Öne Çıkan Pompei’nin Son Günleri kitaplarını, öne çıkan Pompei’nin Son Günleri sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Pompei’nin Son Günleri yazarlarını, öne çıkan Pompei’nin Son Günleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hristiyanların, ondan şüphe duyanların, nefret besleyenlerin ya da onu küçümseyen filozofların ve ondan korkan halkın karşısına büyük bir katılıkla diktiği dogmalar, Hristiyanlığın onuru içindi. Kendi tahammülsüzlüğü, başarısının anahtarı olmuştu. Bu sebeple, daha yumuşak başlı çok tanrıcılar, hiçbir engele takılmayan, hiçbir tehlikeden korkmayan ve hatta işkence gördüğünde ya da darağacına çıktığında bile kendini Mutlak Hâkim’e havale eden bu gayrette, kendi deneyimlerinde hiç aşina olmadıkları bir kutsallık olduğunu düşünmeye başladılar. Orta Çağ Hristiyanlarını acımasız birer yobaza, ilk Hristiyanları korkusuz birer kahramana dönüştüren aslında aynı gayretti.
“Pompei, neredeyse aradan on yedi yüzyıl geçtikten sonra kazılarak mezarından çıkarıldığında, tüm renkler canlılığını koruyordu. Duvarları sanki dün boyanmış gibiydi, pahalı mozaiklerle kaplı zeminlerin rengi bir ton bile solmamıştı. İşçilerin bitiremediği, yarım kalan forum sütunları, bahçelerdeki sunaklar, mücevher çekmeceleri, hamamlarında kullanılan aletler, tiyatro biletleri, salonlarındaki mobilya ve lambalar, yemek odalarındaki son ziyafet masasından kalanlar, küçük dairelerindeki parfüm şişeleri ve rujlar, hepsi, on yedi yüzyıllık sessizliğin ardından gün yüzüne çıkarılmıştı. Ve nihayet her yerde, şehrin her bir köşesinde, bir zamanlar bu şaşaalı yaşamın, bu minyatür uygarlığın hazlarıyla coşanların kemikleri ve iskeletleri vardı!”