her şey bambaşka olabilirdi. hayatımız, sanatımız, ilişkilerimiz, sokaklarımız, doğamız, sahillerimiz, eğitim sistemimiz, siyasetimiz malesef giderek bir batağa saplandı.
Rengarenk günler gelir,
Sarar tüm yaraları
Anılardan söz etmenin alemi var mı?
Hergün bir başka gündür
Geçer tüm üzüntüler
Anılarda yarınlarda
Hep görüntüler...
Görüntüler
Görüntüler
Hepsi bir bir göründüler
Görüntüler
Görüntüler
Yalnızlığın gülüdürler
Elde kalan resimlerle
Sevinçlerle kederlerle
Yaşananlar görüntüler
Geçmiş mi gelecek mi?
Fısıldıyor gerçeği
Başlangıç mı, bitiş mi?
Kapatır perdeyi
İnan bugünde gizli
Aradığım sevgiler
Gelecek ve geçenler,
Hep görüntüler...
İçimde ışıklı bir yağmur yağıyor
Ve gözümde mutluluk, bardaktan boşalıyor
Odamda anılar, gitgide büyüyor
Ve düşüncem usulca seninle buluşuyor
Açılıyor bulutlar, uçuşuyor yıldızlar
Ve başlıyor sonsuz yolculuklar
Samanyolu, sevgi dolu
Samanyolu, senle dolu
Samanyolu, sevgi dolu
Samanyolu en güzel akşamların sarhoşluğu
Bazı akşamlar beni terk ederde
Ölmek için doğmak
Doğmak için ölmek gerek
Daha ötelere gitmek için, doğmak ve ölmek gerekmiyor...
"YAŞAMAK"
Zamanın en küçük zerresini bile sindirmek.
Düşünerek,severek, gülerek yaşamak...
Benim yaşlardaysanız muhakkak ilhan irem size birşeyler ifade eder. Bu kitabi kadıköy pasaji ile akpar pasajinin arasinda bir işportacı da sanırım 2002 yada 2003 de bulmuştum. Eski püskü hali ile ilk basta okuma isteği uyandırması da inat edip okudum. Ve okudugumda kitapta hikayeleri anlatılan şarkıların alt anlamlarını öğrendim. Bildiğim kadarı ile kendisi gerçekten bir trafik kazası geçirip komaya girip çıktıktan sonra bu şarkılar ve kitabi yazmış. Çünkü spirituel bir yolculuk başka turlu yaşanmış gibi anlatılmaz bencede. Uzatmayayim, guzelnkitaptir hele ki ilhan irem severseniz mutlak okumalisiniz.
Kitaplığımı karıştırırken, arada sıkışıp kalmış İlhan İrem’ in Pencere, Köprü ve Ötesi adlı kitabının ilk baskısını görünce kelimenin tam anlamıyla ‘’Çocuklar gibi şen’’ oldum. Ehh tekrar okumadan olmazdı. Çünkü 1980’ li yılların ortalarında üniversite öğrencisi olacaksın ve İlhan İrem’ in şarkılarını dinlemeyeceksin. Sevmeyebilirsiniz; ama,
Bu çalan benim şarkım...
Bunlar bizim güllerimiz...
Bizim çocuklarımız...
Bir daha... Bir daha... Bir kez daha...
Bizim yıktığımız köprüleri...yapmaya...
Kapattığımız pencereleri...
Açmaya çalışıyorlar...