"Biz Türkler, mizahta, nüktede,cinasta ve kendi millî çerçevemiz içindeki sahne sanatında çok müşkülpesent adamlarızdır, soğukluktan hoşlanmayız. Latîfenin latîf olmasını isteriz, daha doğrusu isterdik. Şimdi artık öyle değiliz. Garp esprisi bizim ince ruhumuza -hırpalaya hırpalaya- hâkim oldu. Millî nüktelerimizden vazgeçtik, doğru dürüst Türkçe konuşmayı bile beceremiyoruz."