Küçüklüğünden beri aşırı hareketli bir çocuk olan Mozart'ın bu durumu büyüdükten sonra azalmasına rağmen tamamen geçmemiş, devamlı hareket etme ihtiyacı hissetmiş. Sürekli göz kırpma, boğazını temizleme, hoş olmayan sesler çıkarma gibi tikleri de varmış. Mükemmel bir şekilde klavsen ve keman çalabilirken çatal bıçakla sofrada kendi yemeğini yiyemezmiş.