Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

En mükemmel makine: Vücudumuz

Popular Science Türkiye - Sayı 117 (Ocak 2022)

Popular Science Türkiye Dergisi

En Yeni Popular Science Türkiye - Sayı 117 (Ocak 2022) Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Popular Science Türkiye - Sayı 117 (Ocak 2022) sözleri ve alıntılarını, en yeni Popular Science Türkiye - Sayı 117 (Ocak 2022) kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Endüstriyel atıkların akışıyla kirlenen topraklar, yakında alışılmadık bir eko-savaşçı ordusunun egemenliğine girebilir: Metal yiyen solucanlar. İngiltere ve Galler'deki terk edilmiş madenlerde keşfedilen bu son derece gelişmiş süper solucanlar kurşun, arsenik ve bakır gibi zehirli ağır metalleri yiyip bitiriyor. Bu solucanların normalde öldürücü olan zehirleri mideye indirip hayatta kalabilmelerinin ardındaki mekanizmayı ortaya çıkaran, İngiltere'deki Reading Üniversitesinden toprak bilimcisi Mark Hodson, "Yüksek metal konsantras yonuna dirençli görünüyorlar ve metale maruz kalmak bu solucanların evrimini yönlendiriyor" diyor.(...)"Toprağı yuttuklarında, dokularında metal birikiyor. Ancak onlar, kalsiyum yollarını değiştirerek ve metali daha az toksik bir forma dönüştüren bir enzim salgılayarak zehirlenmekten kurtuluyorlar."
Haziran ayında, Çin'in Deneysel Geliş miş Süper İletken Tokamak reaktörü EAST'te, bir plazma 120.000.000 derecede 101 saniye boyunca muhafaza edilebildi. Bundan önce rekor 20 saniyeydi. Ancak bir füzyon reaktörünün, plazmayı süresiz olarak muhafaza etmesi gerekli. Tokamakların kaderini değiştiren şey, manyetik alan üretmek için kullanılan mıkna tıslar. Luce, "Bakır veya diğer metal türlerinden çok yüksek güce sahip mıknatıslar üretmeyi biliyoruz; ancak bunu ayakta tutmak için ödenecek elektrik maliyeti, astronomik seviyelerde. Böyle bir tesisten net bir enerji kazancı elde etmek mümkün değil" diyor. Çözüm, elektrik direnci olmayan, süper iletken telden veya "banttan" yapılmış yüksek sıcaklıkta, süper iletken mıknatislar kullanmak. Bu mıknatıslar, yoğun manyetik alanlar oluşturabilir ve enerjilerini ısı olarak kaybetmezler. Luce, "Yük sek sıcaklık süperiletkenliği yaklaşık 35 yıldır biliniyor. Ancak makul bir füzyon bobini yapmak için gerekli olan uzunluklarda bant üretme kapasitesi, yakın zamanda geliştirildi" diyor. ITER'in mıkna tıslarından biri olan merkezi solenoid, 13 tesla'lık, yani Dünya'nın manyetik alanınin 280,000 katı güçte bir manyetik alan üretecek.
Reklam
Plazmanın kapalı manyetik alan bölgesi içinde hapsedilmeye çalışıldı ğı bir plazma tutucu sistem olan tokamak içinde, genellikle döteryum adı verilen bir hidrojen izotopu olan bir gaz, elektronların atomlardan çıkmasına neden olan yoğun ısı ve basınca maruz kalıyor. Bunun sonucunda ortaya bir plazma (aşırı sıcak, iyonize bir gaz) çıkıyor ve bu plazmanın yoğun bir manyetik alan ile sabit tutulması gerekiyor. Dünyadaki hiçbir malzeme, plazmanın sahip olduğu ve füzyonun başlaya bilmesi için gereken yoğun ısıya (100.000.000 derece ve üzeri) dayanamayacağından, plazmayı muhafaza edebilmek hayati önem taşıyor. Bu sıcaklık, Güneş'in çekirdeğindeki sıcaklığın 10 katına yakın ve bir tokamakta buna benzer sıcaklıklara ihtiyaç var. Çünkü Güneş'in içindeki kütle çekimi basıncını Dünya'da yaratmak mümkün değil.
Sahte anılar
Çoğu zaman, farkında olmadan, boşlukları doldurmak veya hikayeye çok aşina olduğumuz için olmadığımız bir yerde olduğumuzu hatırladığımız anılar yaratıyoruz. Hatırlama sürecinde, devreler güçlendiğinden dolayı bu yanlışlıklar da sağlamlaşıyor ve gerçek gibi hatırlanmaya başlıyor. St.Louis'deki Washington Üniversitesinden sahte anılar üzerinde çalışan Henry Roediger, beynin gerçek ve sahte anılar arasındaki farkı ayırt edemediğini ve bu yüzden yoktan yaratılmış anılarımızın da gerçek görünmesini sağladığını söylüyor.
Bebeklik Amnezisi
Hipokampüste yeni nöronların doğuşu, bebeklik amnezisini (üç yaşından önceki anılarımızı hatırlayamıyor oluşumuz) açıklayabilir. Bu yaşta hipokampüsteki devrelere birçok yeni nöron ekleniyor, bu da mevcut bağlantıları bozuyor ve deneyimleri unutmamıza neden oluyor. Yetişkinlerde, yeni nöronlar daha yavaş ortaya çıkıyor ancak unutma, daha az derecede olsa da devam ediyor. Bu süreç, anlamsız ve alakasız bilgileri temizlemeyi sağlıyor olabilir. Toronto'daki Hasta Çocuklar Hastanesinden Paul Frankland, "Neyse ki, küçük çocuklar yürüme veya konuşma gibi yararlı becerileri unutmuyor" diyor. "Ancak, bu becerileri nasıl öğrendiklerini unutuyorlar."
Ağızdaki bakteriler agresifleştiğinde, ağız dokularına dalıp kan dolaşımına girerek diş eti hastalığına neden olabiliyor. Kana bir kez karıştıklarında vücudun her yerinde dolaşabilir ve çeşitli organlara yerleşerek popülasyonlarını artırabilirler. Bu durum, iltihaplanma ve zamanla çeşitli spesifik ve kronik hastalıkların oluşmasına neden olabilir. Böyle bir hastalık, vücudun her yerinde ortaya çıkabilir. Kötü ağız hijyeni kalbi etkileyebilir, kan basıncını yükseltebilir ve kandaki şeker miktarını artırarak diyabet hastalarının daha da kötüleşmesine neden olabilir. Aynı zamanda prematüre doğumlar, artrit, böbrek hastalıkları, solunum yolu hastalıkları hatta Alzheimer gibi nörolojik hastalıklarla da bağlantısı olduğu görülüyor.
Reklam
Princeton Üniversitesi ve Washington Üniversitesindeki araştırmacılar, kabaca bir tuz tanesi boyutunda ultra küçük bir kamera ürettiler. Kamera donanımı ve dijital görüntü işleme ortaklığı ile çalışan sistem, hacimsel olarak 500.000 kat daha büyük geleneksel bir bileşik kamera merceğiyle aynı düzeyde net, tam renkli görüntüler yakalayabiliyor. Araştırma Nature Communications dergisinde 29 Kasım'da yayınlandı. Böyle bir kamera hastalıkları teşhis ve tedavi etmek için tıbbi robotlarla minimal invaziv endoskopiye olanak sağlayabilir ve boyut ve ağırlık kısıtlamalan olan diğer robotlar için görüntülemeyi iyileştirebilir. Bu türden binlerce kamera dizisi kullanılarak tam sahne algılama için yüzeyler, kameralara dönüştürülebilir.
Kendi Kendini üreten evrenler
Evrenin doğası hakkında daha az kabul gören bir teori, evrenlerin kendilerini oluşturduğu fikrini öne sürü yar. Durum buysa, evrenler bir ağacın dalları gibi sürekli olarak yaratılıyorlar ve birbirilerine süper kütleli kara deliklerle bağlı olabilirler.
Açık Evren
Evrenin geleceği hakkında en çok kabul gören teori, evrenin kritik kütleden daha az kütle içerdiğini söylüyor. Yapılan son ölçümler, şu anda evrenin ölümünden bir önceki safhanın yaşandığına dair işaretler olduğunu gösteriyor. Sonunda evren tamamen karanlık bir boşluk olacak.
Hawking Evreni
Evren doğduğunda, zaman boyutu olmaksızın dört-uzamsal boyuttan oluşuyordu. Zaman olmadan değişim olmayacağı için Hawking'e göre bu boyutlardan biri kendiliğinden küçük bir ölçekte zaman boyutuna dönüştü ve evren genişlemeye başladı.
55 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.