Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Peygamberler Tarihi

M. Asım Köksal

En Eski Peygamberler Tarihi Gönderileri

En Eski Peygamberler Tarihi kitaplarını, en eski Peygamberler Tarihi sözleri ve alıntılarını, en eski Peygamberler Tarihi yazarlarını, en eski Peygamberler Tarihi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Peygamberler ;
⋆ Allah'ın emir ve nehiylerini, insanlara, hiç eksiltmeden, artırmadan, ulaştıran, ⋆ Elçilik vazifesini yaparken, Allâh'dan başka hiç kimseden korkmayan, ⋆ En doğru sözlü, en doğru özlü, ⋆ Kısa akıllılıktan, ⋆ Yanılgıdan uzak, İnsanların bilmedikleri, bilemeyecekleri şeyleri-Allâh 'dan telakki eyledikleri Vahy ile bilen, bildiren, ⋆ İnsanlara, Allâhın ayetlerini okuyan, Kitap ve Hikmeti öğreten, onları maddî ve manevî kirlerden temizleyen, ⋆ İnsanları, doğru yola öğütleyen ve onların esirgenmelerini dileyen, ⋆ Mükâfatlarını, dünyada insanlardan değil, Âhirette Rabbül'âlemîn'den alacaklarını açıklayan Allah Elçileridir.
Peygamberimiz Muhammed Aleyhisselâm : "Hiç şüphesiz, Rûhulkudüs (Cebrail Aleyhisselâm), kalbime, şunu ilka ve Vahy etti ki: "Hiç bir nefs, Eceli dolmadıkça, rızkını, tamam olarak almadıkça, ölmez! Öyle ise, Allâh'dan sakınınız da, onu, güzel ve meşru' yollardan arayınız! Helâl olanı, alınız! Haram olanı, bırakınız!
Reklam
İmanın çeşitleri
Beş türlü İman vardır: 1) Matbu İman, 2) Masum İman, 3) Makbul İman 4) Mevkuf İman, 5) Merdud İman, Matbu İman: Meleklerin İmanıdır. Masum İman: Peygamberlerin İmanıdır. Makbul İman: Mü'minlerin İmanıdır. Mevkuf İman: Bid'atcıların İmanıdır. Merdud İman : Münafıkların İmanıdır.
İman; öyle bir nurdur ki, onun nuru, insanın bütün azasına yayılmıştır. Fakat, insanın âzasından birisi kesilince, İman, parçalanmaz olduğu için, oradan, kalbe gider. İslâm; Allah'ı, keyfiyetsiz olarak bilmektir. Bunun yeri, göğüstür. İman; Allah'ı, Allâh'lığı ile bilmektir. Bunun yeri, yürektir. Yürekte, göğsün içindedir. Marifet; Allah'ı, Sıfatları ile bilmektir. Bunun yeri, Gönüldür. Gönül de, Kalb'in içindedir. Tevhid; Allah'ı, Birliği ile bilmektir. Bunun yeri, Sırr'dır. Sırr da, Gönül'ün içindedir. Bunlar, Nûr sûresinin Nûr âyetindeki Nur temsilini andırırdır. Bunlar, dört gerdanlıktır ki, dördü de, birbirinden ayrı, gayrı değildirler. Hepsi birleşince, Din olurdur.
Kalp ve Çeşitleri
Birisi; göğsün sol tarafında, sol memenin altına doğru konulmuş, çam kozalağı şeklini andırır, cismânî bir et parçası olup buna yürek denir. Bunun içinde boşluklar vardır ve içi, siyah kanla doludur. Bu Yürek, Rûh'un kaynağıdır, hayvanlarda da, ölülerde de, bulunur. Kalb'in ikincisi, Gönül'dür ki, işte, gözle görülmeyen, Rûhânî, Rabbânî bir Lâtife olan, cismânî Kalb, Yürek ile de, alâkası bulunan ve insanın hakîkatı olan, insanda anlayan, bilen, hitab edilen, cezalandırılan, azarlanan ve istenilen Kalb, budur. Cismânî Kalb ile, Yürek ile alâkasını kavramakta halkın, çoğunun akıllarını hayrette bırakan bu Kalb'in hakîkatini araştırmak, Mükâşefe ilimlerine bağlı olup bu da, Rûh'un sırrını açıklamağa kalkışmak demek olacağından, Resûlullâh Aleyhisselâm'ın konuşmadığı Rûh hakkında, başkasının konuşmağa hakkı bulunmayacağı açıktır.
İnsanda 4 Çeşit Kalb Bulunur :
1) Ecred Kalb 2) Ağlef Kalb, 3) Menküs Kalb, 4) Musaffah Kalb. Ecred, yâni saf, parlak, kinsiz Kalb, Mü'minlerin kalbidir ki, onda İman nuru, güneş gibi parıldar. Ağlef, yânif gılıflı, kapalı, örtülü kalb, kâfirlerin, münkirlerin kalbidir. Menküs, yâni tersine çevrilmiş Kalb, münafıkların Kalbidir ki, onlar, gerçeği tanır, sonra da, inkâr ederlerdir. Musaffah, yâni, iki yüzlü Kalb, içinde hem İman, hem de, nifak bulunan kalbdir. İman, böyle olan kalbde, temiz su ile yetişen ve gelişen sebzeye nifak ise, kan ve irinle gelişen bir çıbana benzer ki, bunlardan hangisi, diğerine galebe çalarsa, onu, bastırır ve geriletir. Nifak; İman, dil ile açıklandığı halde, Kalbde küfr ve inkârı gizlemektir.
Reklam
Mümin ile Müslüman arasındaki fark
Her Mü'min, Müslümandır. Fakat, her Müslüman, Mü'min değildir. Çünkü, bir kimse, Mü'min olmadığı halde, Şehâdet getirmek suretiyle, kendisini, Müslüman gösterebilir. Eshab-ı kiramdan Sa'd b.Ebî Vakkas: "Yâ Resûlallâh! (Mü'minlere verilecek mallardan) filana verdin, filan kimseye ise vermedin. Halbuki, o da, Mü'mindi?" dediği zaman, Peygamberimiz: "Ona, Mü'min deme! Müslüman de!" buyurmuştur. Kur'ân-ı Kerimde de, bu hususta şöyle buyrulur: "Bedevîler, (Biz, İman ettik!) dediler. Onlara, de ki: (Siz, İman etmediniz amma, bari (Müslüman olduk!) deyiniz. İman, henüz, sizin kalblerinize girip yerleşmemiştir.
MÜNAFIKLIK, FÂSIKLIK VE KÂFİRLİK
Bir kimse, dili ile şehâdet getirir, bedeni ile amel eder de, Kalb ile tasdikte bulunmazsa, o, Münafık olur. Bir kimse, dili ile tasdikte bulunur, da, bedeni ile amel etmezse, o da, Fâsık olur. Fısk: Yüce Allah'ın emrini terk ve Ona isyan etmek, doğru yoldan sapıp çıkmak demektir. Hiç şehâdet getirmeyen kimse ise, Kâfir ve Münkirdir.
Allah Katında Makbul Din Bütün Peygamberlerin Dini:
Kur'ân-ı Kerimde açıklandığına göre: Allah katında makbul din, İslâm Dini'dir. İnsanların, ilk zamanlardan beri tuttukları, bağlandıkları tek ve umûmî Din de, İslâm Dini, Tevhid Dini'dir. Gelmiş, geçmiş bütün Peygamberler, İslâm Dininin esaslarını tebliğe çalışmışlar, bu Dinde can vermiş, can vermeyi özlemişlerdir. Âdem
Peygamberimiz Muhammed Aleyhisselâm, bir Hadîs-i şeriflerinde: "Kadın, kaburga kemiğinden yaratılmıştır. Kaburganın en eğri yeri de, üst kısmıdır. Onu, doğrultmağa kalkarsan, kırarsın! Hali üzere bırakırsan, eğrilikte devam eder. Kadınlar hakkında, biribirinize hayr tavsiye ediniz!" buyurmuştur.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.