Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Roman Diliyle Siyaset

Mustafa Özel

Roman Diliyle Siyaset Gönderileri

Roman Diliyle Siyaset kitaplarını, Roman Diliyle Siyaset sözleri ve alıntılarını, Roman Diliyle Siyaset yazarlarını, Roman Diliyle Siyaset yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Bir şey haddini aştı mı , zıddıma münkalib olur!” Aşk nefrete, iman küfre dönüşür. Bilgi cehalet olur, tevazu kibir.Ömür haddini aşınca,istikamet kabir…
Sayfa 28 - KüreKitabı okuyor
Sinekli Bakkal modern Türkiye'nin ilk büyük edebi siyaset sosyolojisi ise, Sonsuz Panayır da ilk çarpıcı edebi iktisat sosyolojisidir. Cumhuriyet Türkiye'sinde eğitim yoluyla paraya ve üst sınıflara tutunma arayışındakilerle; eğitimsizlik ve kültürsüzlük açığını parayla kapatmaya çalışanların çatışma ve çelişkileri. Han-ı yağmaya tutulmuş rahşan bir el feneri. Her köşede bir milyoner yaratmak isteyen devletin de perişan amel defteri.
Reklam
Necip Fazıl, nesiller arası uyuşmazlığı anlatmak isterken, üç katlı ahşap konak metaforunu kullanır. Her katta bir nesil, kendi serencamını yaşamaktadır. Üst katta, elinde tesbih, ağlıyor babaanne; orta katta oyun oynuyor anne; alt katta ise danseden kızkardeşin çığlıkları. Kürt meselesi için de benzer bir sembolizme başvurabiliriz: Üst kat
Ümit Yaşar Oğuzcan
Unut demek kolay gel bana sor bir de Unutamıyorum işte unutamıyorum Bir şey var şuramda beni kahreden Şuramda tam yüreğimin üstünde Çakılı duran bir şey var Elimde değil söküp atamıyorum
Şair ve romancıları çıkarın, milletten geriye şehit ve gaziler kalıyor!
' Tarihin akışı, büyük insanların akışına bağlı değildir. Aliya İzzetbegoviç olsa, iyi ki değildir, derdi. 'Büyük Adamlar' tarihin akışına yön veriyor olsalardı ; yahut sonuçlar esas olarak, bu büyük adamların hükmetttiği birtakım güçlü sistemlerin mantığına tâbi olsaydı, asıl işte o zaman beşerii iradenin hiç bir anlamı kalmazdı. Milyonlarca irade bir kişinin veya sistem diye adlandırılan soyut bir varlığın oyuncağı haline gelirdi.'
Reklam
Yönetmek için gereken vasıflarla, iktidara gelmek için gerekenler aynı değil!
Unutarak ulus, hatırlayarak millet oluruz...
Aptallığın kendine uyduramayacağı hiçbir düşünce yoktur.
Ulusal bilinç, yani kendi toplumunun "seçkin ve benzer lerinden üstün" olduğu inancı, Protestanlığın eseridir. Protes tanlığın yayılmasıyla beraber İncil iki yüzyıl içinde elliden fazla dile çevrildi. Laik (Kilise dışı) insanların İncil okumalarının sonuçlarından biri, "seçilmiş kavim" fikrinin yayılması ve bir takım ulusal anlatılara dahil edilmesi oldu. John Lyly, İngiltere'yi "yeni bir İsrail", İngilizleri ise "seçilmiş ve özel bir halk" olarak adlandırdı. Milton, "bu Ulus, bütün diğerlerinden öncedir" diyor ve ekliyordu: "Tanrı kendini ilk olarak İngiliz kullarına gösterdi." Modern Hollanda'yı oluşturan yedi kuzeyli eyalet, Habsburg imparatoru II. Felipe'den bağımsızlıklarını ilan ettiklerinde, ül kelerini İncil lisanıyla "yeni bir Siyon" diye nitelendirdiler. (Bkz. The Oxford Handbook of the History of Nationalism, 2016, s. 21-35.)
Reklam
Unutarak ulus, hatırlayarak millet oluruz. Yüreğinin üstünde çakılı duran şeyi söküp atama yan toplumlar ulus olamaz, buna karşılık millet olabilme imkanını elde tutarlar.
62 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.