Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Psikiyatri Tarihi

Ali Babaoğlu

En Eski Psikiyatri Tarihi Sözleri ve Alıntıları

En Eski Psikiyatri Tarihi sözleri ve alıntılarını, en eski Psikiyatri Tarihi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Beynin Taş Çağı insanları için önemli ve anlamlı bir organ olduğu, kanibalizm olaylarında çok sık olarak kafatasının açılıp beynin yenmesinde de görülebilmektedir. İşin ilginç yanı böyle spesifik bir beyin yamyamlığının şempanzelerde de gözlemlenmesidir.
Şaman, öğrendiği ya da kalıtsal olarak aldığı bir bilgi ve teknik yoluyla değil, bir kendinden geçme (ekstaz, trans) ile doğadaki ruhlarla temasa geçen bir medyumdur.
Reklam
Aristoteles “Tanrı bir tür düşünen hayvan, insan başka türlü bir düşünen hayvandır. Pythagoras ise üçüncü türün örneğidir” diyordu. Aristoteles’in bu sözü Pythagoras’ın insan düşünce ve uygarlığındaki yerini çok güzel ortaya koyuyor.
Adler’in özellikle ele aldığı bir konu kadınlar ve erkekler arasındaki rol farklılığıdır. Ona göre bu psikolojik ve sosyolojik farkılılığa neden, ikisi arasındaki gerçek fizyolojik ve anatomik farklılık değildir. Bütün kamusal ve özel kurumlaşmışlığımız erkeğin başatlığı ve kadının çekinikliği üzerine kuruludur. Adler, Bachofen ve Babel’den esinlenerek, erkeğin üstünlüğünün tarihin bir döneminde olmuş kadın egemenliğine karşı bir tepki olarak ortaya çıktığını ve bunun o günden beri yinelenegeldiğini ileri sürmektedir. Bu tutum kız çocuklarını olduğu kadar erkek çocuklarını da baskı altında tutmakta, belirli kalıplara zorlamaktadır. Bu da nörozun ve Adler’in Eril Protesto adını verdiği ve Nervöz Karakter adlı yapıtta enine boyuna anlattığı olgunun ana nedenlerinden biridir.
Jung, “Yaşamın doğal sonu bunaklık değil, bilgeliktir!” demektedir.
İlk EKT (Elektro-Konvülzif-Terapi)
15 Nisan 1938’de Roma polisi istasyonda, rayların arasında şaşkın dolaşan ve garip şeyler söyleyen 39 yaşındaki Milanolu bir mühendisi gözlem altında tutulmak üzere kliniğe gönderdi. Hastanın tanısı çabuk konuldu; bu bir paranoid şizofreni olgusuydu ve durumu epeyce ilerlemişti, prognozu da kötüydü. Kliniğin birinci katında hazırlanan bir odada, çok az sayıda tanıkla hazırlık yapılmıştı. 18 Nisan sabahı, bir kişi koridorda gözcü olarak dururken Bini elektrotları eline aldı ve önce 80 volt akımı 1/10 sn boyunca hastanın şakaklarına verdi. Bununla yalnızca bir absans atağı oluştu. Voltaj 90’a çıkarıldı. Bu kez hastada bir şaşkınlık oldu ama nöbet yine gelmedi. Bunun üzerine Carletti son bir kez 100 voltla denenmesine izin verdi. Bu kez kasılma oldu ve hastanın soluğu durdu. Kalp vurumu çok hızlanmıştı ve hasta morarıyordu. Bini bir yandan saniyeleri sayıyor öte yandan da yüksek sesle dua ediyordu. Tam 48. saniyede hasta tuttuğu soluğunu gürültüyle koyverdi ve ardından sarsılmaya başladı. Sarsılmalar bitince oturdu ve hekimlere bakarak “Uyumuşum galiba!” dedi. İlk EKT böylece başarılmıştı. On birinci uygulamadan sonra hasta tam remisyonda olarak taburcu edildi.
Reklam
Ne olursa olsun, EKT bugün de çok kullanılan çok etkili bir tedavi yöntemidir. Ancak ne yazık ki başlangıçta sanıldığının aksine şizofrenide hemen hiç etkili değildir. Etki alanı yalnızca eskiden hastaların 1/3’ünün intihar sonucu yitirildiği, majör depresyon olgularıyla sınırlıdır. Bu da kuşkusuz çok büyük bir kazançtır.
50 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.