Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İnsan ve Topluma Ulaşma Yönüyle

Peygamber Efendimiz

Kolektif

Peygamber Efendimiz Sözleri ve Alıntıları

Peygamber Efendimiz sözleri ve alıntılarını, Peygamber Efendimiz kitap alıntılarını, Peygamber Efendimiz en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Düşmanın gözünü korkutup şiddete tevessül etmesine mâni olacak bir gücün sahibi olmak, aynı zamanda Kur'ân'ın emridir. Bir beyanında bunu Allah (c.c.) şöyle ifade etmektedir: "Düşmanlara karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet hazırlayın; savaş atları yetiştirin ki bu hazırlıkla Allah'ın düşmanlarını, sizin düşmanlarınızı ve onların ötesinde sizin bilmeyip de ancak Allah'ın bildiği diğer düşmanları korkutup yıldırasınız. Allah yolunda her ne harcarsanız, onun karşılığı size eksiksiz ödenir, size asla haksızlık yapılmaz."
Sayfa 349Kitabı okudu
Allah Resûlü, muhtemelen bütün münafıkları ve onlara reislik yapan insanı da biliyordu; ama hiçbir zaman bunu fâş etmemiş, kimseyi karşısına alıp içinde bulundukları durumdan dolayı onları mahcup etmemişti. Diğer insanlara nasıl davranmışsa, onlara da ölye davranmıştı.
Sayfa 263Kitabı okudu
Reklam
Efendimiz her problemi çözebilecek potansiyelde çok yoğun bir hayat yaşadı.
Bu açıdan bakıldığında O’nun risalet günleri sıkıştırılmış dosyalar gibidir; açtığınızda her sayfada önünüze yeni yeni pencere ve kapılar aralamakta, niyet ve nazarınızın duruluğu nispetinde size yeni yeni çözüm alternatifleri sunmaktadır
Sayfa 235Kitabı okudu
Peygamber (s.a.v.) Efendimiz
O'nun dünyasında "savaş" asla olmadı; Bedir, Uhud, Hendek, Huneyn gibi acı hatıraların hepsi, başkalarının başının altından çıkan şer odaklı zaman dilimleriydi. Ancak O, buralardan bile hayır çıkarmaya odaklanmış, sonuç itibariyle kendisiyle savaşanların bile bütününü kazanmıştı.
Sayfa 422Kitabı okudu
Bugünkü tercihleriyle her ne kadar yeniden doğmuşçasına arınıp durulsalar da, kendini bir türlü affedemeyenler, bundan böyle iki kat bir gayretle mazisine kefaret arayışı içine girecekti! Mesela Süheyl, "Vallahi de!" diyordu. "Bugüne kadar müşriklerle beraber ne kadar savaşa katılmışsam, aynı miktar savaşa katılarak öncekilerin olumsuzluğunu sileceğim. Onlarla beraberken ne kadar mal harcayıp vermişsem, mutlaka bir mislini de şimdi sadaka olarak ortaya koyacağım. Böyle yapmakla ancak ben, önce yaptıklarımın izini silip geçmişime ait olumsuzlukları temizlemiş olacağımı umuyorum!"
Sayfa 281Kitabı okudu
Hatta bazen doğan kız çocuklarını çirkin buldukları veya hoşlarına gitmeyen bir görüntüye sahip oldukları için de onları öldürürlerdi. Kız çocuğunu öldürmeye karar veren kişi, onun belli bir yaşa gelmesini bekler, hanımına, onu dayısına götürmek için hazırlamasını söyler, sonra da alır bir bâdiyeye götürür kazdığı bir çukura, arkasından vurmak suretiyle itiverirdi. Bunun o günkü toplumda uygulanma oranı, yüzde on civarındaydı.
Sayfa 122Kitabı okudu
Reklam
İslam'ın ilk yıllarında Müslüman olanlar genellikle yoksul, kimsesiz, fakir kimselerdi. Mekke müşrikleri bu Müslümanlara akla, hayale gelmedik işkenceler yaparlardı. Yapılan zulümler dayanılmaz hâle gelince Müslümanlar Efendimiz'e (sallallahu aleyhi ve sellem) gelerek bu sıkıntılardan kurtulmaları için dua etmesini istemişti. İnsanlığın İftihar Tablosu kendilerine, daha önceki dönemlerde de inananların zulme uğradıklarını belirterek sabretmelerini tavsiye etmiş ve bu günlerin geçici olduğunu, gelecekte kendilerini çok güzel günlerin beklediğini müjdelemişti.
Oğlu Abdullah bir gün Peygamber Efendimize gelmiş ve: "Ey Allah'ın Resûlü! Duyduğuma göre, babamı öldürtecekmişsiniz. Yemin olsun ki Hazrec kabilesi içinde benden daha fazla babasına hürmet eden kimse yoktur. Eğer böyle bir karar verdiyseniz, emredin, onu ben öldüreyim. Korkarım babamı başkası öldürürse, onun katili halkın arasında gezerken nefsim beni rahat bırakmaz. Bir mümini öldürür ve cehennemlik olurum!" demişti. Efendimiz de "Hayır, biz babana merhamet ederiz. Bizimle beraber kaldığı müddetçe ona ihsanda bulunuruz." demiş ve onu teskin etmişti.
Sayfa 265Kitabı okudu
Evet, daha sonra gelenler arasında bu ölçüde fakir ve kimsesize sahip çıkan nice insanlar görülecekti. Onlar, örnek olarak Allah Resûlü'nü seçmişlerdi. Zira âyet, "Resûl size ne verirse onu alacak ve sizi neden men ederse ondan da kaçınacaksınız." (Haşir Süresi, 59/7) ifadeleriyle her hususta O'nun örnek alınmasını istiyordu. Bu ilâhî emir dün olduğu gibi, bugün de bütün müminlere hitap ediyor, aynı duygularla hareket edilmesini istiyor. Bugün dünyanın dört bir yanında nice aç susuz, kimi kimsesi olmayan, evine götürüp çocuklarına ikram edebileceği bir tas çorbayı bulamayan insanlar mevcut. Onların elinden tutulup ihtiyaçlarının karşılanması, topyekün böyle bir gayretle mümkün olacağı unutulmamalıdır.
Sayfa 166Kitabı okudu
"Güzel ahlâk ve cömertlikle dininizi güzelleştirin! Cömertlik bir ağaç gibidir. Kökü Cennet'te, dalları ise dünyaya sarkmıştır. Her kim, o ağacın altında yaşar ve cömertçe davranırsa, er geç o ağacın dallarından birine tutunur ve o ağacın kökünün bulunduğu Cennet'e yükselir.
Sayfa 116Kitabı okudu
177 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.