Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Piyanist Gönderileri

Piyanist kitaplarını, Piyanist sözleri ve alıntılarını, Piyanist yazarlarını, Piyanist yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Fransa'da bir Yahudi saklarsanız, cezası hapis veya temerküz kampıydı, Almanya'da bu, hayatınıza malolabilirdi, ama Polonya'da, bütün ailenizin hayatına malolurdu.
Sayfa 189 - Everest Yayınları 1. Baskı 2003Kitabı okudu
Nazi Yüzbaşı Wilm Hosenfeld :
Ancak bundan sonra bir soru sormaya cesaret edebildim. Kendimi daha fazla tutamayacaktım. "Sen Alman mısın?" Yüzü kızardı, cevabını neredeyse bağırarak, sorum bir hakaretmiş gibi verdi. "Evet, öyleyim! Ve bundan utanç duyuyorum, bütün bu olanlardan sonra." Benimle beceriksiz biçimde el sıkışıp gitti.
Sayfa 158 - Everest Yayınları 1. Baskı 2003Kitabı okudu
Reklam
Bir somun ekmekle bir hafta ..
İki seçeneğim vardı: Açlıktan ölmek ya da en yakındaki sokak satıcısına kadar gidip bir somun ekmek alma riskine girmek. İkinciyi seçtim. Dikkatle tıraş oldum, giyindim ve normal yürümeye çalışarak sabah sekizde binadan çıktım. Kesinlikle "Aryen olmayan" yüz hatlarıma rağmen, kimsenin dikkatini çekmedim. Somunu alıp eve döndüm. O gün, 18 Temmuz 1943'tü. 28 Temmuz'a kadar tam on gün boyunca o tek ekmekle idare ettim, daha fazlasına param çıkışmazdı.
Sayfa 124 - Everest Yayınları 1. Baskı 2003Kitabı okudu
Almanlar bir binayı ele geçirdiklerinde, hala binanın içinde olan kadınlar çocukları en üst kata çıkarıyor, orada kendilerini de çocukları da balkondan aşağıdaki caddeye bırakıyorlardı.
Sayfa 119 - Everest Yayınları 1. Baskı 2003Kitabı okudu
Tam dönmüş gidiyorduk ki birden haykırdı: "Geri dönün!" Bu defa karşısına Dr. Zajczyk gelmişti. Yakasından tutup sarsarak "Sizi neden dövdük biliyor musun?" diye tısladı. Doktor bir şey söylemedi. "Evet, biliyor musun?" diye tekrarladı. Daha uzakta duran bir ve paniğe kapıldığı açıkça belli olan bir adam ürkekçe sordu "Neden?" "Size yeni yıl olduğunu hatırlatmak için!"
Sayfa 105 - Everest Yayınları 1. Baskı 2003Kitabı okudu
Life in numbers ..
Bize daha iki gün önce yaşam demek olan numaralar verilmişti. Bu binadaki herkesin bir numarası vardı, o zaman bu bir seçme olamazdı. Peki seçme değilse, neydi?
Sayfa 100 - Everest Yayınları 1. Baskı 2003Kitabı okudu
Reklam
ÖZ EVLADININ KATİLİ OLMAK ..
Yanımızda sürekli "Neden yaptım?" diye soran kadın, herkesten daha çok sinirimizi bozuyordu. Neden söz ettiğini artık biliyorduk. Tüccar olan arkadaşımız öğrenmişti. Herkese binadan çıkmaları söylendiğinde bu kadın, kocası ve çocukları daha önceden hazırlanmış bir yere saklanmışlar. Polis önlerinden geçerken bebek ağlamaya başlamış ve korkuya kapılan annesi, onu kendi elleriyle boğmuş. Ne var ki, bu bile işe yaramamış. Bebeğin ağlaması ve sonra da can çekişme sesleri duyulmuş ve saklandıkları yer ortaya çıkmış.
Sayfa 88 - Everest Yayınları 1. Baskı 2003Kitabı okudu
Çocuklar Almanların çok sevdiği bir yöntemle öldürülmüşlerdi; bacaklarından tutulup, başları şiddetle duvara çarpılarak. Büyük kara sinekler ölülerin ve yerdeki kan havuzunun üstünde dolaşıyordu. Vücutlar sıcağın altında neredeyse gözle görünür şekilde şişiyor, çürüyordu.
Sayfa 82 - Everest Yayınları 1. Baskı 2003Kitabı okudu
Zyklon B wants you dead ..
Eminim ki gaz odasında, Siklon B gazı çocukların boğazlarını tırmalar ve yetimlerin yüreklerine umut yerine korku salarken, Yaşlı Doktor küçük emanetlerini yaşamdan ölüme geçişin dehşetinden korumak için son bir çabayla "Her şey yolunda çocuklar, her şey yoluna girecek," diye fısıldamıştır.
Sayfa 82 - Everest Yayınları 1. Baskı 2003Kitabı okudu
Yorum yapamadım ..
Bazen birkaçı kurbanlarını sıraya dizer, kimin hedefi daha iyi tutturduğunu görmek için uzak bir mesafeden üzerlerine el bombası atarlardı.
Sayfa 78 - Everest Yayınları 1. Baskı 2003Kitabı okudu
Reklam
Tehdit altındaki bir karınca yuvası gibi...
O korkunç günlerde ve saatlerdeki hayatımız hakkında fikir verebilecek tek bir benzetme geliyor aklıma: Tehdit altındaki bir karınca yuvası gibiydi her şey. Düşüncesiz bir salağın cani ayağı iri çivili topuğuyla böceklerin evini yok ezmeye başladığında, karıncalar oraya buraya koşuşur, giderek daha telaşla bir çıkış yolu ararlar; kendilerini kurtaracak bir yol. Fakat saldırının aniliğinden dolayı şoka uğradıklarından mı yoksa yavrularının başına geleceklerden korktuklarından ve alabilecekleri kadar çok şey almak için mi bilinmez, dümdüz yürüyüp tehlikeden uzaklaşacaklarına, uğursuz bir dengenin etkisi altındaymış gibi geri gelirler, o ölümcül fasit daireyi kıramayarak hep aynı yola, aynı yerlere dönerler ve sonunda yok olup giderler. Aynı bize olduğu gibi.
Sayfa 76 - Everest Yayınları 1. Baskı 2003Kitabı okudu
"Gerçekten Cumartesi günü hayatta olacağımıza inanıyor musun sen?"
Sayfa 73 - Everest Yayınları 1. Baskı 2003Kitabı okudu
Şu acımasızlığın muadili yok .. SS AFFETMEZ !
Ailenin reisi olan sakat bacaklı yaşlı adam dışında hepsi ellerinden geldiğince çabuk ayağa kalktılar. Asker öfkeden deliye dönmüştü. Masaya gitti, ellerini masaya dayayıp kötürüm adama dikkatle baktı ve ikinci kez kükredi; "Ayağa kalk!" Yaşlı adam koltuğunun kollarından güç alıp kendini kaldırmak için ümitsizce çabaladı ama boşuna. Biz daha ne olup bittiğini anlayamadan Almanlar hasta adamı oturduğu koltukla birlikte kaldırıp balkona getirdiler ve üçüncü kattan aşağı fırlattılar.
Sayfa 66 - Everest Yayınları 1. Baskı 2003Kitabı okudu
X-Men'deki Magneto'nun şahit olduğu o ünlü sahne ..
Kapkaççı bir teneke kutuya, bir kadına baktı ve ağlar gibi bir haykırış kopardı. Sonra, bir anda kendini boylu boyunca çamurun içine fırlattı. Dehşete düşen kadının kafasına attığı tekmeleri, haykırışlarını ve kendi saçlarını yolmasını önemsemeden, daha fazla akmasın diye elleriyle çorbanın etrafını çevirerek, diliyle kaldırımı yalamaya başladı.
Sayfa 61 - Everest Yayınları 1. Baskı 2003Kitabı okudu
Gestapo farkı ..
Karmelicka Caddesi'ne girdiklerinde cadde o kadar kalabalık oluyordu ki, insanlar yolu açmak için ne kadar isteseler de kapı aralıklarına çekilemiyordu. Gestapo da arabadan eğilip, önüne gelen herkese copla vuruyordu. Bunlar sıradan, lastik coplar olsa çok tehlikeli olmazdı ama Gestapo'nun kullandığı copların üstüne çiviler ve jiletler gömülüydü.
Sayfa 57 - Everest Yayınları 1. Baskı 2003Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.