Kimse gidişattan memnun değil ama hep bir sonraki aşamaya geçme telaşı var herkeste. Doymuyorlar. Yaşam başlı başına bir merdiven gibi; hangi basamağa çıksan, diğerine çık, demekten kendini alamayan bir kitleyle yaşıyoruz. Kimse " A ne güzel, bir üst basamaktasınız. Şimdi buranın tadını çıkarın biraz. İçinize sine sine çıkın diğer basamakları" demiyor. Hızla ve zorla tükettiriyorlar. Yaşam çekilmez hale geliyor böyle olunca, anlamını yitiriyor her şey.
Çiftler, Ölüm Diyarı'na gidene dek hayatlarına, sanki dipsiz bir kuyudaymış gibi duygusal yaşamdan uzak bir halde, yalnızca mantıksal yaşamla devam ederdi. Onları izleyen ağaçlar, çiçekler, denizler hayata küserdi.