Rahel Tanrı'yla Hesaplaşıyor
Stefan ZweigRahel Tanrı'yla Hesaplaşıyor Gönderileri
Rahel Tanrı'yla Hesaplaşıyor kitaplarını, Rahel Tanrı'yla Hesaplaşıyor sözleri ve alıntılarını, Rahel Tanrı'yla Hesaplaşıyor yazarlarını, Rahel Tanrı'yla Hesaplaşıyor yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tanrı'nın huzurunda kimse kimseden üstün veya aşağıda değildir. Tanrı'nın huzurunda herkes eşittir. Sadece hizmet eden, kendi arzularını sorgulamadan bir kenara bırakan günah işlemekten kurtulur ve tanrıya tüm günahlarını geri verir.
Sayfa 59Kitabı okudu
Fakat Tanrım, senin kutsal adını söylediği o an içimdeki yangın söndü, kalbim huzur buldu, bedenim rahatladı. Senin merhametin, karanlıklara hapsolmuş ruhuma nüfuz etmişti.
Sayfa 14Kitabı okudu
Barış içinde bir yeri bulmak için dünyamız üzerinde çok defa uçmuş fakat her yerde yıldırımların ve insanların şimşeklerini görmüş çünkü her yerde savaş varmış. Bir zamanlar dünyayı sular altında bırakan tufan şimdi de denizleri kan ve ateş içinde bırakmış. Güvercin barış içinde bir yer bulmak için ülkelerin üzerinden ve içinden uçmuş.
En sonunda zeytin yaprağını götürerek müjde vermek için Nuh’a geri dönmek istemiş ancak o günlerde kıyamet ateşi insanların üzerinde her zamankinden çok daha fazla yükselmiş
ve güvercin tek bir zeytin yaprağı bile bulamamış.
Ne yazık ki bugünlerde bile ne güvercin zeytin yaprağını ne de insanlar barışı bulabilmiş durumda. Fakat güvercin aradığını bulamadan eve dönemez ve sonsuza kadar dinlenemezmiş.
Bugün hiç kimse barışı ararken kaybolmuş efsanevi güvercini görmemiştir fakat o hâlâ gökyüzünde, başımızın üzerinde yorgun bir halde ve korku içinde uçuyor. Bazen geceleri uykumuzdan uyandığımızda, gökyüzünün karanlığında bir hışırtı, aceleci bir avın rahatsız edici ve çaresiz uçuşunu duyarız. Gökyüzü ve yeryüzü arasında dolaşan, yolunu kaybetmiş, bir zamanlar atamız Nuh’un sadakatsiz habercisi bu güvercin kaderimizle ilgili atamız Nuh’u bilgilendirir ve tüm karamsar düşüncelerimizi ve arzularımızı kanatlarında taşır.
Beklemeyi nasıl öğrenmeliyiz, nasıl yaşlanırız, nasıl bekleyebiliriz, nasıl yanmamalıyız, zaman kükreyen ateşiyle arkamızdayken, bir gece içinde yaşamımızın son bulduğunu bilerek ve ölümün adım adım peşimizde olduğunu bildiğimiz hâlde nasıl acele etmeyelim!
Hayatımızın baharı bir dere gibi akıp gider ve asla geri gelmez.
Ve sırf geceleri onu arzuladığım için uyanık kalıyordum, fakat Tanrım bundan hiçbir zaman utanmadım çünkü kalplerimizin aniden yanan dikenli çalılar gibi tutuşmasını isteyen sen değil miydin? Sen istemedin mi Tanrım, yalnızca bakire bir kadın olarak bir erkeğe açılmamı, bakışlarını bakışlarımda ve onun bedenini bedenimde hissetmemi, sen istemedin mi? Bu yüzden bu tutkumuza karşı asla bir savaş vermedik..
Tanrı'nın tek bir adaleti vardır ve bu da herkese bahşettiği tek nefeslik hayattır.
Aslında yeryüzünde hiçbir şey yapmadan da günahkâr olunabiliyormuş, yalnız yaşayan bir insan bile birçok insanın içinde yaşarmış.
Sadece her hangi bir becerisi olmayan ve bir işin parçası olmayan yalnız insanlar adil olabilir