Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zorunlu Arabuluculuk

Piyasa Hukukunun İnşası

Servet Gün

Piyasa Hukukunun İnşası Gönderileri

Piyasa Hukukunun İnşası kitaplarını, Piyasa Hukukunun İnşası sözleri ve alıntılarını, Piyasa Hukukunun İnşası yazarlarını, Piyasa Hukukunun İnşası yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
'yoksul olsan da çalışan yoksul ol'dan daha fazlası değildir.
Zira her ikisinin de ortak özelliği, yoksullara yapılacak yardımları çalışma koşuluna bağlamış olmasıdır. Diğer bir deyişle, her iki uygulama da, son tahlilde, 'çalışmayana ekmek yok' temel anlayışına yaslanmaktadır.
Reklam
TÜRK-İŞ'in 2006 tarihli "Türkiye'de Sendikal Örgütlenmenin Bedeli "İsten Atılmak" isimli raporuna dayanarak, 2003-2005 yılları arasında toplam 15.531 işçinin sendikalı olduğu için işten atıldığını ve alt-işveren gibi uygulamaların ise sendikasızlaştırmaya yönelik teknikler olarak işlev gördüğünü hatırlatmaktadır. Bu vesileyle, Toplum Yararına Çalışma rejimini sendikasızlaştırmanın yeni nesil tekniği olarak eklemiş olalım.
Program; devletten, işverenlerden ve çalışanlardan çalışanlar adına (işçinin ücretinin yüzde dördü oranında) kesilerek işsizlik Sigortası Fonu'na aktarılan paralarla finanse edilmektedir.
Her ne kadar bir kişi dokuz ayın bitiminden sonra üç aylık bekleme süresinin ardın dan tekrar işe girebilse de, kişinin tekrar işe alınabilmesinin tek 'güvencesi, çalışılan kurumun veya kuruluşun "olumlu görüşü ve [IS- KUR] İl Müdürlüğü'nün onayına" bağlanmaktadır. Montesquieu'ya özenip bu kuralın ruhunu anlamaya çalışırsak; taşeron uygulamaların- dan hatırladığımız bilindik iki hileyle karşılaşırız. Bunlardan ilki, kıdem tazminatından yoksun bırakma; diğeri ise sendikasızlaştırmadır.
birçok ülkede uygulamaya konulan toplum yararına çalışma programının uzun vadeli işsizliği azaltmada istikrarlı bir ivme yakalayamadığı, ayrıca işsizlerin piyasayla ilişkin sürekli düzeyde kuran bir etkisinin de söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır. Yazarların kadın istihdamını Program özelinde analiz eden başka bir çalışması, yerel ölçekte istihdam arttırdığı bulgusuna ulaşmıştır (Aşkın ve Aşkın, 2017b: 43). Ne var ki programın tipik süreksiz istihdamı ifade eden genel yapısı düşünüldüğünde, salt istihdamı arttırıcı özelliğine bakarak olumlu ve genel çıkarımlara ulaşmak -yazarların da ima ettiği gibi- tartışmaya açık bir yaklaşımı ifade etmektedir..
Reklam
Toplum Yararına Çalışma Programı'nın giderleri, kurs süresince asgari ücret üzerinden ödenecel ücretler, sigorta primleri, vergiler ve diğer yasal kesintiler (md 28) olmak üzere İşsizlik Sigortası Fonu'ndan (md 26) karşılanmaktadır.
Toplum Yararına Çalışma Programı, hukuki dayanağı itibariyle kurs olarak tanımlanmaktadır. Buna göre, kurs programları teorik ve pratik olmak üzere iki bölümden oluşmakta; mesleğin niteliğine göre, işletmelere taşınan kursların teorik ve pratik bölümleri ise birlikte verilebilmektedir (md 18).
İşverenler tarafından "nimet" olarak görülen (Gün, 2017) program, işverenlere sigortasız, ücretsiz kıdem tazminat sız işçi çalıştırma fırsatı verirken; emekçiler açısından eğitim vurgu suyla meşrulaştırılmış sigortasız çalışma mecburiyeti dayatmaktadır. Zira iş garantisi sağlamayan program, kendi içinde emekçiler açısından 'stajyerlik döngüsü' yaratabilecek bir potansiyeli taşımaktadır.
Bahsedilen programla özel sektöre ücret sübvansiyonu sağlamak üzere ücretsiz işçi çalıştırma imkânı yaratılmıştır. Üstelik bu, zaman zaman işsizlik baskısı altındaki meslek sahibi kişilerin meslekleri anl- laştırılarak yapılmıştır.
Reklam
Zira programın, emek piyasasında iş arayanların karşısı na çıkan bir dayatma biçimini aldığı söylenebilir. Programın kurgusu içerisinde amaç olarak öne sürülen 'daha önce edinilen teorik bilgile rin uygulanması veya 'mesleki deneyim kazanma' retoriği yaygım bir işlevsizlik ile karşı karşıyadır.
... programa devam edilen süre içerisinde 5510 sayılı Kanun'un beşinci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında her bir katılımcı için tahakkuk eden sigorta primlerinden yararlanması söz konusudur. (yönetmelik, 55/b md.). Maddenin daha açık ifadesi, bu kişiler, sadece iş kazası, meslek hastalığı ve genel sağlık sigortası hükümlerinden yararlanabileceklerdir. Diğer bir deyişle, bu programa bağlı olarak 'istihdam edilenler' uzun dönem sigorta kollarından yararlanamayacaklardır.
Keza bahsedilen giderlerin işsizlik sigortası fonundan karşılandığının altı çizilmelidir.
Bir tür 'kurumsal taşeronluk' veya 'taşeronluğun kurumsallaştırılması' olarak yeniden yapılandırılan özel istihdam büroları, bir taraftan kendisine kayıtlı işsizleri aktif işgücü piyasası politikaları çerçevesinde programlara angaje ederken; geçici iş ilişkisi yetkisiyle 'işe yerleştirme' işlevini üstlenmiş olacaktır. Bu şekilde İŞKUR ile özel istihdam büroları arasında belirgin bir işbölümünün gerçekleşmesi muhtemeldir.