Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Annesi, Süt Anneleri, Anne Yerine Koydukları

Resulullah'ın Anneleri

H. Ahmet Özdemir

En Eski Resulullah'ın Anneleri Sözleri ve Alıntıları

En Eski Resulullah'ın Anneleri sözleri ve alıntılarını, en eski Resulullah'ın Anneleri kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Büyük bir nimete eriştin sen ey sevgili. Senden o güzel yaratılışlı, o güzel huylu doğacaktır. Bu gelen ledün ilminin sultanı, bu gelen bütün bilgilerin kaynağıdır. Yörüngeler bu gelen aşkına dönmekte ve insanlarla melekler yüzüne özlem duymaktadırlar. Bu gece öyle bir gecedir ki dünyaya gelecek olan o şerefli şahıs, âlemlere nurunu lütfedecektir. Bu gece gönül ehli sevinir ve bu geceye gönül ehli can verir. Mustafa âlemlere rahmettir, aynı zamanda günahkârların şefaatçisidir.
Ey, çekilen dehşetli ölüm okundan Allah’ın lütfu ve yardımı ile yüz deve karşılığında kurtulan zatın oğlu, Allah seni mübarek ve devamlı kılsın. Eğer rüyada gördüklerim doğru çıkarsa sen celal ve bol ikram sahibi tarafından Âdemoğullarına helal ve haramı bildirmek üzere gönderileceksin. Allah seni milletlerle birlikte devam edip gelen putlardan, putperestlikten de esirgeyecek ve alıkoyacaktır. Her canlı ölür. Her yeni eskir. Her yaşlanan yok olur. Ben de öleceğim. Fakat ebediyen anılacağım. Çünkü temiz bir oğul doğurmuş, arkamda hayırlı bir hatıra bırakmış bulunuyorum.
Reklam
Anadolu’da bir tabir vardır, şöyle yarım ağızla, biraz kırık Türkçe’yle “Analık divanelik!” derler. Dikkat buyurun. Delilik değil, çılgınlık hiç değil... Annelik divaneliktir anlamında. Bu sözü de olur olmaz yerde sarf etmezler. Altın madalya gibidir. Onu hak etmek için bir annenin gerçek bir divanelik yapması gerekir. O söz ağızlardan ağır ağır, derin iç çekişlerle bir sır gibi kısık sesle adeta fısıldanır: Analık divanelik!
En güzel bir biçimde yaratılmış olan o kâinatın övüncü, aynaya baktıkça Allah’a hamd-ü sena eder ve, “Allah’ım suretimi güzel yarattığın gibi ahlâkımı da güzel kıl” der, namaza dururken, “Allahım en güzel ahlâka erişmek için bana yol göster. Çünkü onu buna gösterecek olan sensin. Kötü ahlâkı da benden uzak tut. Çünkü onu benden uzak tutacak olan sensin.”, “Allahım, yaramaz ahlâk, amel, arzu ve emelden sana sığınırım.” diye dua ederdi.
Ödülü Allah Teala'nın rızası ve ebedi cennet olan iman, hangi dünya nimetiyle kıyaslanabilir ki?
Tarihçi İbni Sa'd, Peygamberimizin (aleyhisselâtu vesselâm) anneleri hakkında da şu bilgiyi verir: "Resûl-i Ekrem'in (aleyhisselâtu vesselâm) beş yüz kadar büyükannesini tespit ettim. Bunların, hiçbirisinde Cahiliye devri ahlâksızlıklarından ne bir zinaya, ne de başka bir kötülüğe rastlamadım."
Reklam
Ödülü Allah'ın rızası ve ebedi cennet olan iman, hangi dünya nimetleriyle kıyaslanabilir ki? ..
Tesettür Hususunda Efendimiz'in (aleyhisselâtu vesselâm) Hassasiyeti..
Vâkıdî'nin rivayetine göre Uhud'da müşriklerden seri atış yaparak Müslümanlara göz açtırmayan okçular vardı. Ümmü Eymen (radıyallâhu anhâ), yaralılara su dağıtırken bu okçularından Hibban bir ok attı. Ok, gelip Ümmü Eymen'in (radıyallâhu anhâ) eteğine saplandı. Ümmü Eymen'in (radıyallâhu anhâ) bedeni gözüktü. Oku atan müşrik kahkahaya boğuldu. Bu, Allah Resülü'nün (aleyhisselâtu vesselâm) çok ağırına gitmişti. O, o gün sadağındaki bütün okları Müslümanların en iyi okçularından Sa'd b. Ebû Vakkas'a veriyor ve, "At!" diyordu, "Annem babam sana feda olsun!” Allah Resülü (aleyhisselâtu vesselâm), Ümmü Eymen'in (radıyallâhu anhâ) başına gelen bu tatsız olay üzerine Sa'd b. Ebû Vakkas'a ucu temrensiz (demirsiz) bir ok verdi ve, “Bunu at!” dedi. Ok gitti, Hibban'ın boğaz çukuruna girdi. Müşrik, sırtüstü düştü. Sa'd b. Ebû Vakkas, bunun üzerine Allah Resülü'nün (aleyhisselâtu besselâm) azı dişleri görünene kadar gülümsediğine şahit olmuştur. Sa'd b. Ebû Vakkas'a, “Allah duanı kabul etsin. Atışını, okunu doğrultsun, rast getirsin” diye dua etmiştir.
"Ebû Tâlib'den sonra bana bu hanım kadar iyilik eden hiç kimse yoktur. Ahirette cennet elbiselerinden giymesi için onu gömleğime sardırdım. Kabre ısınıp alışması ve kabir sıkıştırmasının hafiflemesi için de oraya kendisiyle birliktelik uzandım." diye buyurmuştur Fâtıma binti Esed için.
Çobanlık deyimi bugün zaman zaman küçümser nitelemeler için kullanılsa da, bir İslam tarihçimizin tespitiyle, esasında bu meslek geçmişte becerikli insanlarla beceriksiz insanları birbirinden ayırt etme ölçüsüydü. Onun için bizim kültürümüzde de bir zamanlar beceriksiz kimseler için "dört koyunu gütmekten aciz" nitelemesi sıkça kullanılırdı.
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.