Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zorunlu Arabuluculuk

Piyasa Hukukunun İnşası

Servet Gün

En Beğenilen Piyasa Hukukunun İnşası Gönderileri

En Beğenilen Piyasa Hukukunun İnşası kitaplarını, en beğenilen Piyasa Hukukunun İnşası sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Piyasa Hukukunun İnşası yazarlarını, en beğenilen Piyasa Hukukunun İnşası yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
birçok ülkede uygulamaya konulan toplum yararına çalışma programının uzun vadeli işsizliği azaltmada istikrarlı bir ivme yakalayamadığı, ayrıca işsizlerin piyasayla ilişkin sürekli düzeyde kuran bir etkisinin de söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır. Yazarların kadın istihdamını Program özelinde analiz eden başka bir çalışması, yerel ölçekte istihdam arttırdığı bulgusuna ulaşmıştır (Aşkın ve Aşkın, 2017b: 43). Ne var ki programın tipik süreksiz istihdamı ifade eden genel yapısı düşünüldüğünde, salt istihdamı arttırıcı özelliğine bakarak olumlu ve genel çıkarımlara ulaşmak -yazarların da ima ettiği gibi- tartışmaya açık bir yaklaşımı ifade etmektedir..
Program; devletten, işverenlerden ve çalışanlardan çalışanlar adına (işçinin ücretinin yüzde dördü oranında) kesilerek işsizlik Sigortası Fonu'na aktarılan paralarla finanse edilmektedir.
Reklam
'yoksul olsan da çalışan yoksul ol'dan daha fazlası değildir.
Bir tür 'kurumsal taşeronluk' veya 'taşeronluğun kurumsallaştırılması' olarak yeniden yapılandırılan özel istihdam büroları, bir taraftan kendisine kayıtlı işsizleri aktif işgücü piyasası politikaları çerçevesinde programlara angaje ederken; geçici iş ilişkisi yetkisiyle 'işe yerleştirme' işlevini üstlenmiş olacaktır. Bu şekilde İŞKUR ile özel istihdam büroları arasında belirgin bir işbölümünün gerçekleşmesi muhtemeldir.
Zira her ikisinin de ortak özelliği, yoksullara yapılacak yardımları çalışma koşuluna bağlamış olmasıdır. Diğer bir deyişle, her iki uygulama da, son tahlilde, 'çalışmayana ekmek yok' temel anlayışına yaslanmaktadır.
TÜRK-İŞ'in 2006 tarihli "Türkiye'de Sendikal Örgütlenmenin Bedeli "İsten Atılmak" isimli raporuna dayanarak, 2003-2005 yılları arasında toplam 15.531 işçinin sendikalı olduğu için işten atıldığını ve alt-işveren gibi uygulamaların ise sendikasızlaştırmaya yönelik teknikler olarak işlev gördüğünü hatırlatmaktadır. Bu vesileyle, Toplum Yararına Çalışma rejimini sendikasızlaştırmanın yeni nesil tekniği olarak eklemiş olalım.
Reklam
Zira programın, emek piyasasında iş arayanların karşısı na çıkan bir dayatma biçimini aldığı söylenebilir. Programın kurgusu içerisinde amaç olarak öne sürülen 'daha önce edinilen teorik bilgile rin uygulanması veya 'mesleki deneyim kazanma' retoriği yaygım bir işlevsizlik ile karşı karşıyadır.
Her ne kadar bir kişi dokuz ayın bitiminden sonra üç aylık bekleme süresinin ardın dan tekrar işe girebilse de, kişinin tekrar işe alınabilmesinin tek 'güvencesi, çalışılan kurumun veya kuruluşun "olumlu görüşü ve [IS- KUR] İl Müdürlüğü'nün onayına" bağlanmaktadır. Montesquieu'ya özenip bu kuralın ruhunu anlamaya çalışırsak; taşeron uygulamaların- dan hatırladığımız bilindik iki hileyle karşılaşırız. Bunlardan ilki, kıdem tazminatından yoksun bırakma; diğeri ise sendikasızlaştırmadır.
Toplum Yararına Çalışma Programı, hukuki dayanağı itibariyle kurs olarak tanımlanmaktadır. Buna göre, kurs programları teorik ve pratik olmak üzere iki bölümden oluşmakta; mesleğin niteliğine göre, işletmelere taşınan kursların teorik ve pratik bölümleri ise birlikte verilebilmektedir (md 18).
İşverenler tarafından "nimet" olarak görülen (Gün, 2017) program, işverenlere sigortasız, ücretsiz kıdem tazminat sız işçi çalıştırma fırsatı verirken; emekçiler açısından eğitim vurgu suyla meşrulaştırılmış sigortasız çalışma mecburiyeti dayatmaktadır. Zira iş garantisi sağlamayan program, kendi içinde emekçiler açısından 'stajyerlik döngüsü' yaratabilecek bir potansiyeli taşımaktadır.
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.