Evrendeki tüm madde atomlardan ve atomların bölünemez olduğunu düşündüğümüz temel parçacıklarından oluştuğuna göre, gözümüzle görebildiğimiz madde için geçerli olan fizik kurallarının atomik ölçekte de geçerli olması gerektiğini söylüyor mantığımız.
Fakat pratikte durum böyle değil. Standart Model dediğimiz klasik fizik kanunları, atomik ölçekte işlemiyor ve burada karşımıza adeta
bir sürprizler dünyası çıkıyor. Kuantum fiziğinin incelediği bu dünyanın kuralları bize “tuhaf” gelse de burada kaosun hüküm sürdüğünü söyleyemeyiz. Nitekim kendine ait bir düzenin varlığı, kuantum dünyasını bizim dünyamızdan ayırıyor. Görünen o ki kuantum
fiziğini tamamıyla anlamak, insan zihni için pek de mümkün değil.
Hatta sadece kuantum fiziğini anlamak/anlamamak üzerine bilim
insanlarının yüzlerce aforizması var dersek yanlış olmaz. Hepsi bir yana 20. yüzyılın hatta insanlığın gördüğü en büyük dâhilerden biri
olan Einstein’ın bile kuantum fiziğine mesafeli yaklaştığını vurgulamak gerek. Şu ana kadar çizdiğim tablo moralinizi bozmasın. Kuantum fiziğini anlamak güç olabilir ama imkânsız değil. Sonuçta bu prensibi kullanan bilgisayarlar üretebildik. Sadece bakış açımızı biraz değiştirip “esnetmek” gerekiyor. Bu ayki kapak konumuzun, kuantum fiziği dünyasının kapılarını size ardına kadar açması dileğiyle. [Editör]