Yaşam anlamsızlaştı.
Burada cömert bir elle yapılan yardımların hepsi birer yatırımdır; insanlar, duygularının değerlenmesi için yatırım yaparlar, iki bacaklı bir yaratığın gözlerindeki mahcubiyeti, minnettarlığı görüp de yeniden ufacık bir kıpırtı hissedebilmek için...
Yaşam anlamsızlaştı.
İdeolojiler yalnızca bir gruba dâhil olmak için, fikirler yalnızca ben de düşünebiliyorum demek için var. İnsanlar neyi sevip neyi sevmediklerini, niçin yaşayıp ertesi sabaha ne için uyandıklarını bilmiyorlar.
Kaybolmuş takvimlerinde, şu günlerinde kimsenin mahremiyetini saklayacak öz sevgisi ya da saygısı yok. İnsanlar gönüllerindeki parıltıları her geçen gün daha çok solduruyorlar. Yaşam anlamsızlaştı.
İdeolojiler yalnızca bir gruba dâhil olmak için, fikirler yalnızca ben de düşünebiliyorum demek için var. İnsanlar neyi sevip neyi sevmediklerini, niçin yaşayıp ertesi sabaha ne için uyandıklarını bilmiyorlar.
Büyük Dünya çok büyüdü, kalabalıklaştı fakat içindekiler azaldı. Zaman her saniye bir öncekinden daha hızlı akıyor. Sanki bu dünyadaki akım, bir intihar girişiminde bulunmak istiyormuşçasına uzaydaki kara deliğe çekilmek istiyor.
Mevsimler daha hızlı geçiyor, şarkılar söylenmiyor, şiirler okunmuyor; zira bunları inşa edecek hissi altyapı 21.yüzyılda son buldu. Ahir zamanlardan önce sanatın sanat için mi yoksa toplum için mi olduğunu tartışan kesimler, şimdi sanatın neye benzediğini tartışıyorlar.
"Ailem üç kuşaktır Floransa soylularıyla pek ahbaptır;" dedi Sinyor Masimiliano, "Dükalık'ta atalarımın en şanlı Floransalılarla beraber çizilmiş resimlerini görebilirsiniz. Şimdi bu davete katılmanın benim için bir tercihten ziyade, sorumluluk olduğunu anlatmak isterim."
"Şimdi kötü niyeti olmayan iyiler bile," dedi Yüce Goyathlay, "iyi olsalar nedir? Kötünün oltasına gelmiş bir iyi, kurtulup denizine dönse de artık hiçbir zaman eskisi gibi olamaz; deniz kirlendi bir kere..."