Uslu dururlarsa onları tahterevalliye bindireceğimi söyledim. Tahterevalliye kim yakışabilirdi onlar kadar!
Ah, denge! Sevgiyle kadirşinaslığın, zarafetle takdirin, güzellikle ahlakın dengesi. Ayak vurularak erişilen bulutlar. . . Ne kadar nadir!
Ah, tahterevalli! Ey hayatın özeti! Kısa aralıklarla alçalma ve yükseliş. Güçlüyle zayıf arasında kurulamayan denge! Ey paylaşmaktaki heyecan! Senin için gelmiştim buraya. Beni ancak sen teselli edebilirdin!
Yoksa nasıl açıklardım suyun buz oluşunu, lezzetli mantarların cinayetlerini, saatine bakan yıldırımları, flaşlarını parlatan şimşekleri. Nasıl açıklardım hüznün delirişini?