Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Reşehat Sözleri ve Alıntıları

Reşehat sözleri ve alıntılarını, Reşehat kitap alıntılarını, Reşehat en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hâcegan yolunun esasları
Hâce Abdülhalik Gucdüvânî, tarikat binasını sekiz direk üzerine kurmuştur. Bu direkler şunlardır: 1. Hûş der-dem (nefeste şuur). 2. Nazar ber-kadem (ayağa bakış). 3. Sefer der-vatan (vatanda yolculuk) 4. Halvet der-encümen (toplulukta yalnızlık). 5. Yâdkerd (zikretmek). 6. Bâzgeşt (dönmek). 7. Nigâhdâşt (korumak). 8. Yâddâşt (hatırda tutmak).
Hâce Ubeydullah Hz.derdi ki :
"Hâcegân tarikatında vakit neyi icap ettiriyorsa himmet ve gönül ona sarfolunur.Zikir ve murakabe bir müslümanı rahata kavuşturacak bir hizmet varken yapılmaz. Gönüle girmeyi sağlayan bir hizmet zikir ve murakabeden önce gelir. Bazıları nâfile ibadetlerle meşgul olmayı hizmetten daha üstün sanırlar. Oysa gönüllerde yer etmek ve muhabbet hizmetle elde edilir. Kalplerde iyilik yapan kimseye karşı sevgi yerleşir, sözü bunu destekler. Hiçbir nâfilenin sevabı müminin sevgisinin sevabına erişemez."
Reklam
Nazar Ber-kadem (Ayağa Bakış) Sâlik şehirde, kırda, çarşıda, pazarda, velhâsıl her yerde, gidip gelirken, huzurunun dağılmaması ve bakılmaması gereken yere ilişmemesi için bakışını ayağına çevirmelidir.
Halvet Der-encümen (Toplulukta Yalnızlık) Zâhirde halk, bâtında Hak Teâlâ ile olmak demektir. Allah Teâla'nın, "Ticaret ve alışverişin kendilerini Allah'ın zikrinden alıkoymadığı adamlar.." (Nûr 24/37) buyruğu bu makama işarettir.
Gönül ehlinin gönlüne girmek..
Allah dostlarının gönlü Cenâb-ı Hakk'ın nazargâhıdır. Orada bulunanlar da elbette o nazardan nasibini alır."
Sakın kendi amelinle kabre girme!Bu sözden maksad,Hak Teala'nın tevfiki olmadan insanın amel edecek gücü olmaz.
Reklam
Hikmet Damlası: Korku ve Ümit Arasında Sürekli İbadet
"Amel etmek gerek... Ümitvâr olmak gerek... Sonra kusur ve acziyeti itiraf edip tekrar amel etmek gerek!"
Kuran Okuma Adabı
Kur'an okumanın hakkı onu kalp huzuruyla okumaktır.Emirler korkuyla,nehiyler sakınmayla, kıssa ve misaller ibretle, müjdeler sevinç ve neşeyle, tehditler korku ve ağlamayla okunmalıdır. Yani emirlerle alâkalı âyetlere gelince boyun büküp korkmak, nehiylerle ilgili âyetlerde yapmamaya azmetmek, kıssa ve mesel geldiğinde ibretle bakıp, alınması gerekli hisse ne ise onu düşünmeye gayret etmek,lütuf ve ikramla ilgili âyetler geldiği anda Hak Teâlâ'nın lütuf ve iyiliğini umup sevinmek, azap ve cezadan bahseden âyetlerde ise korkup ağlamak gerekir.
Bu alemle ahiret alemi kıyaslanamaz.Sanki bu dünya sonsuz bir çöle düşmüş haşhaş tanesi gibidir.
Hikmet Damlası: Bir Demde Üç Bayram
Bir gün, bir kimse Hâce Azîzân'ın huzurunda, "Aşıklar bir demde iki bayram ederler" mısraını okuyunca onlar da, "Hayır! Üç bayram ederler" buyurur. O adam bu sözün hakikatini sorunca Hâce Azîzân şöyle anlatır: "Kulun bir kere Allah'ı [celle celâluhu] anması Hak Teâlâ'nın onu iki anışı arasında gerçekleşir." Yani Hak Teâlâ önce kendisini anması için o kula yardım eder. Bu yardım sayesinde kul anmayı gerçekleştirir.Sonra Allah [celle celâluhu] kulunu kabul şerefiyle onurlandırır.O halde kul için "Allah'ın yardımı" birinci bayram, "kulun Allah'ı anması" ikinci bayram ve "Allah tarafından kulun kabul edilmesi" üçüncü bayramdır.
Reklam
Hikmet Damlası: Bilinçli Zikir
Mevlânâ Arif, sûfilerine, "İnsan yemek yediği zaman her organ bir işle meşgul olur. O anda kalp ne yapar?" diye sorar. Sûfiler, "Hak Teâlâ'yı zikreder" diye cevap verirler.Bunun üzerine Mevlânâ Arif şu açıklamayı yapar: "Buradaki zikir, sadece 'Allah' veya 'lâ ilahe illallah' demekten ziyade sebepten müsebbibe giderek nimetin Allah'tan olduğunun farkında olma düşüncesini canlı tutmak tarzında olmalıdır.
Allah'ın nazar ettiği yer ve sonsuz sırların toplanma merkezi gönüldür. Bu sebeple gönüle yol bulan maksuda erer. Gönüle yol bulmak da ehl-i dil (gönül dostları) hizmetine girmekle mümkün olur.
Yâdkerd (Zikretmek) Dilin kalple birlikte zikridir. Zikirden maksat, gönlün daima Hak Sübhânehû ve Teâlâ ile birlikte olmasıdır.Bu birlikteliğe muhabbet ve tazim sıfatı eşlik etmelidir.
Sefer Der-vatan (Vatanda Yolculuk) Sâlikin kötü ahlâktan ve doğuştan gelen beşerî sıfatlardan uzaklaşması, yani beşerî sıfatlardan melekî sıfatlara, kötü sıfatlardan güzel sıfatlara intikal etmesidir.
Şeyh Alâeddin Attâr(k.s) zengin olmasına rağmen, şeyhi Şah-ı Nakşibend(k.s) ona yalın ayak ve yüksek sesle bağırarak Buhara'nın çarşısında elma satmasını emretti. Şeyh Alâeddin, ağabeylerinin bu işten rahatsız olduklarını söyleyince ağabeylerinin dükkanları arasında satmasını emretti.
Sayfa 68 - Semerkand YayınlarıKitabı okuyor
125 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.