Pan-İslam Gönderileri
Pan-İslam kitaplarını, Pan-İslam sözleri ve alıntılarını, Pan-İslam yazarlarını, Pan-İslam yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir vahşiye en modern silahı kullanmasını öğretmek mümkündür ancak tüfeği kullanması vahşinin medenileştiği anlamına gelmez.
Sayfa 114Kitabı okudu
Her din kendini yok edecek mikroba kendi bünyesinde sahiptir. Dış saldırılar sadece bir dini güçlendirirler.
Sayfa 114Kitabı okudu
Müslümanlar ayrıca Tanrıyla Hıristiyanların yaptığı gibi dualarıyla pazarlığa da tutuşmazlar.
Sayfa 113Kitabı okudu
İçinde İngiltere kadar Müslüman yaşamayan Amerika Birleşik Devletlerindeki misyonlar İslam hakkında çok az bilgili olduklarından kendi inançlarına uymayan tüm coğrafi bölgeleri (Müslüman, Budist, ateist) Hıristiyanlık tarafından Siyon’a ulaşabilmek için fethedilmeyi bekleyen Şeytan ülkesi adı altında toplamaktadırlar.
Sayfa 110Kitabı okudu
Bazı kendini bilmez ve herkesten üstün tutan Hıristiyan misyonlar batı medeniyetinin Hıristiyanlık ürünü, Müslüman ülkelerdeki geri kalmışlığın ise İslam’ın sonucu olduğunu söylemektedirler. Bundan daha gülünç bir şey olabilir mi?
Sayfa 111Kitabı okudu
Zeydiler Şii gruplar içinde Sünniliğe en yakın olanlardır ve hac merkezi olarak Sünniler gibi Kâbe’yi kabul ederler. Bu iki mezhep arasındaki farklar Anglikanlar ile Katolikler arasındaki farklara benzer.
Sayfa 82Kitabı okudu
Misyonerlik hakkında
Müslümanlar arasında misyonerlerin ahlak dersleri, eğitim ve yardım faaliyetleri hoşgörüyle karşılanmaktadır ancak zorla din değiştirme ya da İslam’a saldırı kesinlikler kabul edilmemektedir.
Sayfa 110Kitabı okudu
Şerif Hüseyin’in İstanbul Harp Akademisinde eğitilen oğulları Emir Faysal ve Abdullah, İngiliz subaylar tarafından mayın döşeme uzmanı ve pilot olarak eğitildiler. Bu emirler, Hicaz demiryolları ve Medine’nin kuzeyinde kalan Türk karakollarını eğitimleri sayesinde yok ettiler.
Sayfa 48Kitabı okudu
Türk - Alman “Cihadı” gayet başarılıydı
Şimdiye kadar Türk - Alman “Cihadı” gayet başarılıydı. Gelibolu ve Çanakkale’deki yenilgimizden sonra Aden Türklerin eline geçmiş, Kut düşmüş ve Sina çölünde tıkanıp kalmıştık. Ancak Türkler yakında “Cihadın” iki tarafının keskin bıçak olduğunu anlayacaklardı. Cihat’ın tatsız yüzü Hicaz’da görülmeye başlanmıştı.
Sayfa 46Kitabı okudu
Casusları olduğu sürece bir yönetici her zaman kendinin ne durumda olduğunu bilir.
Sayfa 34Kitabı okudu
Aden’de olanlar Türklerin zaferi olarak görüldüğünden bizim gibi Pan-İslam hareketle Arabistan’ın her yerinde başa çıkmak için uğraşan kişilerin işini zorlaştırdı.
Sayfa 33Kitabı okudu
Mesaj taşıma yöntemi
Bu casuslar mesaj teslimatı için harika bir yol bulmuşlardı. Saçlarını tıraş ediyor ve mesajı kafalarına yazdırıyorlar ve saçları uzayınca yolculuklarına çıkıyorlardı.
Sayfa 27Kitabı okudu
Biz İngilizler, Pan-îslam hareketi sinsi ve çok tehlikeli kabul ediyorduk ve köküne inerek yayılmasını önlemeye çalışmaktaydık. Kanal Seferi durulduktan sonra Kahire’ye atanarak Pan-İslam ile mücadeleyle görevlendirilmiştim.
Sayfa 26Kitabı okudu
Türkler, Kanal Seferinde çok cesurca dövüşmüşlerdi ve Sina Çölünü geçerken gösterdikleri başarı mükemmeldi. Kanal’ı geçmek için yanlarında getirdikleri sallar son on mil boyunca insan gücüyle Kanala çekilmişti. Bu sallar ağırlık ve taşıma kapasitesi açısından teknoloji harikasıydılar.
Sayfa 21Kitabı okudu