Rûhu'l - Furkan Tefsiri - 1. Cilt Gönderileri
Rûhu'l - Furkan Tefsiri - 1. Cilt kitaplarını, Rûhu'l - Furkan Tefsiri - 1. Cilt sözleri ve alıntılarını, Rûhu'l - Furkan Tefsiri - 1. Cilt yazarlarını, Rûhu'l - Furkan Tefsiri - 1. Cilt yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kişi ibadet ettikçe takvası artar, ibadette noksanlık ettikçe takvası da eksilir.
Meşayıhdan bazısı buyurdu ki:
Nafile ibadetleri yapmaya sürat edip (koşup), farz ve vaciplerin haklarını yerine getirmekten tembellik etmek, kişinin nefsinin hevasına (isteğine) uyduğunun alâmetidir. Allah-u Tealânın kurtardıkları müstesna bu hâl ekseri insanlarda mevcuttur. Bakarsın bir kişi çok virdleri ve ağır nafileleri işler de, bir farzı dahi tam manasıyla yerine getirmez. O hâlde akıllı kişinin evvela baş parasını kurtarıp, sonra ona bağlı kârları tahsil etmesi (kazanması) lâzımdır.
Yer yüzünde öyle bir takım şahıslar vardır ki,kendi sapıklik ve ahmaklıklarının hiç de farkında değildirler. Onlar bütün beşeriyyet için zararlı hareketlerde bulundukları hâlde, bunu medeni, insani bir hareket sayarlar. Zira onlar kalplerindeki hastalıktan dolayı fesadı (bozgunluğu), salâh (doğruluk) olarak anlamışlardır.
Şeytanın, emr-i İlâhî (Allâh'ın emri) olan secdeden kibir ve imtina etmesi (büyüklenerek kaçınması), onu kâfir etmeye sebep olduğundan her isyan ve haddi tecavüzün (Allâh'ın sınırlarını geçmenin) de, küfre sebep olacağı anlaşılmaktadır.
Ebu Saidi'l-Hudri (Radıyallâhu Anh) dan rivayet edilmistir ki, Bir adam Efendimiz (Sallalâhu Aleyhi ve sellem) e:
"Ya Resulallah ! Seni görüp de, sana inanana müjde olsun." dedi.
Bunun üzerine Efendimiz (Sallalahu Aleyhi ve Sellem):
"Beni görüp de bana inanana müjde olsun, sonra müjde olsun, sonra müjde olsun, sonra müjde olsun (tekrar tekrar müjde olsun) beni görmeden bana iman edene." buyurdu..
"Günahların küçüğünü de, büyüğünü de terket ki, asıl takva odur. Diken dolu arazide yürüyen gibi ol ki, o her gördüğünden sakınır(kaçınır). Küçük bir günahı hakir tutma, zirâ dağlar küçük taşlardandır."
Rûhu'l - Furkan Tefsiri - 1. Cilt
Yine Ebu Hureyre (Radıyallâhu anh) den rivayet olunan bir hadis-i şerîfte Rasûlüllâh ﷺ: "Evlerinizi (Kuran ve namaz gibi ibadetlerden boş bırakarak) kabirler hâline getirmeyin, şüphesiz içinde Bakara suresi okunan eve şeytan giremez". buyurdu.
"Bir salik (Allah yolcusu) Mevlâ Tealâyı kastetmeden bin yıl Allâh dese, yani Allâh ismini okurken o ismin sahibi olan Zat-ı Pak-i Süphaniye'yi düşünmeden bin yıl Allâh, Allâh dese, vakitleri boşa gider, bir sey kazanamaz, Çünkü asıl maksat isim değil, o ismin sahibi olan Mevlâyı hatırlamaktır. Allâh ismi şerifini tekrarlarken, bu ismin medlülü (delâlet ettiği şey) olan Mevlâ Tealâyı kasdet ki, Cemal-i bakemale seyredelim."
Sayfa 74
Fatiha-yı şerife Mekke'de Kuran'ın başında, Medine'de de Kuran'ın sonunda inen çok mübarek bir suredir.
Ebu Hureyre(ra) den rivayet olunan bir hadis-i şerifte Resûlullah(s.a.v):"Evlerinizi (Kuran ve namaz gibi ibadetlerden boş bırakarak kabirler haline getirmeyin ,şüphesiz içinde Bakara suresi okunan eve şeytan giremez ."buyurdu.(Tirmizi,Sevabu'l Kuran:2,Müslim ,Musafirin:212)
Sayfa 112Kitabı okuyor
Îbn-i Yasir (Radiyallâhu Anhuma) den rivayete göre, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): „Vaaz edici olarak ölüm yeter, Zenginlik olarak yakîn (şüphesiz inanç) yeter, Meşguliyet olarak da ibadet yeter. “ buyurdu.
Sayfa 467
Demek ki içindekilerle amel etmeden, sırlarına ermeden sadece kitap okumak bir şey ifade etmeyecektir.
“ Ahirette pişmanlık fayda vermez . O halde akıllı kişinin uyanması gerekir . . ”