Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Postmodernizmin ABC'si

Ali Akay

Postmodernizmin ABC'si Sözleri ve Alıntıları

Postmodernizmin ABC'si sözleri ve alıntılarını, Postmodernizmin ABC'si kitap alıntılarını, Postmodernizmin ABC'si en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Psikanalizde özne arzuladığı nesneye doğru yönelir; çünkü arzuladığı bir eksikliktir, bir ihtiyacın eksikliğinin giderilmesi lazımdır. Halbuki Gilles Deleuze ve Felix Guattari'ye göre arzunun kendisi eksiğe doğru yönelmez, arzu zaten kişinin içinde vardır ve önce arzu vardır. Bu da Tarde'ın sosyolojisinden ödünç alınan bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır.
Sayfa 66 - Say Yayınları, 2010.Kitabı okudu
Fransız inteligentia'sı içinden Foucault'nun tüm Aydınlanma eleştirilerine rağmen hala modernist bir tavırda olduğunu unutmamalıyız ve de kendisine sorulan bir soruda postmodern için "O da neymiş" diyerek alaylı bir şekilde kendi düşünce tarzının postmodern olarak nitelenmesine karşı çıkmıştır.
Sayfa 46 - Say Yayınları, 2010.Kitabı okudu
Reklam
Her türlü parçalanmayı ve yayılmayı engellemek ve birleştirmek amacıyla yapılan müdahalelerin tözünü tanımlamak, "kuramsal olarak, paradoksal ve anti-demokratik" bir durumu ortaya koymaktadır. Yani, en pratik olarak, totaliterleşmektedir.
Sayfa 113 - Say Yayınları, 2010.Kitabı okudu
İç savaş haline gelen savaşlarda, bugün iki ayrı episteme üzerinden eklemlenen iki hukuk hareketi iç içe yaşamaktadır: Ulus-devlet epistemesinin teritoryal hareketiyle ulus-aşırı durumun "iç savaşlar" (sivil savaşlar) üreten savaşlarının hukuki analizi. Bu ikisinin içinden, ikili eklemlenmeden geçerek ve başka bir yapılanmaya doğru gitmekte olduğumuzun bilincinde olarak analiz yapmak zorundayız. Eski analiz biçimleri bizim "iç (sivil) savaş" durumlarını anlayabilmemizi engelleyecek gibi gözükmektedir.
Sayfa 56 - Say Yayınları, 2010.Kitabı okudu
İletişim toplumu, bilgi toplumu, yahut Habermas'ın deyimiyle "öznellikler arası bir iletişim" eylemi, insan hakları meselesi bugünkü biyo-politik sistemde direnme odağı gibi durmasına rağmen bir iktidar, iktidarın düzenleyici bir parçası haline gelmeye başlıyor.
Sayfa 133 - Say Yayınları, 2010.Kitabı okudu
Yapısalcılığın ikinci bir yüzü olarak kabul edilen Louis Althusser'in Marksizmden temizlemeye çalıştığı diyalektik ise, Spinozist bir Marksizme doğru giden ve sonra da, Negri tarafından geliştirilecek bir Marksist düşünceye yol açmıştır. Lacan'ın ise, Freud'a dönüş olarak ele aldığı çalışmalarında anti-diyalektikten daha çok Hegel'in köle ve efendi diyalekti ğini bir tür Kant ile birleştirerek sürdürdüğünü de idia edebiliriz. Özellikle Kant ve Sade adlı Yazılar'ındaki, yaklaşım bizi bu fikre doğru sürüklemektedir. Aslında bu yazıda Lacan, Freud'un çalışmasının Sade ile başladığını, Sade'ın sapkınlıkların tasnifini yaptığı fikrinin spesiyalistlerin bir hatası olduğunu ama aslında Sade'ın yatakodasının bir tür akademi, okul, lise olarak kabul edilmesi gerektiğini yazmıştır. Lacan' a göre, burada etik sorunu ortaya çıkmaktadır. Lacan bir tarih benzerliği üzerinde durur: Sade'ın kitabı, Yatakodasında Felsefe tam olarak Kant'ın ikinci eleştirisi olan Pratik Aklın Eleştirisi'nden (ki Kant burada özgürlük ve ahlak yasası sorununa pratik akıl açısından bakarak değinmiştir) sekiz yıl sonra yayımlanmıştır.
Sayfa 100 - Say Yayınları, 2010.Kitabı okudu
Reklam
Bir birey incelemesine bireyden değil onun olu­şumundan bakarak yola çıkmak doğru olacaktır. Buna gö­re de, verili bir terim olan ontolojik bireyin bölünmezliği il­kesini terk etmek gerekecektir. Birey, in-dividis, yani bölünmez bir bütün değildir.
Sayfa 85 - Say Yayınları, 2010.Kitabı okudu
Aydınlanmacı konsensüsün bozulmasıyla postmodern durumun meydana geldiğini yazan Lyotard'a göre, gerçek kavramının ileten ve iletilen arasındaki krizini de bu yeni duruma ait olarak ortaya çıkmaktadır. "Meşruluk yitimi" gerçeğin evrenselliğinin meşruluğunun yitirilmesiyle alakalı olarak gündeme gelmektedir.
Sayfa 26 - Say Yayınları, 2010.Kitabı okudu
Günümüzde paranın bir bilgi etkisi olduğunu ve bilginin bir değer olduğunu anlayan bilişsel bir akışkanlık kapitalizmi, değeri bu bilginin üzerine yükleyerek işlerlik kazandı. Bu şekilde de Marx'ın ekonomik öznellik paradigmasından çok Tarde'ın bilişsellik öznelliği paradigmasına daha yakın bir toplumsallığın içinde yaşamaktayız.
Sayfa 71 - Say Yayınları, 2010.Kitabı okudu
1990'lar aynı zamanda "megapoller" diye adlandırdığım, merkez ve çevrenin ülke temelli olmaktan çıkıp şehir temelli olmaya başladığı dönemdir.
Sayfa 7 - Say Yayınları, 2010.Kitabı okudu
Reklam
Ampirik ve psikolojikten uzaklaşarak antropolo­jik olana yükselmeye çalışan Kant ile birlikte, bir hukuk ha­line sokulan öznellik, Hegel için mutlaklığa ulaşmak olan mutlaktır.
İktidar baskıyla değil üretimle işlemektedir. Yani, suçu da cezayı da cezanın gerçekleştirilmesini de iktidarlar üretiyorlar.
Sayfa 130 - Say Yayınları, 2010.Kitabı okudu
Tarde, Durkheim ile bütüncül bir sosyolojinin imkansızlığı üzerine tartışmasını yapmaktaydı; ancak bu tartış manın gelip de dayandığı yer, Tarde için yine de o dönemde, Hegel'in bütüncül diyalektik yaklaşımıydı. Diyalektiğin uygulanamayacak kadar aşkıncı karakterini içkinleştirmeye uğ raşmaktaydı. Günümüzün küresel kapitalizminin İmparatorluk olarak adlandıran Negri ve Hardt'ın çalışmasında öne çıkan çokluk kavramının, Tarde tarafından Bergson' dan ödünç alınarak kullanıldığını hatırlamak gerekir. Negri' deki Spinozist yaklaşım sayesinde ileri sürdüğü, Spinoza'nın Teolojikopolitik İncelemesinde ortaya çıkan çokluk, Tarde için de ge çerli bir kavramdır ve bu kavramın diyalektik bir düşünce içinde yeri olamaz.
Sayfa 103 - Say Yayınları, 2010.Kitabı okudu
Foucault için "direnme iktidarın içinden geçerken," Deleuze, Guattari ve Negri için direnme odağı yeni öznellikler olarak durmaktadır; ama yeni öznelliklerin de biyo-iktidar tarafından üretilmekte olduğunu ileri sürdüklerinde yeni öznellikler kavramı çıkıyor karşımıza.
Sayfa 135 - Say Yayınları, 2010.Kitabı okudu
Postmodernizm kavramına gelen en büyük eleştiriler onun neo-liberal ekonomiyle aynı döneme tekabül etmesinde yatmaktadır; bu nedenden dolayı Postmodernizmle piyasa ekonomisi yan yana anılır olmuştur. Bu postmodern kavramı için büyük bir şanssızlık olmuştur.
Sayfa 48 - Say Yayınları, 2010.Kitabı okudu
39 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.