Tartışmak bir tuzaktan başka bir şey değildir. Konuşarak dünyayı düzeltebileceklerini sanıyorlar. Şunu anlamıyor; Her şeyin düzelmesi için önce kötüye gitmesi gerekir.
Bazı insanlar anlamasa da bazı insanlar kabul etmese de ve bazı insanlar leke sürmeye çalışsa da NOBEL başka bir dünya ve nobelli yazarlar başka bir dünyadan gelmiş gibi eserler ortaya koyuyorlar..
Coetze bu kitabında cesurca bir tercih yaparak kahraman olarak DOSTOYEVSKİ'yi seçiyor. Bu tercihi yaptıktan sonra sanatını konuşturup ortada sıradan bir kahraman bırakmıyor ve gerçek bir DOSTOYEVSKİ okutuyor. Dostoyevskinin beynine giriyor ve tıpkı onun gibi cevaplar veriyor. Romanın akışı içinde bir olay yaşanırken yada bir diyalog anında kahramanın beyninin içinden geçen düşünceleri önümüze seriyor ve bunu o kadar doğal yapıyor ki evet diyorsunuz bu olay gerçek ve bu adam bizim DOSTOYEVSKİ...
Kitabı okuyanlar belki sıkılabilirler ancak sonunda ne olursa olsun yazara saygı duyacaklarını eminim çünkü yazar kitabın her satırında büyüklüğünü konuşturuyor ve bize bir cümle kurduruyor...
NOBEL:BAŞKA BİR DÜNYA
Saygılarımla...
Petersburglu Usta’da üvey oğlu Pavel’in kuşkulu ölümünü araştıran Dostoyevski, araştırmanın ilerleyen aşamalarında giderek kendi geçmişinin yaşanmış gerçekliğiyle karşılaşır ve anlatı onun üzerine yoğunlaşır. Hem Pavel’in geride bıraktığı defteri okurken hem de Neçayev’le yaptığı siyasi ve felsefi tartışmalar sonucu açıkça anladığı gerçekliğini cesurca kabul etmeye yanaşmadığı için, kendisiyle özdeşleşen hastalık krizine tutularak anlatıya derinlik kazandırır.
Sevişmeleri boyunca kapının hafifçe aralan dığının, çocuğun kendilerini gözetlediğinin farkında. Müthiş zevk alıyor; zevk kıza da geçiyor, daha önce hiç böylesine derin bir haz almamışlar.