında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü’ne Yardımcı Doçent olarak atandı. Temmuz 1993 yılında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nden Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Fizik ve Paleoantropoloji Bölümü, Fizik Antropoloji Anabilim Dalı’na Yardımcı Doçent olarak atandı. 08.10.1995 tarihinde Doçentlik sınavına girerek Doçentlik unvanını ve 24.04.2001 tarihinde Profesörlük kadro ve unvanını aldı. 2010-2011 yıllarında YÖK kanununun 40/b maddesiyle Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nin Antropoloji Bölümü’nde çalıştı. 1984 yılında TÜBİTAK’tan “Sentetik Pyretroid’lerden Decis ve Sumicidin’in Civcivler (Broiler Irkı) Üzerine Etkilerinin Morfolojik ve Histolojik Olarak İncelenmesi” isimli projeyi alarak, 1986 yılında projeyi tamamlamıştır (Proje ismi: ÇAĞ-103). Ankara Üniversitesi Araştırma Fon Müdürlüğü’nden 1996 yılında “Denizli Yöresinde Antropolojik Bir Araştırma” adlı projesini ise iki yıllık süresi içerisinde bitirmiştir (Proje No: 96.01.08.01). Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı tarafından desteklenen “Yaşlı ve Aile İlişkileri Ankara Örneği” isimli araştırma ve projeyi 2005 tarihinde Ankara Üniversitesi’nin 20030901018 numaralı TÜBİTAK’ın SBB 3032 numaralı Projeleriyle desteklenen “Anadolu İnsanın Antropometrik Boyutları” isimli projede görev almış ve projeler tamamlanmıştır (2006). Ankara Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) Koordinasyon Birimi tarafından “Üniversite Öğrencilerine Yönelik Sıra ve Sıraaltlığı Tasarımı” 12A5358001 kodlu projenin 06 Şubat 2012-06 Şubat 2013 tarihleri arasında yürütücülüğünü yapmıştır.