Bir gün, bir kişi, Hâce Azîzân’ın huzurunda:
“Âşıklar bir demde iki bayram ederler.” mısraını okuyunca o :
“Hayır! Üç bayram ederler.” buyurdu. O zat bu sözün manasını sorunca Haze Azîzân:
“Kulun bir kere Allah Teâlâ’yı zikretmesi, Hak Teâlâ’nın onu iki zikri arasında gerçekleşir.”
Yani Hak Teâlâ önce kendisini zikretmesi için o kula yardım eder. Bu sayede kul zikre muvaffak olur. Sonra Allah Teâla kulunun zikrini kabûl şerefiyle müşerref kılar. Tevfik, zikir ve kabûl... Bir nefeste yaşanan üç bayram...
İnsaf et ey mavi gök!
İki yıldızdan hangisi daha güzel salınarak yürüyor?
Sabahleyin doğan senin cihan güneşin mi?
Yoksa Şam canibinden gelen benim ay yüzlüm mü?
Sayfa 290 - Emir Nizâmeddin Ali Şir'den Mevlana Cami hzne hitaben yazılan rubâi
Şeyh Alâeddin Attâr(k.s) zengin olmasına rağmen, şeyhi Şah-ı Nakşibend(k.s) ona yalın ayak ve yüksek sesle bağırarak Buhara'nın çarşısında elma satmasını emretti. Şeyh Alâeddin, ağabeylerinin bu işten rahatsız olduklarını söyleyince ağabeylerinin dükkanları arasında satmasını emretti.
İşin temeli gıdadır.Bu hususta çok dikkat etmek gerekir.Zira insanın bedenine giren şeylerin eseri onun zahirinde ortaya çıkar.Gördüğünüz bütün zevksizlik ve perişanlıklar ekseriya şüpheli yemekten kaynaklanır.