“Benim gözümde bilmediğini açıkça söyleyen insan, bilmediğini biliyormuş gibi görünen ve her şeyi ağzına yüzüne bulaştıran ikiyüzlüden daha değerlidir.”
Hakederek değil, hırsızlama elde edilmiş ün sahibine mutluluk vermez. Onu ancak hakedenlerin, ona layık olanların yüreğini heyecanla , sevinçle titretir.
Portrenin tuhaf öyküsünü anımsadı.Kendisindeki dönüşüme biraz da bu portre neden olmamış mıydı?Bu portreye gizlenmiş altınları mucizevi bir şekilde ele geçirmesiyle başlamamış mıydı yeteneğini yok eden bütün o sapkınlıklar , gelgeç hevesler.
Öfkeden kendini kaybeder gibi oldu.Hemen o portreyi dışarı atmalarını emretti adamlarına.Ama bu da yatışmasını sağlamadı.Tüm varlığı altüst olmuş gibiydi.Kendisini dehşete düşüren tanıdığı, bildiği bir acı yakaladı...
Korkunç bir kıskançlık duyuyordu.Neredeyse kudurtan bir kıskançlık.Az da olsa yetenek izi taşıyan bir yetenek gördü mü safrası adeta yüzüne vuruyor, sapsarı kesilip titremeye başlıyordu.Dişlerini gıcırdatıyor, resmi adeta bakışlarıyla parçalıyordu.
Hak ederek değil , hırsızlama elde edilmiş ün, sahibine mutluluk vermez; onu ancak hak edenlerin, ona layık olanların yüreğini heyecanla, sevinçle titretir...