Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Peygamberimiz Çocuklara Nasıl Davranırdı?

Nuriye Çeleğen

Peygamberimiz Çocuklara Nasıl Davranırdı? Gönderileri

Peygamberimiz Çocuklara Nasıl Davranırdı? kitaplarını, Peygamberimiz Çocuklara Nasıl Davranırdı? sözleri ve alıntılarını, Peygamberimiz Çocuklara Nasıl Davranırdı? yazarlarını, Peygamberimiz Çocuklara Nasıl Davranırdı? yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
" HZ. HASAN VE HÜSEYİN bir develerinin olmasını istiyorlardı. Bu dileklerine ulaşmanın yolunu, dedelerinden istemekte buldular. Peygamberimiz o an çocuklara deve alacak durumda değildi. Torunlarını üzmeden, billurdan kalplerini kırmadan, çocukları mutlu edecek ve onlara istedikleri deveyi unutturacak bir çözüm yolu buldu hemen. Küçük torunlarının önüne çökerek onlara seslendi. “ Haydi binin . Bundan daha iyi deve mi olur ?” Çocuklar büyük bir sevinçle dedelerinin sırtına bindiler. Deveyi unutmuşlardı... "
Nesil Yayınları
" Peygamberimiz, torunlarını kucağına oturtarak şaşkınlık içindeki sahabiye baktı: “ Bunlar benim reyhanlarım , bunlar benim oğullarım, kızımın oğulları!” dedi. ''
Nesil Yayınları
Reklam
168 syf.
10/10 puan verdi
Kulluğu eksik olan çocuğuna nasıl davrandığına baksın
Günümüz Çocuklarına çok imkânlar verdik. Onları her zamankinden çok şeylerle doyurduk. Fakat hiçbir zaman olmadığı kadar da onlarla problem yaşadık. Onlardan şikâyetçi olduk. Acaba neden? Nerede bir atlama yaptık? Nerede bir gözden kaçma oldu? Bu çocukları biz eğitmiştik. Acaba neydi eksik bırakılan? Onları her şeyden çok sevdiğimizi
Peygamberimiz Çocuklara Nasıl Davranırdı?
Peygamberimiz Çocuklara Nasıl Davranırdı?Nuriye Çeleğen · Nesil Yayınları · 2006189 okunma
Evreni gül yaptığı Gül Sevgiliye, güllerin kokusunu vermişti. Her şeyi gül kokuyordu.
Onun dünyasında suçlu çocuk yoktu. Oysa bizler hep çocukları suçlar, anne ve babaları hep haklı konuma oturturuz. Bizim bakış tarzımızda anneyi üzmeyen çocuk vardır. Çocuğu üzen anneyi düşünmeyiz. Çocuk üzmeyi kimden öğrenir ki? Sen onu üzünce, o da elbet seni üzecektir. Sen onu üzmeyince, o da seni üzmeyecektir.
İnci Taneleri
Sevdiklerini üzerinde taşırdı o mübarek omuzlar. Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’di bu çocuklar. Peygamberimiz onları omuzlarına alır, gezdirirdi. Bu taşıma esnasında onlara sevgi sözcükleri söylerdi. Çiçek kabul edip, çiçek gibi hassas davrandığı bu sevdikleri için derdi: “Onlar benim dünyada öpüp, kokladığım iki reyhanımdır.” Kur’an’ın çocuk tanımlaması gibiydi çocuğa sevgi sözcükleri. Kur’an da cennet çocukları inci tanelerine benzetilmektedir.
Reklam
“Kadın, erkek herhangi bir mümin, kız çocukları yüzünden bir suretle sıkıntı çekerlerse bunu hayır bilsinler. Çünkü kız çocukları, onları cehennem ateşinden koruyan birer perde olurlar.” Peygamberimiz bu hadisinde, kız çocuklarını yalnız zikretmesinde, kız çocuğunun eğitiminin, erkek çocuğundan daha hassas olduğu gerçeği vardır. Psikolojik yönden daha ince yapıda yaratılan kız çocuklarının hayat karşısında etkilenmeleri daha fazla olabilmektedir. Peygamberimiz, anne ve babaların kız çocuğu büyütürken daha fazla zorluk çekebileceklerini söylemekte, gereği gibi büyütülen kız çocuklarının, anne ve baba için cennete girme vesilesi olacağını müjdelemektedir.
Peygamberimiz, Hz. Hasan ve Hüseyin (r.a) için, Hz. İbrahim’in (a.s.) oğulları İsmail ve İshak’a yaptığı şu duayı yapardı. “Allah’ım, insin, cinin, şeytanın şerrinden, zehirli haşarattan ve dokunan her kötü gözden senin şifa veren kelimelerine sığınırım.”
Onu seven ona benzeyecekti. Ona benzemekte Allah’ın sevdiği şekilde olmak demekti. Allah’ın sevdiği de elbette cennetteydi. Ona benzemek için, onu sevmek gerekiyor. Onu sevmek için de, onu tanımak...
Çocukken mutlu edilmemiş çocukların ileride mutlu olmaları beklenemez. Mutluluk, öğrenilen ve kişiliğe sinen bir kavramdır. Çocukken şakalaşmamış, büyüklerinden şaka görmemiş bir insanın espri yapma kabiliyeti olamayacağı gibi, espriyi anlayamaz da... Küçük şeylerden mutluluk çıkartmayı da öğrenemez... Doyumsuz ve mutsuz olur...
Reklam
“Bir anne, ağlayan çocuğu susuncaya kadar sabrederse, Allah da ona bulunacak.” Resûlullah ﴾ﷺ﴿
Peygamberimiz ﴾ﷺ﴿ diyordu: “Sizin Allah yanında en hayırlınız, ailesine en iyi davrananızdır.” Bu davranışın temelleri sevgi ve şefkatti. Bunların gösterimi ve onlara hissettirilmesi de davranışlarla olmaktaydı...
Çocuk öpülür mü ?
ོ Düşündüler ... Çözemediler... Çareyi sormakta buldular. Peygamberimizin huzuruna geldiler. Soracakları vardı. Sordular: “Siz çocuklarınızı öper misiniz?” Soru ilginçti. Çocuk öpülür müydü? Peygamberimiz cevap verdi: “Evet, öperim.” Bedeviler, çok şaşırdılar. Dediler: “Vallahi biz öpmeyiz!” O rahmet Peygamberiydi. Bu gönül kuraklığına şaşırdı. Bu merhamet çoraklığına üzüldü. Bedevilere dedi: “Allah sizin kalplerinizden merhamet duygusunu çıkarıp almışsa, ben ne yapayım?”
İlgi, çocukların ruhsal ihtiyaçlarını karşıladığı gibi, fiziksel güzelliğini de etkilemektedir. Çok sevilen ve çok ilgilenilen çocuklar, fiziksel olarak da güzelleşirler.
Allah’ın, bizi nasıl sevdiği ve şefkat ettiğini anlamamız için verilen bir ölçücüktür annelik ve babalık duygusu. O sevgi ve şefkat, o çocuk için O’ndan bize gönderiliyordu. Rahim’i ve Vedud’u anlamak için. O zaman daha iyi anlıyorduk. Nefsimizdeki ölçücükle... Çoğu zaman bu sevgi ve şefkatin o an kalbimize o isimden, o zattan aktığını düşünmeden sevip, şefkat ediyorduk. Ve o şefkatin, o ismin aynası olduğunu düşünemiyorduk. O sevgi ve şefkati verdiği için şükretmeden yaptığımız davranışın, tokatlarını çocuğun büyüdüğü zaman bize ve çevresindekilere sevgi ve şefkat göstermemesi ile mi yaşıyorduk acaba? Yapmadığımız şükre, sabırla mı karşılık veriyorduk? Kim bilir? Çünkü biz şefkatin aynası olduğumuzu unutunca, çocuk da biz aynaları unutabiliyordu.
266 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.