Psikanalizin Dört Temel Kavramı

Jacques Lacan

En Beğenilen Psikanalizin Dört Temel Kavramı Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Psikanalizin Dört Temel Kavramı sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Psikanalizin Dört Temel Kavramı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Geleneksel psikoloji çerçevesinde, insan arzusunun sonsuz, gem vurulmaz niteliğinden bahsetsek de —ve buna bilmem hangi ilahi pabucun damgasını vurduğunu düşünsek de— analiz deneyiminin ifade etmemize izin verdiği şey, aslında arzunun işlevinin sınırlı olduğudur. Arzu, insanın kapasitesi dahilindeki başka tüm noktalardan çok daha fazla, bir yerde gelip sınırına dayanır.
Bilimi bilim yapan şey bir nesnesi olmasıdır. Her bilimin, en azından, deney(im) denen ve tekrarlanabilen belli bir işlem seviyesiyle tanımlanan bir nesne tarafından belirlendiğim ileri sürebiliriz. Fakat çok dikkatli olmamız gerekir, çünkü bu nesne değişir ve özellikle de değişim bilimin gelişimi sırasında olur. Şu anda modem fiziğin nesnesinin, fizik biliminin başlangıcındaki —bu başlangıcı 17. yüzyıl olarak tarihlendirdiğini hemen belirteyim— nesneyle aynı olduğunu söyleyemeyiz. Peki modem kimyanın nesnesi kimyanın doğuşundakiyle —bunu da Lavoisier ile tarihlendiriyorum— aynı mıdır?
Reklam
IV. Göz ile Bakış Arasındaki Bölünme
Bakış kendi içinde, Lacan cebirinin, öznenin içine düştüğü objet a'sını barındırabilir; skopik alana özelliğini veren ve kendine özgü doyumunu ortaya çıkaran şey, yapısal nedenlerden ötürü, öznenin düşüşünün burada hep görünmez kalması, çünkü sıfıra indirgenmiş olmasıdır. Objet a olarak bakış, iğdiş edilme görüngüsünde ifadesini bulan merkezi eksikliği simgeleştirmeyi başarır ve doğası gereği nokta biçiminde, silinen bir işleve indirgenmiş olan bir objet a’dır, bu özellikleri sayesinde öznenin görünenin ötesinde ne olduğunu bilmesini engeller — bu bilmeyiş düşüncenin felsefi araştırma yolundaki tüm ilerlemesinin en belirgin özelliğidir.
"Arzu, insanın kapasitesi dahilindeki başka tüm noktalardan çok daha fazla, bir yerde gelip sınırına dayanır. Bütün bunlara döneceğiz, fakat şunu vurgulamak istiyorum; ar­zu dedim, haz demedim. Haz, insanın kapasitesi dahilindeki dene­yimlerin nerelere kadar uzanabileceğinin sınırını çizer — haz ilkesi homeostaz ilkesidir. Arzu ise çeperini, sabitlenmiş ilişkisini, sınırı­nı kendi bulur ve bu sınırla bağlantısı sayesinde, haz ilkesinin da­yattığı eşiği aşıp bir arzu olarak ortaya çıkar."
781 öğeden 771 ile 780 arasındakiler gösteriliyor.