Psikeart - Sayı 64 (Temmuz -Ağustos 2019) Sözleri ve Alıntıları
Psikeart - Sayı 64 (Temmuz -Ağustos 2019) sözleri ve alıntılarını, Psikeart - Sayı 64 (Temmuz -Ağustos 2019) kitap alıntılarını, Psikeart - Sayı 64 (Temmuz -Ağustos 2019) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Üstünlük kuramını evrimsel bir bakış açısıyla değerlendiren ludovici'ye göre gülme, bireyin bir olay karşısında kendisini diğerlerinden daha uyum sağlamış hissetmesi sonucunda meydana gelen memnuniyetin dışavurumu ve karşı tarafa üstünlüğünü kanıtlayan bir eylem olarak açıklanmıştır. Ludovici gülme eylemi gerçekleşirken dişlerin belirmesinin, hayvanlara özgü saldırgan davranışlarında olduğu gibi, bireyin gücünü kanıtlamasının ve gözdağı vermesinin farklı bir ifadesi olduğunu belirtmiştir. Lorenz gülmenin aslinda bir saldırganlık ifadesi olduğunu bu eylemin gülerek daha kabul edilebilir algılanabileceğini ifade etmiştir.
En ucuz, en kaliteli mutluluk
İnsanın aklıyla yaptığıdır.
Mizahtır en incesinden şakadır en komiğinden
Lakin yalnızca us yetmez şaka yapmaya; id'e hizmet edecek, süperegoyu dizginleyebilecek bir ego da lazım insana.
"Şaka yapsam yanlış anlaşılır mı"
"Altında bir şey aranır mı?"
"Komik bulunmaz, öylece kalakalır mıyım?"
Diye ölçüp tartarken süperego
Sohbet değişir konu geçer fırsat kaçar.
Üzerinde çok düşünülmeye gelmez.
Kontrolcülüğü beklemeyi sevmez
Vakti geldi mi pat diye çıkıverir espri
Spontanedir, dürtüseldir.
Şaka yapmak id'in işidir.
Biri seni çok sevsin isterim
Benim kadar çok mu, bilmem
Sonra korkarım yıllardan
Kurbağaları taşlarım bazen şakayla
Onlar gerçekten ölürler.
Erich fried
Eğer geleceği geçmiş olmadan anlayamıyorsak, geleceğin raptolduğu bir geçmiş vardır. Bir başka deyişle, gelecek geçmişten pay almıştır. Dolayısıyla o kadar da geleceğe gitmiyoruzdur ve bu yanılsama gülünçtür.
Kişiler şaka ile dışa vurdukları düşünceleri dolaylı bir şekilde aktardığı için süperego ile çatışacak duruma gelmemektedir.
Mizahçı, savaşını soylulara karşı açarken bir yanda da zenginler ve burjuva sınıfı tarafından da benimsenmeye çalışıyordu.
Şaka, temastır. Göz kontağını sözcüklerle kurmaya benzer. Kaygıyı azaltan sağlıklı bir yönü vardır. Havayı yumuşatır, önyargıların kırılmasını, bağ kurmayı çabuklaştırır. Tam da bu yüzden şaka yapamayan ya da şakalarımıza gülmeyen insanların katılıklarından şikayet ederiz.
Fazlasıyla ağır bir şekilde donatılmış bir gemiyi denize indirdikten sonra, dalgaları onu yüküyle birlikte yutmakla suçlayan biriyle dalga geçmeyecek miyim? Dünyanın da insanlığa karşı düşmanlıkla dolu olduğunu ve onun karşısına sonsuz sayıda bela çıkardığını görmüyor musun?
-demokritos
Ne trajik değil mi, ancak birinin varlığı söz konusuysa onun yokluğundan bahsedebiliyoruz. Var olmayan birinin yası da yok. Ve ne kadar "var"sa o kadar "yok" bir kişi hayatımızda. Varlık yoklukla bir.. Ne kadar çoksa o oranda yok ve arkamı dayanacağım yerde, o kadar çok boşlukta bir boşluk kalıyor ve tam da o boşlukla yüzleştiğim anda başlıyor yas süreci.