İkisi de rol yapmayıp, samimi konuşma denilen şeyi yapsalar, yani sadece tam olarak düşündüklerini ve hissettiklerini birbirlerinin gözlerinin içine bakarak söyleselerdi ve Konstantin yalnızca "Ölüyorsun, ölüyorsun, ölüyorsun!" diyebilseydi, Nikolay ise yalnızca "Biliyorum, öleceğim; ama korkuyorum, korkuyorum, korkuyorum!" yanıtını verebilseydi keşke
Sayfa 458