"Günahların küçüğünü de, büyüğünü de terket ki, asıl takva odur. Diken dolu arazide yürüyen gibi ol ki, o her gördüğünden sakınır(kaçınır). Küçük bir günahı hakir tutma, zirâ dağlar küçük taşlardandır."
عَنْ سَعْدِ بْنِ أَبِي وَقَاصِ (رضي الله ) قَالَ رَسُولُ الله (صلى اله عليه وسلم): اقْرَؤُوا القرآن
وابْكُوا فَإِنْ لَمْ تَبْكُوا فَتَبَاكُوا *
4- Sa'd İbn-i Ebi Vakkas (Radıyallahu Anh) dan rivayete göre, Resulullah (Sal- lallahu Aleyhi ve sellem): "Kuranı okuyun ve ağlayın eğer ağlıyamıyorsanız, ağlar gibi gözükün." buyurdu. (Ali el-Mutteki, Kenzü'l-Ummal: 1/609 No:2794)
İnsan bir işi ya hakkıyla becermeli, ya da beceremediğine üzülmeli. Zira o üzüntü becermek yerine geçer.
Ehl-i Sünnet'in görüşü ise, taş her ne kadar cansız da olsa, Allah-u Teală ona ilham eder (bildirir) ve o, Mevlânın ilhamıyla korkar. Zira Allah-u Tea- lanın cemadat (cansız şeyler) vesair akılsız hayvanat (canlılar) hakkında kendi. sinden başka kimsenin, bilemeyeceği ilmi vardır. Ve her mahlük için kendisi. ne has (özel) dua, tesbih ve haşyet (Allah korkusu) vardır.