İkinci Dünya Savaşı Sürecinde

Propaganda ve Türkiye

Fatih AYDOĞMUŞ

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
saplama makinesi Hüseyin Cahit Yalçın, 1944:
"Almanya dövüşüyor ve zannederiz ki dövüşecektir. Bu, Nazilerin Alman milletine son fenalıkları olacaktır. Eğer Naziler galebeden ümitlerini kestikleri gün, siyasi bir mucize vukua gelmesini bekleyerek dövüşmeye devam etmeyi bırakıp mücadeleye nihayet verselerdi, belki milyonlarca Almanın hayatını kurtarmış olurlardı. Almanya'nın istikbalini tehlikeye düşürmezlerdi. Fakat bu yüksek jesti yapamadılar ve Alman milletini muhakkak felakete, sırf şahsi mülahazalar dolayısıyla sürüklediler. Meselenin acıklı tarafı budur."
Sayfa 174Kitabı okudu
Rus emperyalizmi, kendisini Türk istiklalinin en büyük davacısı ve savunucusu şeklinde göstermekteydi. Rus basın ve radyo haberleri, Türkiye'de yapılan ve büyük şükranla karşılanan Amerikan yardımının adeta Türk istiklalini ihlal eden bir hareket olarak tasvir ediyordu. Hatta Türkiye'nin vatanperver insanlarını, Amerikan dolarlarına satılmış kimseler olarak göstermek istiyorlardı. Rusya, burada Türkiye'ye karşı damgalama propagandası uyguluyordu. Türkiye, demokrasi yolunda bir ilerleyiş gösterirken, Mihver devletlere karşı da eskisinden daha kuvvetli ve daha şuurlu bir birlik manzarası göstermesi gerekiyordu. İşte bu sayede dışarıdan gelebilecek her türlü tehlikelere karşı koymak daha da kolaylaşacaktı. Türkiye, Rusya'ya karşı daha çok korkuya başvurma propagandasını uygulamak zorundaydı.
Sayfa 161Kitabı okudu
Reklam
gül gül bayıldım naziler bir can daha alıyordu az kalsın
Goebbels'in adamları daha da ileri giderek Hitler'in aslında Müslüman olduğu, dünyada İslam'ı yüceltmek için uğraştığı konusunda Araplara özdeşleşme propaganda tekniğini uyguluyorlardı. 27 Aralık 1939 tarihinde Erzincan'da büyük bir deprem olmuştu. Nazilerin beyaz propagandasına göre bu deprem Türkiye'nin İngiliz ve Fransızlarla imzaladığı antlaşmanın sonucu olarak Allah'ın bir cezalandırmasıydı. Depremden önce de İsmet İnönü'nün bu bölgeyi ziyaret etmesiyle Erzincan'a nazar değmişti. Goebbels'in Türkiye ile ilgili propaganda haberleri, bilimsel olmayan, gülünç haberlerden ibaretti. Hitler'in 1940 yılındaki doğum gününün, İslam dininin elçisi Muhammed ile aynı doğum günü olduğu gibi sempati oluşturulabilecek sözler sarf edilerek bir otoriteye referans ve özdeşleşme propaganda teknikleri uygulanmaya çalışılıyordu.
Sayfa 104Kitabı okudu
tan gazetesi, 21 Kasım 1939, s.1
"Bütün dünyada para ile gazete ve kalem satın almaya alışmış olan Almanya, Türk matbuatını da para ile ecnebi memleketler hesabına satın alınır satılık bir uşak zannediyorsa, kendisine haber verelim aldanıyorlar. Türk matbuatının yegâne şiarı memleketin menfaat ve haklarını korumaktır. Türkiye matbuatını ecnebi devletlerin hırs ve menfaatlerine alet yapmak mümkün değildir..."
Sayfa 167 - kriter yayıneviKitabı okudu
refik halit karay, "üç Atatürk olabilseydi", tan, 1943, s.1:
"Herkes gibi sen de tabuttasın. fakat yabancı ülkelerde sana benzemek isteyenlerin hiçbiri ölümlerini ölümlerine ve tabutlarını tabutuna benzetemeyeceklerdir. Kendilerini senden büyük sananların, hatta sana meydan okumaya bile kalkışanların son saatleri geldi. Onlar için senin gibi ölmek, senin gibi sevilmek, tabutu arkasından senin gibi bütün bir insanlık ve medeniyet âlemine gözyaşı döktürmek ümidi sönmüştür. Atatürk'ten cesaret alarak kendi vatanlarında daha büyük birer Atatürk olmaya çabalayışların acıklı akıbetlerine ürkerek, ürpererek baktığımız şu 1943 yılında bizim Atatürk'ümüzün kimseye benzemediğini ve kimsenin de ona benzemesine imkân olmadığını daha iyi anlıyoruz. Atatürk, viran bir yurdu yabancı zorbalar elinden kurtararak şenlenmiş, şereflenmiş halde oğullarına pürüzsüz bırakan bir baba gibi öldü. Onun hamlelerinden hevese gelip anarşiye ve düşman baskısına savaş açanlar başlangıçta başarılardan şımarıp kaplarına sığamadıkları, cihangirlik sevdasına kapılmaktan kendilerini alamadıkları için ne yazık ki milletlerine zaferler arkasından gelen bir mağlubiyet ve kazanılan esirlik bırakıyorlar. Onlar hayattayken kurdukları rejimin ancak çöktüğünü görürler."
Sayfa 177 - kriter yayıneviKitabı okudu
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.