Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Refakatçi

Perihan Mağden

En Beğenilen Refakatçi Gönderileri

En Beğenilen Refakatçi kitaplarını, en beğenilen Refakatçi sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Refakatçi yazarlarını, en beğenilen Refakatçi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Herkese doğarken belli bir ağlama kontenjanı tanınır; ne kadar çabuk tüketirsen o kadar iyi."
Sayfa 128Kitabı okudu
170 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir zamanlar Radikal'de köşe yazarlığı yapmış olan Perihan Mağden'in ne kadar sivri dilli olduğu bilinir. Geçmişte davalık olduğu pek çok kişi olmuştu. Aslında mizacını sakınmayan, fırtınalıysa güneş açmayan, dürüst bir kişi olduğu için takdir edilebilir kimilerince... Kitabın hikayesine gelirsek, on iki yaşında hayal güçlerine sığınan yalnız sorunlu zeki bir çocukla ona refakatçilik etmeyi kabul edip işe alınan en az çocuk kadar kendi dünyasında denge sorunu olan bir kadını anlatıyor. Hem de gemi yolculuğu eşliğinde. Okurken küçük kızın ettiği laflara çok şaşırdım hele yaptığı resimlerin isimleri beni benden aldı; 'Pandayı yiyen Çinlinin idamı, ölümsüz cüce akrobatlar tropu, tango iki kişiyle yapılır.' Geminin kaptanı ise ne zaman konuşsa güldüm, Proust okuyan ve bunu bar tezgahının altına zula eden bir barmen vardı, ünlü bir yazar ve sevgilisi... Çok değişik ve çok akıcı bir kitaptı.
Refakatçi
RefakatçiPerihan Mağden · Everest Yayınları · 201493 okunma
Reklam
Bu dünya, kimileri için müthiş bir yük, günlük hayat sonsuz bir eziyettir.
Kötü tesadüfler yakamı bırakmıyor, parasızlık canımı sıkıyor, çocukluk anılarım ölümsüz canlılar gibi uykularımı deşiyorlar. Bütün bunlara nasıl karşı koyacağımı bilemiyorum; nasıl katlanacağımı ise bilmem gerekmiyor. Bunalıyorum. Huzursuzum. Sanki içimde bana kapılarını açmakta dilenen bir ülke taşıyorum uzun zaman oldu çok mu yalnız kaldım?
"Hayat da, tasvir ve çözümlemelerle canımızı sıkmaz -biz bunlarla uğraşmayı tercih etsek bile- hop diye abanıverir üstümüze."
Hayat, her zaman hayallerimden azına, çok daha azına razı olmaya mecbur kıldı beni.
Reklam
"Genellikle çok az sayıda insanla geçen günlerimiz, ruhumuzun derisini öylesine inceltmiştir ki; en olağan görüşmeler dahi -özellikle de onlar- bizi derinden sarsar, çoğu kez de yaralar."
Benim Dengemi Bozmayınız
Huzur isteriz, huzur! En aşinasından, en alışılmışından biçilmiş dikilmişini isteriz! Hayat yormuyor mu zaten! Bari insanlar yormasın bizi! Dengesizlikleriyle dengemizi bozmasınlar! Cazgırlık değil sükunet isteriz! Sıradan mıradan; ruhumuzu ditmesin asla seçtiğimiz!
Sayfa 160Kitabı okudu
…İçimizden geldiği gibi davranmak, tercihlerimizin bizlere bahşettiği en has ayrıcalıklardan biridir.
Ben içimde ne var ne yoksa döküp saçamadığım insanlarla yakınlaşamam.
Reklam
"Ben yazarın adamı sarsanını severim. Kim gibi? Kim olacak; Fyodor Mihayloviç Dostoyevski gibi."
En fenası da o şehre ait olmama duygusudur. Bu duygu ne kendi şehrimde ne de başka şehirlerde yakamdan düştü. İstenmeden giyilmiş beyaz bir yaka gibi boynumu sıktı içimi daralttı. Yabancı olmak bir şehre, bir yere yabancı olmak; oranın sokaklarında dolanan bir nişan tahtası olmak değildir de, nedir? Korku, bir leke gibi büyür. Bazen umulmadık sebeplerle çeker, daralır, küçülür; ama daima oradadır.
Kalbimi kıranlara daima kızarım. Bu yüzden kırgınlık ve kızgınlık içimde daima at başı gider.
Neden başkalarında en nefret ettiğimiz huylar, kendimize gelince pek cazip, pek mübahtır?
Aile tabir edilen müessesenin, hayatlarımızı büsbütün çekilmez kılan fanuslardan biri olduğu görüşündeyim.
Malum, neşe de bulaşıcıdır, özellikle içten, denetimsiz ve olmadık yerde beliren çeşidiyle.
90 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.