En Eski Psikanaliz Yazıları 2 Sözleri ve Alıntıları
En Eski Psikanaliz Yazıları 2 sözleri ve alıntılarını, en eski Psikanaliz Yazıları 2 kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Jose Bleger'e göre psikanalizin kapsayıcı işlevi, anne bedenine benzetilebilir. Psikanalitik çerçeve bir anne bedeni yani kapsayan bir nesne olarak düşlemlendiği oranda analistle olan ilişkiyi, aktarımı mümkün kılar. Kapsayıcı işlev yaşamın ilk dönemlerine ait birincil duygulanımların ve tümgüçlülük düşlemlerinin yendien canlanmasını sağlar.
Hepimiz bir ortak düşün ürünüyüz. Anne babamızın düşünde oluruz önce. Bu ortak düş ortak bir eyleme dönüştüğünde de annemizin rahmine düşeriz. Düşü eyleme dönüştüren ise elbette arzudur. Arzu en eski, en mahrem ve o yüzden en değerli hazinemizdir. En eskidir, çünkü anne babamızın birbirini arzulamasından alır kaynağını. En mahremdir, çünkü bir kadının bir erkeğe, bir erkeğin bir kadına, üçüncüye yasak bir mahremiyette gösterdiğidir. Oysa tam da üçüncüye yasak olan bu mahremiyetten doğar üçüncü. Yaşamın temel tuhaflığı buradadır işte.
"Eğer kadınlık üzerine daha çok şey bilmek istiyorsanız, kendi hayat deneyimlerinizi sorgulayın, ya da şairlere başvurun, ya da bilimin size daha derin ve uygun bilgiler getirmesini bekleyin" Freud
Sayfa 15 - Psikanalizde Kadınlar Üzerine İlk GörüşlerKitabı okudu
Çocuk nesne sevgisini kaybetme korkusunu hissetmeye başladığında, ebeveynlerinin öfkesinden, cezalarından ve sevgilerini esirgemelerinden kaçınmaya başlar. Ebeveynlerin gözündeki ideal çocuğu temsil eden ebeveyn beklentilerinin içselleştirildiği ideal kendilik tasarımları oluşur. Bu tasarım Freud'un benlik ideali olarak tanımladığı üstbenlik bölümüne uyar. Fakat ebeveynlerinin gözündeki ideal çocuğu temsil eden ebeveyn beklentilerinin içselleştirildiği ideal kendilik tasarımlarının oluşumu ve bunla yapılan özdeşim küçük çocuk için çok zordur. Çünkü benlik göreceli olarak güçsüzdür, dürtü taleplerinin yoğunluğu ve aciliyetiyle tam olarak başa çıkamamaktadır.
Kadın bir yerde rahat olabilmek, dış dünyayla çatışmamak için katı bir üstbenlik geliştirmek zorundadır. Çünkü kadına uygulanan yasaklar ve kadından beklenen değerler daha fazladır. Katılık burada bir hastalıktan çok uyumu gösterir. Fakat üstbenliğin uyum adına bir miktar katı olmasının gerçekleşmesi de pek kolay gözükmemektedir. Çoğunlukla katı üstbenlik diğer patolojileri de beraberinde getirmektedir. Örneğin kadın katı üstbenliği nedeniyle obsesif ya da depresif kişilik yapısı geliştirebilir.
Ebeveynlerin bilinçdışı söylemi, yani arzuları, düşleri, acıları, beklentileri çocuğun dünyaya geldiğinde bulduğu dil düzenidir. Daha henüz dünyaya gelmemişken kendisinden konuşulan ve henüz olmayan varlık, işte olması gerekendir.
Bir kadının anne olarak konumlanması ve kızına kadınsılığı iletebilmesi kuşaklararası farklılığın sağlanmış olmasına bağlıdır. Annenin kızını kadınsılığı iletiminin önkoşulu annenin çocukken Oedipus karmaşasını, yani cinsel farklılığı ve kuşaklararası farklılığı çözmüş olmasına bağlıdır.
Kız çocuğunda kadınsılığın oluşumunu doğumdan ergenlik sonrası döneme kadar uzanan bir süreklilik içinde ele alabiliriz. Doğduğu andan itibaren kızın varlığını ve cinsiyetini tanıyan anne ve babanın bakışları sayesinde kadınsı narsisizmin temeli atılmış olur.
Kadınlık ötekine gösterilen ve dolayısıyla ötekinin bakışına ilişkin bir boyuta karşılık gelirken, kadınsı daha gizli bir şekilde oluşur. Kadınsı, genital, anal ve oral gibi derinliğe ilişkin cinsel duyarlı bölgelerle bağlantılıdır. Bu düzeyde etkin olan merkezcil dürtülerdir.
Kadın her zaman hem söylenceler hem dinler tarafından bir tehlikeli baştan çıkarıcı, bir toplumsal düzen bozucusu olarak görülmüştür. Birçok toplumun yerleşmiş kurallarının hemen tümü kadınların yaşamını ve dolaşımını düzenlemeyi amaçlar.
Sayfa 58 - Geleneğin Aktarımında Kadınların RolüKitabı okudu