Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yirmisekiz Mehmet Çelebi'nin Fransa Seyahatnamesi

Paris'te Bir Osmanlı Sefiri

Yirmisekiz Mehmet Çelebi

En Eski Paris'te Bir Osmanlı Sefiri Sözleri ve Alıntıları

En Eski Paris'te Bir Osmanlı Sefiri sözleri ve alıntılarını, en eski Paris'te Bir Osmanlı Sefiri kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Daha garip olanı bu ki, kral yatağında nasıl yatar ve nasıl kalkar ve nasıl giyinir, seyrü temâşâ ederler imiş. Bu yüzden bize dahi bu türlü tekliflerde bulunarak ağırlık verirlerdi.
Sayfa 33 - Yirmisekiz Mehmet ÇelebiKitabı okudu
Fransa Memleketlerinde kadınların itibarı erkeklerden üstün olmağla istedikleri ne ise, işlerler ve murad ettikleri yere giderler
Sayfa 19 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kanal ile gelirken halkın bizi seyretmeye rağbeti öyle bir mertebede idi ki, dört-beş saatlik yerlerden gelüp nehrin kenarından bizi seyrederlerdi ve birbirlerinin önüne geçmek isterken nehrin kenarından suya düşerler di
Tuluz (Toulouse) şehri gayet büyük bir şehirdir, lakin bir mikdar haraptır
Bordo (Bordeaux) şehrinin, gördüğümüz şehirlerde benzeri yok. Gerek yapılış bakımından, gerek binalarıyla gayet rana, yapılışı güzel, tarzı hoş, mamur şehirlerdir
1721 yılında Paris
Paris şehri, aslında, İstanbul kadar yoktur. Lakin binaları üçer, dörder kat olup yedi kat yapılmış haneleri dahi çoktur. Her tabakasında bir kalabalık, çoluk çocuklarıyla otururlar. Sokaklarında halk ziyade çok görünür. Zira avretler daima sokaklarda ev ev gezmektedir. Asla evlerinde oturmazlar. Erkek ve kadın karışık olmakla şehrin içi ziyade kalabalık görünür. Dükkanlarda oturup alış veriş edenler hep kadınlardır.
Reklam
Fransa kadınların cennetidir.... “… Fransa’da erkekler, kadınlara çok itibar ettikleri için kadınlar akıllarına eseni yaparlar ve canlarının istediği yere giderler. En yüksek bir beyzâde en alçak seviyedeki kadına haddinden fazla riayet ve hürmet eder. Kadınların sözü geçer, hatta Fransa kadınların cennetidir, zira hiç zahmet ve meşakkati yoktur, istedikleri her ne ise hemen yerine getirilir deyu söylerler.”
Yeşil yapraklarla örtülü ağaçları çeşitli şekillere sokmuşlar. Düzenlemede bile öyle bir intizam vardı ki, seyredenleri mutlaka ferahlatıyordu. Bu güzel bahçeyi gezip dolaşırken, «Dünya müminlerin cehennem I, kâfirlerin ise cennetidir.» şeklindeki hadis'teki espriyi daha iyi anladık.
Kadınlara Gösterilen İtibar
Fransa memleketlerinde kadınların itibarı erkeklerden üstün olmağla istedikleri ne ise, işlerler ve murad ettikleri yere giderler.
Sayfa 19 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Kralın Merakı
Biz dolaşırken kral duramamış, yine yanımıza geldi. "Galiba elçi efendiyi görmekten hazzedersiniz?" dediler. "Bilürüm ol dahi beni görmekten hazzeder" deyu cevap verdi.
Sayfa 52 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Operada Bir Gece
Paris şehrine mahsus bir oyun var imiş. Opera derler imiş. Acaip san'atler gösterirmiş. Ol şehre mahsus imiş.
Sayfa 52 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Opera Başlıyor
Sözün kısası, ol kadar şaşılacak şeyler gösterdiler ki, tabiri kabil değildir. Gök gürlemeleri ve şimşekler gösterdiler. Görülmedikçe inanılmayacak kadar acaiplikler ve gariplikler temaşa olundu.
Sayfa 55 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Paris'te Ramazan
Bu esnada Ramazan-ı Şerif geldi, oruç tuttuk ve giceleri, cemaatle teravih namazı kıldık. Bu esnada Merşal gelüp ayan ve ekabirden selam getürup "Rica ederim ve niyaz ederiz ki,hanımlarımız gelüp iftar eyledüğünüzü ve yemek yidüğünüzü seyretmek isterler. Eğer ki izniniz olursa cümlemizi sevindirirsiz ve belki kralımız dahi hazzeder" dedi. Çaresiz kalup: "Elimizden ne gelür, hoş geldiler, safa geldiler" dedik, gitti. Anı gördüm ki, akşama yarım saat kaldıkda bir iki yüz avrat, altın ve ziynet içinde ve elmaslara batmış halde gelüpkarşu be karşu sandalyelere oturdular. Güya konağımız kadınlar evine dönüp doldu, taştı. Sonra etrafımızda olanlardan dahi iznimizi haber alanlar bir taraftan gelmede. Birkaç bin kadın içinde kaldık. Sanki düğün evine döndü. Hele her ne hal ise bu azabı çeküp iftar ettük ve yemek yedük. Bundan sonra teravih namazını gece eda eyledük. Bunlar, teravih kıldığımızı ertesi günü haber almışlar. Yine iftara yarım saat kalınca bir iki bin avrat kızlar çıkageldiler. Her biri şekerleme ve çörekler getirdiler. İftar ve taam eyledik. Bunlar gitmezler, saat üçe varınca oturdular. Meğer namazı beklerler imiş. Çare yok, abdest alup namaz kıldık. Tekrar izin istediler. Her gece bunlar gelüp iftar ve taam ile namazımızı temaşa etmek için yalvarır oldular, izin verdük. Cemaatle oturup gece teravihi tamam eda idüp ilahiler ve tesbihlerle bütün kadınlar bizleri seyretti ve hayran oldular.
Sayfa 82 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Durum komedisi
Lala Mareşal: «Kral'ımızın yüz güzelliğine ne dersiniz?» diye sorunca «Maşallah, Allah kötü nazarlardan korusun!» dedik. «Kendisi henüz on bir yaşında, dört aylıktır. Şimdi bu boyu bosu ile nasıl güzel değil mi? Hem saçları da takma değil, bakın!» diyerek, tutup Kral'ın arkasını bize doğru çevirdi. Biz de o sünbül saçları okşadık. Saçları sırma teller gibi belinden aşağı dökülüyordu. Lala Kralı tekrar tutup: «Yürüyüşü de güzeldir, şöyle bir yürüyünüz de görsünler!» dedi. Bunun üzerine Kral da ta Divanhane ortasına kadar köpek gibi yürüdü, sonra tekrar geri döndü. Sonra: «Daha hızlı hareket et, koştuğunu da görsünler!» deyince. Kral tekrar koşmağa başladı, Divanhane ortasından geri döndü. Mareşal: «Beğendiniz mi?» diye sorunca; «Yaratıcıların en yücesi ve en mükemmeli olan Allah mübarek etsin!» dedik.
İsviçreliler
Bu nöbetçilere «süvis» diyorlar. Bunlar, Fransa ile Avusturya arasında yaşayan tuhaf bir millettir. Kendilerini para karşılığında kim kiralamak isterse onlara kiralanırlar. Oldukça sert mizaçlı bir kavim olduklarından, genellikle bekçilik yaparlar.
297 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.