Ines halası erkeklerin günü gününe uymayan kapalı birer kutu; gözü görmeyen, birkaç yıldızlı geceler gibi olduğunu söylerdi. Erkekler mağaraydı; dinazoryenler arasındaki ateş, geniş bir göğsün güvencesiydi, kadını severken tutan ellerdi onlar; değişmez ufuklara, sağlam sınırları olmayan düşüncelere sahip olma avantajının tadını çıkaran varlıklardı.