Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Randevu Gönderileri

Randevu kitaplarını, Randevu sözleri ve alıntılarını, Randevu yazarlarını, Randevu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Seni hep bekleyeceğim. Ancak böyle kavuşuyorum sana.
Sayfa 107Kitabı okudu
Kalbimin derinliklerinde, bir yerde onun gelmeyeceğini biliyordum.
Sayfa 106Kitabı okudu
Reklam
107 syf.
5/10 puan verdi
"Annemin yaptığı en harikulade şey benmişim. En azından o öyle söylüyor. Sen bir mucizesin, benim küçük mucizemsin derdi bana, hüzünle içini çekerek" diye başlıyor hikayemiz. 18 yaşındaki bir kızın, annesiyle olan randevusunda, annesini beklerken maziye dönmesi ve hem kendini hem annesini sorgulaması, suçlaması, iki tarafla da hesaplaşmaya çalışmasını anlatan bir kitap. Yazarımız 20 yaşında bir felsefe öğrencisiyken yazmış bu ilk romanını. Okuduğu bölümle de ilgili olarak belki, bir olay değil durum hikayesi var kitapta. Bugünü, olduğu insanı anlatırken bir yandan annesinin ve babasının, ama özellikle annesinin üzerindeki etkisini, hatalarını, eksiklerini, düş kırıklıklarını, vazgeçişlerini, tekrar buluşlarını büyük bir açıklıkla anlatmış. Çokca gelgiti var, doğal olarak. Hataları olan ama tek bir hareketiyle "iyi" ya da "kötü" olarak yaftalayamadığı bir insan annesi, birçoğumuzun hayatında olduğu gibi yani. Bu tarz anne-kız ilişkisini anlatan kitapları okumayı seven, annesinden yaralı, annesiyle kavgalı olan kızların kendilerini bulabileceği, özellikle modern ve çalışan annelerin ise sorgulamalara girebileceği bir kitap olduğunu düşünüyorum. İyi okumalar dilerim.
Randevu
RandevuJustine Levy · Doruk Yayınları · 19973 okunma
"Biliyor musun ki sana seni gördüğüm zamandan hep daha yakındım seni düşündüğüm zaman?"
Sayfa 107 - Doruk
"Hala erkekler ona bayılıyorlar ama o sevme yeteneğini yitirdi. Onların sıcaklığı onu ısıtıyor ve ilgisiz bir şekilde birinden diğerine atıyor kendini. Sonuçta ne düşe ne de romantizme yer yok kitabında. Küçümseme ile beslenen güçlü iştahı onu her erkeği gerçek bir tüketim malzemesi olarak görmeğe itiyor. Hüzünlü oburluk, hüzünlü özgürlük... Tavırlara bakılırsa görüntü aşk görüntüsü, müziğine bakılırsa, ses yanlış: Sadece rol ve o hep birinci perdeden sonra oyunu terk ediyor; davetiyesi var, yolculuğun kendisi yok. Kesinlikle derinliğe inmek yok. Geriye dönüp bakmak da öyle. Hep ileriye. Geçmişle tüm bağlarını koparmak..."
Sayfa 6 - Doruk