Roma'dan Bizans'a

Michael Grant

En Beğenilen Roma'dan Bizans'a Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Roma'dan Bizans'a sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Roma'dan Bizans'a kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İki İmparatorluk arasındaki farklılıklar
Doğu İmparatorluğu, kısmen coğrafi konumu sayesinde dış baskılara, özellikle barbarların baskılarına Batı İmparatorlu­ğu'ndan çok daha az açıktı. Batı ise barbarları cezbediyordu. Ayrıca Doğu İmparatorluğu'nun oldukça istikrarlı ve ne istedi­ğini bilen bir yönetimi vardı. Yönetim ya etkili imparatorlar ya da praetor rütbesinde valiler veya tahta yakınlığı bulunan kişi­lerce yürütülmüştür... Doğu İmparatorluğu eyaletlerinde ikti­darın gasbedilmesi çok seyrek rastlanan bir durumdu. Roma İmparatorluğu'nun muazzam mukavemet gücü yaşa­mak için verdiği uzun ve inatçı mücadelede görülebilir. Bi­zans, zayıf dönemlere ve utanılacak yolsuzluklara karşın, uzun vadede yönetimiyle kendini ispatlamıştır. Üretim ve dağıtım yöntemleri bozulmamıştır. Yunan-Roma uygarlığının yüksek düşünsel geleneğinin çoğu dini biçime bürünmesine rağmen, bu uygarlığın laik biçiminin ölmesine de bozulmasına da ola­nak tanınmamıştır... Unutulmamalı ki o dönemde Doğu, Batı'nın karşılaştığı sı­kıntıları çekmemişti. Hunlar'ın zarar vermesine rağmen bü­yük bir toprak kaybı olmamıştı, ekonomi düzenli işliyordu ve eski dönemlerin yurttaş ordusu yenilenmişti... Norman Baynes, Batı yavaş yavaş Germenlerin eline geçer­ken, Doğu ya da diğer adıyla Bizans İmparatorluğu'nun bü­tünlüğünü koruyabilip, yaşamını sürdürmesinin nedenini Doğu'nun daha zengin olmasına bağlar... İmparatorluk, iki ayrı yarı olarak hareket etmek gibi olumsuz bir konuma girdikten sonra, güçsüz ortak Batı olmuştu
Batı imparatorlarının güçsüzleşmesinin papaların gücünün artması anlamına gelmesidir.
Reklam
Roma uygarlığı doğal yoldan ölmedi. Öldürüldü. Ne var ki, katillerin saldırısına uğrayan kimseler, karşı saldırıya geçecek kadar güçlüyseler bazen yaşamayı sürdürürler. Romalılar da yeterince güçlü olsalardı, yaşamaya devam edebilirlerdi. Fa­kat öldürücü darbeler geldiğinde onları karşılayacak gücü gösteremediler... [Batı İmparatorluğu], içteki ayrılıklar nede­niyle çoktan felç olmuştu.
Batı İmpara­torlarının çoğunun maliye ya da para konusuna ciddi, hatta sağ­ duyulu bir yaklaşımı yoktu. Bu konuda Doğu İmparatorları da aynı derecede beceriksizdiler. I. Anastasius bu konudan biraz anladığı ya da hiç değilse anlayan bir danışmanı (Kappadokialı Johannes) olduğu için Bizans çok talihliydi. İmparatorluğun tüm tarihi mali bir bakış açısıyla baştan sona yeniden yazılsa ye­ridir. Mali sorunların çoğu da gerek Batı'da, gerekse Doğu'da beşinci yüzyılla ilgilidir.
[Düşmanların] hepsi Konstantinopolis'in çetin ceviz olduğunun farkındaydılar. Doğuda yasal yolla tahta çıkmış impa­ratorlara kafa tutulmasının pek seyrek görülmesi bir yana, bir imparator kendinden sonra tahta geçecek kişiyi göstermişse anayasal bir seçim yapılırdı ve sonucu kabul edilirdi... Batının sicili ise bu bakımdan hiç de temiz değildi... Zayıf bir imparatorun yeteneksizliği daha çok göze batıyordu, çünkü uğraşmak zorunda olduğu güçlükler daha büyüktü... [Batı] İmparatorluğu'nun ekonomik zayıflığı yetersiz sayıda üreti­cinin çok sayıda aylak boğazı beslemek zorunda olmasından kaynaklanıyordu ... [Batı] İmparatorluğunun en üzücü nite­liği ise toplum ruhunun olmayışıydı.
Yoksulluk Erken Ortaçağ toplumunun en önde ge­len özelliğiydi. Yönetimin şekli, zayıflığı, sorunları ve imkansızliklardan kaynaklanan etkisizliği, yoksullukla açıklanabi­lir ...
Reklam
58 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.